Re: üç büyük din üzerine
Sayın Tuba,
ben üç hak dinin birbirini kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum.başka inançların varlığını tanımak, onların varlığını kabul etmek kendinizinkini terketmeniz anlamına gelmez. benim ricam kimseyi yolundan çevirme niyeti güdmez. benim dileğim üç hak din arasında hoşgörü ortamının oluşması. bu hoşgörü ortamı oluşmadığı sürece sizin yaptığınız gibi saygısız yergilerin önü alınamaz. ne ben sizin peygamberinizi reddedebilirim ne de siz benimkini.
evet Zebur, İncil ve Tevratı bilmiyorum. işte bu yüzden bu siteye üye oldum; öğrenme gayretindeyim. önceki mesajımda da bu üç kitabı çok iyi bildiğimi asla söylemedim. dilediğinizce bakınız. üstelik Diriliş Günü’nde Hz.İsa’nın geleceğine yani dünyanın onunla son bulacağına inanmadığımı da söylemedim. Hz.İsa’ya inancım olmasa ne bu sitede bir dakikamı harcardım ne de HAZRETİ İSA derdim. ben İsa peygambere olan inancımda zerre kuşku yok, tıpkı Tanrı’nın Resulüne şüphesizce inandığım gibi.
ve bildiğim kadarıyla kutsal kitabınız şeytana, deccale karşı; Allah’ın Resulüne değil. bu ikisini fena halde karıştırmışsınız. biliniz ki Tanrı’nın Resulü de deccale karşıdır. ve deccal tasviri inançlarımızda ortaktır. bunu kanıt kabul edebilirsiniz. Hz.Muhammed(s.a.v.) şeytanın yanında olsaydı ona karşı savaşmazdı. Kuran’da şeytanın kahrolması, insanlrdan uzak olması için dualar vardır. dilerseniz buyrun bir bakın ve İncil’in kaybolduğunu din dersinde öğrenmiştim. yanıldığımı söylemeniz üzerine bir siteden bir pederin 4 İncil’i nasıl açıkladığına baktım. o da 4 ayrı kişinin Hz. İsa’nın hayatını kendi gözlemleriyle yazdığını ancak Yuhanna’nın diğer üçüne göre daha felsefik olduğunu söyledi. iyiki buna değindik ikimizde. çünkü bu ülkede çoğu kişi hristiyanlığı benim gibi yanlış tanıyor. bu noktada hatamı düzeltmeme vesile olduğunuz için teşekkür ederim. umarım ben de sizin İsla hakkındaki yanlış düşünceleriniz üzerinde bir etkiye sahip olabilirim. forumun amacı yanlışı düzeltmek, doğru bilgiyi paylaşmak olmalı çünkü aksini savunan inancını sadece kendi içinde yaşamalı benim düşünceme göre.
Kuran hakkında doğru sanılan yanlışlardan biri Kuran’ın öldürmeye teşvik ettiği düşüncesidir. benim inancıda Tanrı’nın verdiği cana kıymak en büyük günahlardan biridir. yalan, Tanrı’yı ve resulünü inkar, hırsızlık, dedikodu ve niceleri var ki büyük günahtır. Hz. Muhammed kimseyi müslüman olmadı diye öldürmemiştir. İslamiyet’in doğduğu o bölgede putlara tapan, sapıkça yaşayan insanlar müslümanlığı seçenleri öldürüyorlardı. Hz. Muhammed(s.a.v.) saldırı amaçlı değil koruma amaçlı savaşlar yapmıştır. aksini iddia eden, İslam “öldür” diyor diyen iftira ediyordur, yalan söylüyordur. bunu söyleyen kişi kendini hoca, dediğini doğru ve İslam’a sığar zanneden bir sapıktan başkası değildir. bu insanlara itibar etmeyin. hala onların doğruyu söylediğini düşünüyorsanız bana Kuran’da “gayri müslimleri öldürün” diyen ya da buna yakın bir ayet gösterin. yoktur. ve bilirsiniz ki tarih savaşlarla doludur. benim annem babam bulgaristan göçmeni. akrabağlarımdan kaç tanesi müslüman oldukları için oradaki hristiyanlar tarafından camiye sokulup diri diri yakıldı tahmin edemezsiniz. fakat bunun için Hz.İsa’yı, İncil’i yahut Hristiyanların tümünü suçlamayacak kadar bilinçliyim. anlaşılmasını umuyorum.
