Re: Fikra gibi : –
Türkiye’de çoğu kişinin Hristiyanlığa olan düşmanlığı zaten hep bilgisizlikten. Ordan burdan iftira teşkil eden söylentilere dayalı ekseriya bildikleri. Bilse çok şaşıracak zaten. Ama bu konuya yaklaşması bile zor, tüm bu duymuş olduklarıyla. Bir bilgilenme olsa…
Zaman zaman çok okumuş, entellektüel, iyi niyetli ama dinle pek alakaları olamayan insanlardan hiç aslı olmayan bazı şeylere nasıl inandıklarına tanık olmuşum. Tabi izahı duyduklarında hemen kabul etmiş, teşekkür de etmişlerdir bilgilendikleri için. Ama gariptir… koca bir Türkiye… yüzyıllardır Hristiyanlar ile birlikte yaşanmış ama… Hristiyanlığın öğretisi hakkında bunca büyük bir malümatsızlık var.
Mesela şarabın Hristiyanlık’ta genel olarak kutsal sayıldığı izlenimi vardır, tamamen yanlış bir şey olmasına rağmen. Domuz eti yemenin bir kural olduğu düşüncesi de var gibi. Hristiyanlar’ın üç tanrıya inandıkları sanısı malüm zaten. Veya koca aşkın, ebedi Tanrı’nın bir insan vücuduna büründüğünde kainatın tüm öbür yerlerindeki varlığını eksiltmiş olmasının öğretildiği sanısı. Resimlere, heykellere tapıldığı inancı, yine, çok yaygın.
Büyük bir konu, aynı zamanda, Hristiyanlar’ın yargıyı Tanrı’ya bırakıyor olup kendilerinin onun bunun şahsi yaşamına karışmıyor olmalarının ahlaki bir gevşeklik olarak nitelenişi. Mecburen, şiddet ve baskı altında kalınarak (baskı ister maddi olsun ister manevi) işlenen iyiliğin iyilik olamayacağı, Tanrı nezdinde kabul göremeyeceği bunca açıkken hem de…
Sanıyorum bir Hristiyan’a ilk düşen işlerden biri bu konularda bir bilgilenmeyi sağlamak en önce, Saba kardeşimizin anlatısında da vurgulandığı gibi… Ondan sonrası insanların kendi vicdani meselesi… Tohumun düşeceği toprağın verimli olup olmaması çok önemli tabi ama tohumun da var olması gerekir…
İşte burdaki forum bu açıdan da çok önemli.