Ben burada sizin inancınıza hakaret etmek istemedim sadece benim inancıma “şekilcilik” lakabını takanlara karşı bende oluşan acı duyguyu tattırmak istedim! eğer siz bundan memnun değilseniz karşı dindeki insanlara da bunu yapmamanız gerekiyor.Lütfen ibadetlere karşı biraz saygılı olalım.Ben kendi hatamı kabul ediyorum ve sizden özür diliyorum fakat sizden de bir özür bekliyorum. Hristiyanlıktan Müslümanlığa geçenler konusuna gelince eğer söylediğim videoyu izleseydiniz sözünü ettiğim kişinin Hristiyanlık eğitimi almış bilgili ve dinine bağlı bir Hristiyanken nasıl gerçeği bulduğunu görürdünüz ama siz buna bile tenezzül etmediniz.isterseniz bu videoyu size tekrar verebilirim ama istemiyorsanız bu sizin kararınız…siz hristiyanlıktan müslümanlığa geçenlerin genelde Kutsal kitabı yeterince iyi kavramadığını söylüyorsunuz bu çok tuhaf çünkü biz de aynı şeyden dert yakınıyoruz.genelde inanışlarını kaybeden Müslümanlar Kurandaki ayetleri yeterince iyi anlayamamış ve dinlerinden soğuk kişiler olur.Bu çok doğal birşey bir insan dinini iyi bilmiyorsa tabikide her türlü karşı anlayışa açık olur.Bu her din için geçerlidir.

Kendi inancina ait olan kitabi okumadan kulaktan dolma bilgilerle nasil insan cikar kendini hakli gorur, inancinin dogruluguna inanir ve baska kitaplari yalanlar? Nasil bir rezillik bu ya Rab! gecen bir toplumda ILK KURAN AYETI HANGISIDIR DIYE SORDUM, INANIRMISINIZ 10-12 KISILIK MECLISTE HEPSI BIRBIRINE BAKIP DUSUNUP TASINIP FATIHA DEDI, BIR KISMI BAKARA!!!! Arapca ezberlenılen ve ne okudugunu hic anlamayan milyonlarca ezbere inanc sahibi… ben cok uzuluyorum Togrul, ne kadar zavalli haldeyiz…

Sevgili Emrecan;
Yazdıklarınızı ve diğer yorumda bulunan arkadaşların cevaplarını okudum. Öncelikle eğer müslümanım diyorsa bir kişi, önce gerçekten müslüman olmalıdır. Yani ne demek istiyorum, inandığı dinin kitabını çok iyi bilecek, peygamberinin hayatını ve sünnetini çok iyi bilecek, ve tabii ki islam hayatını şekillendiren, rehber olan hadisleri de (güvenilir hadisler) bilecektir. Kişi hangi inancı kabul ederse etsin, inancıyla ilgili tüm bilgilere, öğretilere hakim olmalı ve bilgi sahibi olmalıdır.
Şimdi sizden ricam, kendi dininiz, kitabınızı ve peygamberinizin hayatını çok iyi öğrenmeniz. Ben hristiyan olmadan önce, dinim olarak kabul ettiğim islamı araştırdım. Öğrendim. Kuranı, ayet, ayet notlar alarak okudum (çünkü benim vicdanıma ters gelen çok fazla sayıda ayet vardı, ayrıca boş tekrarlamalardan ibaretti ve içi boş, rehber olamayacak düzeyde bir yazın buldum karşımda), islam peygamberinin hayatına baktım. Çünkü kuranda yazılan birçok ayet, arka planda onun yaşamında karşılaştığı zorlukları aşması için gelen ayetlerdi. Bu nedenle, bana ters gelen o ayetlerin ne için geldiğini, Muhammed’in hangi eylemler içinde olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Bu nedenle pek tabi hadislere bakmalıydım. Güvenilir hadisler diye tabir edilen kaynaklara başvurdum. Çünkü bir de güvenilmez, gerçek olmayan hadisler vardı. Ama bu bile, güvenilir hadisler bile Muhammed’in yaşamında ki çarpıklıkları açıkça gözler önüne sermekteydi. Ve tüm resme baktığımda, Muhammed ne bir peygamberdi, ne de onun getirdiği kitap Tanrı’dandı, ne de bu din ilahi bir dindi. Çünkü getirdiği din, arap putperest dininin tek ilahlaştırılmış haliydi ve uygulamaları da yine eski arap putperest inancının devamı (ki bu inanç hint ve eski iran puperest inançları ile birçok konuda aynı uygulamaya sahipti) ve sırf tüm inanç gruplarında ki insanlara kendisini kabul ettirmek için, onların inançlarından ve kitaplarından da alıntılar alıp, aynen geçiren bir dindi. Yani Muhammed “ortaya bir karşık yapmış” ve kendi dinini getirmiştir. Ve bu din kesinlikle Tanrı’dan gelen bir şey değildir. Kuran başlı başına birçok tarihi, mantıki hatalarla doludur. Yahudiler bu nedenle Muhammed’in söylemiyle “inatçı” olmuşlardır ve onu ve kitabını reddetmişlerdir. Çünkü Yahudiler Tanrı Kelamına samimi ve çok ciddi bir şekilde ele alır ve korurlardı. Dolayısıyla kimse onlara dinlerini öğretemez. Hele hatalarla dolu Muhammed’in kitabı ve dini asla… Nitekim de öyle olmuş, yahudiler onu hiçbir zaman peygamber kabul etmemişler. Bu nedenle Muhammed yaşamı boyunca yahudilerden nefret etmiş, nefret sözleri kuranda yer etmiş, ve ölmeden önce ki son sözleri de yahudilere nefret vasiyet etmiş, onların arap yarımadasından, ve islam coğrafyasından tamamen koparılıp atılamalarını, tamamen yokedilmelerini söylemiştir. Bu sebepledir ki İran ve radikal islami grupların amacı budur. İsraili, tüm yahudileri yoketmek. Öyle ki adamlar Adolf Hitler’i neredeyse peygamber ilan edecekler.

