Meryem oğlu isa :

  • Bu konu 2 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27839
    Anonim
    Pasif

    MERYEM OĞLU İSA

    *** On aylık bir bebek, sinir krizleri geçirip, çığlıklar atıyor. Sebep: Annesinin, bir başka bebeğin yanağını okşayıp, sevgi sözleri mırıldanmış olması.

    *** On üç aylık bir bebek, kudurmuşcasına bir diğer bebeğin saçını yoluyor. Sebep: Misafir gelen komşu bebeğin, kendine ait oyuncaklarına dokunmuş olması.

    *** Onbeş aylık, yürümeyi yeni öğrenmiş bir bebek, annesine bir tokat atıyor, sonra da hışımla onun kolunu ısırıyor ve küsüp oradan ayrılıyor. Sebep: Annesinin eve, yeni doğurmuş olduğu bebeğini getirmiş olması.

    *** Dünyamızı, yaşanması zor bir cehenneme çevirdik birbirimiz için. Sebep: Adem ve Havva’nın düşüşüyle ruhumuza yerleşmiş olan ve bütün günahların kaynağı olan bu ‘Kök Günah’

    *** İnsanoğlu bu halde iken, Tanrı affetse ne yazar? Cennete alsa, ne yazar? Cenneti de Cehenneme çevirmiyecek miyiz? Yürek değişmezse, mekân değişmek ne işe yarar?

    *** Uyduruk dinler, dışardan buyruklar, bir yığın ‘Yap ve Yapma’lar, dinsel ayinler, törensel ibadetler ve her türlü şekilcilik hiç işe yaramıyor, yüreği değiştiremiyor. Sebep: Problem ruhtadır. İstesek de değiştiremeyiz.

    *** İnsanları bu halden kurtarmak için, Tanrı’nın kendisi bir çare üretti. İnsanlık tarihinde ilk defa, kendi Ruhu’ndan doğan bir bebek dünyaya getirdi ve bebeğe kendi Ruhu’nu verdi. Bu bebek, tüm diğerlerinden farklı bir bebek oldu ve hayatı boyunca hiç günah işlemeyen tek kişi oldu.

    *** Bu bebek, tüm insanlık için ‘Umut Kaynağı’ oldu. Artık insanlar, bir nevi ‘Ruhsal Klonlama’ ile kurtulabilirlerdi.

    *** İşte bu bebek, tüm peygamberlerin bildirdiği, ‘Tek Kurtuluş kaynağı’ olan, ‘Meryem Oğlu İsa’dır.

    #37243
    Anonim
    Pasif

    Sn. KUTSAL YOL;

    Demek isteyip de diyemediklerimi yazıyorsunuz.
    Rab MESİH’in lütuf ve esenliği üzerinize olsun.

    Yürek değişmezse, mekân değişmek ne işe yarar?

    MESİH’e iman, işte bu sebeple yapılır.
    Yani önce insan günahlı doğasının farkında olacak!…
    Bu sıkıntıdan kurtulmak ve “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.” hükmüne uygun hâle gelmek için çabalayacak;
    “Saf”ını beli edecek.
    Rab MESİH’de acıyıp/lütfedip insanın elinden tutacak.

    Bunun için, “İsâ’ya iman karşılığı promosyon” olarak Cennet’in adres gösterilmesine itiraz etmekteyim.
    Bu ‘dâvet'(!)in içinde MESİH yok.
    Bu ‘dâvet'(!)te MESİH’siz “Müjde”(!) var.
    Halbuki bakınız O ne diyor ?

    Yuhanna: Bölüm; 15

    1 – Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır.
    2 – Bende meyve vermeyen her çubuğu kesip atar, meyve veren her çubuğu ise daha çok meyve versin diye budayıp temizler.
    3 – Size söylediğim sözle siz şimdiden temizsiniz.
    4 – Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.
    5 – Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.
    6 – Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar.
    7 – Eğer bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir.
    8 – Babam çok meyve vermenizle yüceltilir. Böylelikle öğrencilerim olursunuz.

    İncil’in hiç bir bölümünde MESİH’in; insanların zaaf, korku ve beklentileriyle oynayıp onların bu hallerinden isitfâde ederek kendisine çağırdığını görmedim. Cennet rüşveti ve Cehennem tehdidine tenezzül ettiğine rastlamadım. Çünki Cennet de, Cehennem de birer sonuçtur. Mühim olan insanın ilk yaratıldığı gibi “Tanrı’ya benzer” duruma gelebilmesidir. Çünki, Tanrı’nın insanı yaratışındaki öncelik, onun Cennet’te keyif çatması değil, “Kendi benzeyişi”nde olmasıdır. Bu husûsu bir misâl ile izah edeyim.

    Bir baba çocuğuna “sınıfını geç; sana bisklet alayım” demişse amaç; çocuğun eğitimine, teşvik edici bir yöntemle katkıda bulunmaktır. Çocuk bu hediyde babasının esas amacını değil de sâdece bisikleti görürse, gerçeği kavrayamamış demektir.

    Hiç bir ödül ya da sonuç “Rab’be benzeyiş”den daha mükemmel olmaz. İnsan bu benzerliğe dikkat edemiyorsa; Rab’binden samimiyet, rica ve ümitle kendisini bu benzerlik şuuruna ulaştırmasını istemiyorsa, Cennet’i tapusuyla, verseler neyleyeyim ?

    Rab’bin olmadığı yerde başka ne olabilir ki ?

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.