Re: Yeni ahit -incil.

#36924
Anonim
Pasif

Var olan bu başlıktan devam etmek daha iyi olacaktır. Bu makalede şu iki soru cevap bulacaktır:

1- İncil –Kim Tarafından Ne Zaman Yazıldı?

2- Kutsal Yazıları Oluşturan Kitapları Kim Seçti?

Bazı kaynaklar Matta İncilinin Mesih’in ölümünden sadece sekiz yıl sonra, yani MS 41 civarında yazıldığını belirtir. Kimi bilginler kitabın daha sonraki tarihlerde yazıldığını iddia etse de genel kanı Yunanca Kutsal Yazıları oluşturan tüm kitapların birinci yüzyılda yazıldığı yönündedir.

İsa’nın yaşamına, ölümüne ve dirilmesine tanık olanlar o sırada hâlâ hayattaydı, dolayısıyla İncil kayıtlarının doğruluğuna tanıklık edebilirlerdi. Ayrıca herhangi bir yanlışı kolaylıkla fark edip gösterebilirlerdi. Profesör F. F. Bruce şunları söyledi: “Elçilerin sözlerine güvenmemizi sağlayan en önemli noktalardan biri, dinleyicilerine seslenirken onların konu hakkında bilgi sahibi olduğuna güvenerek konuşmalarıdır; onlar sadece ‘Biz bu şeylerin tanıklarıyız’ demekle kalmamış, ‘Siz kendiniz de bilirsiniz’ demişlerdi (Elçiler 2:22).”

Peki Yunanca Kutsal Yazıları kaleme alanlar kimlerdi?

Onların arasında İsa’nın 12 elçisinden bazıları vardı. Bu elçiler ve Kutsal Kitabı kaleme alan diğer kişilerden Yakup, Yahuda ve muhtemelen Markos gibi bazıları MS*33 yılındaki Pentekost bayramında ilk Hıristiyan cemaati kurulduğunda oradaydı. Pavlus da içinde olmak üzere tüm bu kişiler, ilk Hıristiyanları temsil eden ve Yeruşalim’deki elçilerden ve ihtiyarlardan oluşan yönetim kuruluyla yakın bir işbirliği içindeydi (Elçiler 15:2, 6, 12-14,*22; Galatyalılar 2:7-10).

İsa, takipçilerini kendisinin başlattığı iyi haberi duyurma ve öğretme işiyle görevlendirmişti (Matta 28:19, 20). Hatta onlara “Sizi dinleyen beni dinlemiş olur” dedi (Luka 10:16). Ayrıca Tanrı’nın onlara bu işi yaparken ihtiyaç duyacakları gücü kutsal ruhuyla, yani etkin kuvvetiyle vereceğini vaat etti. Böylece ilk Hıristiyanlar, Tanrı’nın kutsal ruhunun desteğine sahip olduğu açıkça görülen elçilerin ve onların yakın hizmet arkadaşlarının kaleme aldığı yazıları doğal olarak yetkili bir kaynak olarak kabul ettiler.

Kutsal Kitabı kaleme alanlardan bazıları da diğer yazarların yetki sahibi olduğunu ve yazılarını Tanrı ilhamıyla yazdıklarını doğruladılar. Örneğin elçi Petrus, Pavlus’un mektuplarına değindi ve bunları ‘Kutsal Yazıların diğer kısımlarıyla’ bir tuttu (2. Petrus 3:15, 16). Pavlus da elçilerin ve İsa’dan sonraki peygamberlerin yazılarını Tanrı ilhamıyla yazdıklarını belirtti (Efesoslular 3:5). O halde İsa’nın hayatını anlatan İncil kayıtlarının güvenilir ve gerçek olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Onların anlattıkları efsane ya da masal değildir. Bu kayıtlarda anlatılan tarih, görgü tanıklarının ifadelerine dayanılarak titizlikle kaydedilmiştir ve Tanrı ilhamıyla kaleme alınmıştır.

Kutsal Yazıları Oluşturan Kitapları Kim Seçti?

Günümüzde bazı yazarlar Yunanca Kutsal Yazıları oluşturan kitapların yüzyıllar sonra İmparator Büyük Constantinus’un yetkisi altındaki iktidar sahibi kilise tarafından seçildiğini iddia ediyor. Fakat gerçekler öyle olmadığını gösteriyor.

