Re: Sevgiye methiye…
Sana da teşekkürler, ‘teşekkür’ünden dolayı Muhammed06 kardeşim. : – )
O sorduğun konuya gelince… çeviriye bağlı diyebilirim. Ama, emin olduğum bir şey var, o da çevirinin kalitesi düşük de olsa, niyeti pak olanı Tanrı’nın yine bilgilendireceğidir… doğrudan Kutsal Ruh’unu o insanın hayatına estirerek. Zaten, Rab öyle bir insanın isabetli çevirilere ulaşması doğrultusunda adımlarını da yöneltir zamanla.
Rab’bimiz yaşayan bir Tanrı’dır… bizim kendisine ulaşmamız için nefsi metodlar kullanıp eyleme girişmemizi bekleyen cansız bir öğe değildir. Bizde en ufak bir iyi niyet kırıntısı görse, bizi kendisine çekmek için herşeyi yapar. Hem de vicdani özgürlüğümüze karşı hassasiyetini hiç yittirmeden, ezmeden, mükemmeller mükemmeli letafetiyle yapar.
Şahsen, dili kendi hayatı olan ve ideolojik şekillendirmelere tabi tutulmaması gereken bir şey olarak algılarım. Bugünün Türkçe’sini içindeki Arapça, Farsça, Latince vs. kelimelerden ‘ayıklamaya’ kalkışsak, sözde ‘saf’ bir dil kuracağız takıntısıyla, yapay, komik bir sonuca varmış oluruz. Öte yandan ille de Osmanlıca’yı olduğu gibi kullanacağız diye dili Arapçalaştırmaya da kalkışmak başka bir uç. Osmanlıca’nın devamı olan bugünkü dil yüzyıllar içersinde şekillenmiş bir dil. Ama o zamandan bugüne Türkiye nice siyasi, kültürel değişikliklerden de geçmiş. Tüm bu gelişmelerin sonucu bugün konuşulan dil oluşmuş. Dolayısıyla aşırılıklara kaçmadan var olan dilin zenginliğinden serbestçe yararlanılması en verimli yaklaşım olur, ister günlük hayatta olsun, ister çevirilerde olsun, ister nerde olursa olsun.
Sanıyorum Yeni Ahit’in esaslı bir itinayla bugünkü Türkçe’ye çevrilmesi hala bir ihtiyaç. Bugüne kadar rastlamış olduğum çevirilerde metnin şiirselliği, dolayısıyla da iç, anlamsal vurguları, pek de isabetli verilmemiş bazı kısımlarında. Ama, dediğim gibi, İsa Mesih’i tanımaya azmetmiş olana yeter de artar bile… : – )
Esenlikler…