ve İslam’da çok eşliliğe teşvik kesinlikle yoktur. İslam’a göre bu yasaktır. Hz.Muhammed’in bir çok eşi vardı fakat bunun nedenleri o günün koşullarına bağlıdır. Hz.Muhammed cinsel münasebet açısından tek eşli yaşadı. bunun en iyi kanıtı çocuklarıdır. bir kadından çocukları vardır. ve peygamberimiz gerçek eşi öldükten sonra bir evlilik yapmamıştır. diğer eşi sayılan bayanlarla böyle bir ünaseati söz konusu olmamıştır. o bayanlar kendi rızalarıyla, doğunun ağır koşullarından kaçıp Peygamber Efendimiz’e sığındıkları için onun eşi olarak anılırlar. ve Hz.Muhammed(s.a.v.)’in Veda Hutbesi’ne baktığınızda kadınları el üstünde tuttuğunu apaçık göreceksiniz. kız ve erkek evlat ayrımı yapan anne babaları bizzat kınamıştır da.
Cennetteki cinsel münasebet konusuna gelince. cennette evlilik vardır der Kuran. cinsellik vardır demez. cennette kişi, nefsinden arınacaktır der. bu da cennetteki evliliğin muhabbet ölçüsünde olduğu düşüncesini sembollerle açıklar. Huri ve Gılman meleklerinin cennette, insanların hizmetkarı olacağı belirtilir. onların sahip olduğu güzelliklerin ise kişideki iç güzelliği ortaya çıkaracak güçler oldukları düşünülür, bu şekilde yorumlanır.
Tanrı’nın kimi cennete kimi cehenneme göndereceğini yine Tanrı’nın kendisinden başka kimse bilemez. bizim yapmamız gereken O’nun isteklerine uygun, ahlaklı bir yaşam sürmek. O’nun buyurduğu İmanın şartlarına uymak (sadece 5 maddedir ve sizinkilere aykırı tek bir yanı yoktur). müslümanlar için buna artı olarak İslam’ın şartlarına uymak. bunlara uyanlara peygamberimiz cehennem korkusu yaşamasınlar demiş. Buyrun bakın, vicdanen özgürlük vardır. zorlama kabul etmez vicdan. neyse ki bunun farkında olan bir aile ortamım var. İslam’ı kendi rızamla seçmiş olmaktan onur duyuyorum. ama bu onur kişisel. Hristiyanlığı seçen de seçiminden onur duyar. ben onun onurunu ezmem. o da benimkini ezmesin isterim.
Ben buradayım çünkü peygamberinizi, inancınızı tanımak istiyorum. kemin olan dışında hiç bir şeyi iyi bildiğimi söylemedim nitekim söylemiyorum. Eğer içimde Hz.İsa’ya iman olmasaydı en azından ona iman edene saygı gösterirdim. Mademki inancınız sevgiye dayalı, o zaman her ne olursa olsun her nasıl olursa olsun yaratılanı sevmelisiniz yaratandan ötürü. İslam sizin düşmanınız değildir, inancınıza tehtid değildir; siz de bizim için değilsiniz. Hz.İsa eğer doğru biliyorsam size düşmanınızı bile sevmenizi öğütlemişti ki siz bırakın düşmanı sevmeyi sizi sadece tanımaya çalışan bir Müslümana saygı bile duymayacaksanız bu paylaşımın ne anlamı kalacağını merak ediyorum.
Esenlikle.