Örneğin Kilise Tarihi Profesörü Oskar Skarsaune şuna dikkat çekiyor: “Hangi yazıların Yeni Ahit’e dahil olduğuna ve hangilerinin olmadığına asla herhangi bir kilise konsili ya da herhangi bir kişi karar vermedi. . Ölçütler son derece açık ve mantıklıydı: MS birinci yüzyıla tarihlendirilen bu yazılar, elçiler veya onların hizmet arkadaşları tarafından yazılmış ve güvenilir kayıtlar olarak kabul edilmişti. Sonradan yazılan metinler, mektuplar veya inciller bunlara dahil değildir. . Bu süreç temel olarak Büyük Constantinus’tan ve onun iktidar sahibi kilisesinin kurulmasından çok uzun süre önce tamamlandı. Yeni Ahit’i oluşturan kitapları belirleyen, iktidarda olanların değil imanları uğruna şehit edilenlerin kilisesiydi.”

Yunanca Kutsal Yazıları araştıran doçent Ken Berding, Kutsal Yazıları oluşturan kitapların listesinin belirlenmesi hakkında şöyle bir yorumda bulundu: “Kilise seçim yaparak bir kitap listesi oluşturmadı; kilisenin Hıristiyanların baştan beri Tanrı’nın Sözü olarak kabul ettikleri kitapları tanıdığını söylemek daha doğru olur.”

Peki bu kitap listesini sadece birinci yüzyıldaki sıradan Hıristiyanlar mı belirledi?

Kutsal Kitap bu belirleme işinde çok daha önemli ve bir o kadar da güçlü bir etkenin rol oynadığından söz eder.

Kutsal Kitaba göre Hıristiyan cemaatine, ilk dönemlerde kutsal ruh yoluyla verilen mucizevi yeteneklerden biri “vahiyleri ayırt etme” yeteneğiydi (1.*Korintoslular 12:4, 10). Başka sözlerle o Hıristiyanlardan bazılarına, gerçekten Tanrı ilhamı olan yazılarla olmayanlar arasındaki farkı anlayabilmelerini sağlayan insanüstü bir yetenek verilmişti. Dolayısıyla bugün de Kutsal Yazıların içindeki kitapların o dönemde ilham edilmiş olarak kabul edilen kitaplar olduğuna güvenebiliriz.

Açıkça gördüğümüz gibi Kutsal Yazıları oluşturan kitapların listesi çok erken bir tarihte oluştu. İkinci yüzyılın ikinci yarısından itibaren bu kitapların, kutsal metinler listesinde olduğuna değinen bazı yazarlar oldu. Fakat bu yazarların yaptığı şey listeyi oluşturmak değil, Tanrı’nın ruhuyla yönlendirdiği temsilcileri aracılığıyla ilettiği kararı doğrulamaktı.
Eski elyazmaları da günümüzde kabul gören listenin doğruluğunu ikna edici kanıtlarla destekler. Yunanca Kutsal Yazıların orijinal dilde 5.000’i aşkın elyazması vardır ve bunlardan bazıları ikinci ve üçüncü yüzyıllardan kalmadır. İsa’dan sonraki ilk yüzyıllarda yetkili kaynak olarak kabul edilip kopyalanan ve geniş çapta dağıtılan kitaplar bunlardı, apokrif metinler değil.

Ancak en önemli kanıtlar Kutsal Kitabın kendi içindeki kanıtlardır. Yunanca Kutsal Yazıları oluşturan kitaplar Kutsal Kitabın geri kalanındaki ‘sağlıklı sözlerdeki örnekle’ uyum içindedir (2. Timoteos 1:13). Bu kitaplar okurlarını Yehova’yı sevmeye, O’na ibadet edip isteklerini yerine getirmeye teşvik eder. Boşinançların, cinciliğin, insanlara ya da meleklere tapınmanın yanlış olduğu konusunda uyarır. Tarihsel açıdan doğrudur ve içeriğinde gerçek peygamberlik sözleri bulunur. Ayrıca okurlarını insanları sevmeye de teşvik eder. Yunanca Kutsal Yazıların böyle belirgin özellikleri vardır.