Re: Bilime Hristiyan Bakışı
Kutsal Kitap, tüm yaratılanları Tanrı’nın buyurucu sözlerinden çıkmış olarak görür ve tanrı günümüzde de yarattıklarına buyurmaya devam etmektedir. Ancak Kutsal Kitap bunu ” mucizevi ” olarak tanımlamamaktadır. Mucizeler Tanrı’nın insanlık için kurtuluş planını gerçekleştirmesinde anahtar rolü oynayan özel eylemlerdir. Ancak Kutsal Kitap’ta bunlar hemen her zaman insanların içinde bulunduğu belirli durumlarda ortaya çıkan Tanrı’nın lütfunun işaretleriyle ilgilidir. Yaratılışın tümü Tanrı’nın eylemlerinden türediği için, yaratılmış düzenin kendi başına mucizevi olması diye bir kavram yoktur, ne kökeninde ne de varlığını sürdürmesinde… Bu nokta, Eski Antlaşma’nın yazarları tarafından iyi anlaşılmıştır. Örneğin, Nehemya 9. bölümde İsrail halkı tapınış sırasında Tanrı’ya yarattıkları için şükreder ( 6. ayet ), ama mucizelerden söz etmezler. Ancak hemen sonra, aynı duada,Tanrı’ya onları Mısır’dan çıkaran ” mucizevi işaret ve harikaları ” için şükrederler.
Orta Çağ kilisesinin mucizeleri yaygınlaştırmak gibi bir eğilimi vardı. Kuşkusuz bu inançsızları etkilemekve kilisenin gücüne dikkat çekmek için yapılıyordu. Ancak, Calvin ve Luther gibi Kutsal Kitap reformcularının görevlerinden biri, bu eğilime karşı koymak ve onları dinleyenlerin dikkatini Tanrı’nın herkes için geçerli olan yaygın lütfuna çekmekti. Tanrı’nın yarattıklarının bazı yönlerine mucize diyerek Orta Çağ kilisesinin yaptığı hatayı tekrarlamama konusunda dikkatli olmalıyız. Çünkü Tanrı Kutsal Kitap’taki vahyinde bunları mucize olarak adlandırmaz. ( ” İnancın Ötesinde ” )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ” Kendi içinde bölünen ülke yıkılır, kendi içinde bölünen ev çöker. ” ( Luka 11:17 )
isa su üstünde gvgvgv