Re: Kafama Takılanlar….

#32192
Anonim
Pasif

16.yüzyıl Avrupa’sı sosyal, kültürel, ekonomik ve dinsel yönlerden büyük bir değişim yaşamaktaydı. Bugün bildiğimiz ulusal monarşilerin olgunlaşması tamamlanmamıştı. Feodal bir yapı egemendi. Yetki ve egemenlik elde edebilme adına militarist bir ideolji güden kent oluşumları, halkı hem bezdiriyor hem de fakirleştiriyordu. Bütün bunların yanında yaşanan değişim de oteriteye başkaldırıyı destekliyordu. Köylü ayaklanmaları tarihe iz bırakacak kadar yoğunlaşmıştı.

Kilise, yozlaşmış ve olması gerektiği gibi halkın özlemlerine yanıt veremez hale gelmişti. Eleştiriye ve tartışmaya kapalı, dayatmacı yapısıyla kilisenin değişime ihtiyacı vardı. O günün hümanist akımı kiliseyi canlandırmak adına adımlar atmaktaydı (Erasmus gibi…). Luther’le başlayan Protestan Reform hareketleri bu anlamda çimentosu Hristiyanlık olan Avrupayı inanç anlamında yeniden yapılandırmaya başladı. O dönemde insan yaşamındaki en önemli şey ebedi kurtuluştu. Kilise ya da ruhban sınıf bu kurtuluşu sağlayamıyordu. Kendi yollarını tek başlarına kat etmek zorundaydılar ve bireyselleşmenin temelleri atılmış oldu.

Kara Veba salgınından telef olmuş halk, oldukça perişandı. Tarıma ve hayvancılığa dayalı bir sistem onların karınlarını yeterince doyurmuyordu. Fakat Avrupa’da esen değişim rüzgarları ekonomik sistemi de etkilemişti. Bilimin ve teknolojinin gelişimi arttıkça matematik, deneysel ve akılcı temeller üzerine kurulan doğa bilimlerine yöneliş, bu bilimlerin gelişmesine ve bunların üzerine kurulu pratik ekonomik uygulamaları tırmanmıştı. Yeni iş sahalarının açılması ve üretimin artışı ekonomiyi güçlendirdi ve daha iyi yaşam koşulları yarattı.