Re: Efes kilisesi

#32240
Anonim
Pasif

Fladelfiya Kilisesi – Azınlık, Misyon Kilisesi(1700-1900)

Fladelfia Sart’ın kırk km güney doğusunda bir kenttir. Bergama kralı Attalus tarafından İ.Ö. 189’da kurulup ağabeyinin anısına bu kente ‘kardeşlik sevgisi’ anlamına gelen Fladelfiya adı verilmiştir. Bu dönemde Frikya’nın şarap çarşısıydı. Nüfusu çoktu. Volkan ve depremleriyle tanınan bir kentti. Burada yaşayan inanlıların çoğu yoksul kesimdendi. Ağır vergi yükümlülüğüyle zorlanıyorlardı.

Fladelfiya kilisesinin tarihte temsil ettiği dönem, söz konusu Protestanlar arasında gerçekleşen ruhsal uyanış ve intibah dönemidir.

Papalık boyunduruğundan sıyrılan bu kiliseler yavaş yavaş töreciliğe, modernistliğe kaymış, cansız bir duruma gelmişti. Yeni baştan tövbe etmeye ruhsal uyanışa muhtaçtı. Bu kiliseyi temsil edenler gerçek inancın sadece doğru bir öğretiş olmadığını anladılar. Böyle bir ortamda Tanrı kendi tasarısı uyarınca birçok ruhsal görüşlü inanlısını, öğretmenini getirdi sahneye. Bunları ruhsal uyanış için aracı kıldı: John Wesley, George Whitefield, Jonathan Esward, William Carey, C.H Spurgeon, D.L. Moody vb.. Bu inanlı vaizler çeşitli isimlerdendi: Metodist, Pietist, Calvinist, Moravlılar, Püritenler, Babtistler vb.. Bu aydınlanmış insanlar toplulukların her kesitine ulaştı, her soydan her boydan geniş kitleleri İsa Mesih’e çekti.

Bu uyanışta belirli tanrıbilimciler, din uzmanları karşı durduysa da bu onları yıldırmadı. İşte bu nedenle, Kurtarıcı İsa bu kiliseye,

‘Gücün az olmasına karşın, sözüme uydun ve adımı inkar etmedin’ diyor (bkz. Ayet 8).

Bu kilisenin özelliği Mesih’in sözüne sarılmak, Mesih’i yadsımadan her durumda O’na sadık kalmaktı.

Burada‘Kendilerini gerçek Yahudi yerine koyup da Yahudi olmayan, ama Şeytan’ın sinagogundan’ olanlara değiniliyor. Gerçekten on dokuzuncu yüzyılda kendilerini gerçek Yahudi, – Tanrı’nın halkı – diye tanıtan farklı kümeleşmeler ortaya çıktı: Mormonlar, Yehova Şahitleri, British İsrailliler, Adventistler vb… Bu kümeleşmeler kendilerini Esinleme’deki 144.000 Yahudi ya da İsrail’in kaybolmuş on kuşağı olarak tanıtırlar. Fladelfiya kilisesi yani sadık azınlık bu tür sapmalara karşı durdu ve durmaktadır.

Bu uyanışın doğal sonucu olarak yeni yaşama kavuşanlar İncil’i yaymak için yeryüzünün her yanına yayılmaya başladı. Çeşitli misyon Misyon kurumları kuruldu. Müjdeciler, İncil vaizleri Rab İsa Mesih’in buyruğunu yerine getirmeye koyuldu:

İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi.

Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh`un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin.

İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim’(Matta 28:18-20).

Bu nedenle Kurtarıcı ‘İşte senin önüne kimsenin kapayamayacağı açılmış bir kapı koydum’ der (Esinleme 3:8).

Bunun yanı sıra bu kiliseyi yeryüzüne gelecek büyük denenme saatinden koruyacağını vaat eder. Sözüme uyarak sabırla dayandın. Ben de yeryüzünde yaşayanları denemek için bütün dünyanın üzerine gelecek olan denenme saatinden seni esirgeyeceğim’ (Esinleme 3:10).

Günümüzde de kiliselerimizde ruhsal uyanışa büyük gereksinim vardır. Bu uyanış Kutsal Kitap’a yönelmekle, Kutsal Ruh’un ateşini, yönlendirişini aramakla başlar. Yüreğin derinliklerinde Tanrı’nın kutsallığını ve günahın iğrençliğini sezinleyen can, günahlarına rest çekip yaşamının her yönünü Tanrı’ya sunar. Kendisini ateşli bir istekle duaya, Tanrı’nın Sözü’nü araştırmaya ve tanıklığa adar. Genel uyanışlar bireysel uyanışla başlar. Bizler ne durumdayız? Uyuyor muyuz yoksa uyanık mıyız?