Bunun haricinde, önceden gerçekten hristiyanlığı bilen, kutsal kitabı bilen, İsa’nın yaşamını bilen , yani gerçekten hristiyanlığı bilen ve benimseyen hiçbir kişi görmedim ki hristiyanlıktan, islama dönsün. Geçen yaz tanıştığım birini örnek olarak vermek istiyorum. O dönem ingilizcemi geliştirmek için bir kursa katılıyordum. Öğretmenlerimden biri de 50 yaşlarında amerikalı bir beydi. İlk derse girdiğinde kendisini tanıtan bir yazıyı, kısa notlar halinde tahtaya yazdı. Aralarında müslüman olduğu da yazılıydı. Ben tabi onun için üzüldüm. Yine bir kaybolmuş koyun dedim, ve içimden eminim ki bir kez bile kutsal kitabı ciddi bir şekilde eline alıp hiç okumadı dedim. Ve sonra öğrendim ki gerçekten de öyleydi, haklıydım. Sıra biz öğrenciler kendimizi tanıtmaya geldi ve ben de hristiyan olduğumu söyledim. Ve kendisi şaşırdı. O sözde hristiyanlıktan (ki aslında hiç hristiyan olmamıştı ama aileden, kimlikten gelen bir şeydi) müslümanlığa geçmişti, ben de tam tersi. Ama bir farkla ben islamın ne olduğunu biliyordum ve ve gerçekten kuranı okumuş ve araştırmıştım.
Konuşma derslerinde bu konuda konuştuk. Ona sorduğumda hiç kutsal kitabı tamamen okumadığını, küçükken gittiği incil derslerinden aklında kalan sadece biraz bilgisi olduğunu söyledi. Bunun üzerine neden müslüman olduğunu sordum. Yaşadığı bazı kötü olaylar nedeniyle arayış içine girdiğini ve o sırada da bulunduğu yerde (costa rica’daymış o zaman) bir müslüman grupla tanışmış. Onunla konuşmuşlar, kuran vermişler, toplantılarına çağırmışlar ve sonunda islamı seçmiş. Dediğine göre samimi ve sıcak davranan bu grubun inancına sarılmış. Zaten buna ihtiyacı varmış. Ama kuranı okudukça onun da cevaplayamadığı sorular olmuş ve sonrasında pek kurcalamamaya karar vermiş. Dediğine göre bu konularda islamın kendini yenilemeye ihtiyacı varmış. Yani batılı bir mentalitenin geliştireceği çözüm tabii ki bu olacaktı ama haberdar olmadağı ya da kavrayamadığı bir şey vardı o da şuydu : İSLAM DEĞİŞTİRİELEMEZ BİR DİNDİR, KİTABI DA VE UYGULAMALARI DA ÖYLEDİR. ÇÜNKÜ BU DİNE KARŞI GELMEKTİR. Türkiye’de ki çoğu kişi İran’ın ya da Arabistan’ın uyguladığı, yaşattığı islamın gerçek islam olmadığını söylüyor. Ama bu düşünce gerçeklerle örtüşmüyor. Aslında gerçek islam, aynen o ülkelerde uygulanagelen islamdır. Kuranı, hadisleri ve Muhammed’in yaşamını bilen kişiler bunu inkar edemez. Bu garip amerikalı öğretmen de o ülkelere bakıp, islamın bu olamaması gerektiğini düşünen diğer iyi niyetli, vicdanlı kişilerden olmaya çalışıyordu. Ama islam, iyi niyetlerine ve vicdanlarına layık olmayan, katı ve değiştirilemez kurallara sahip olan bir dindi.
Amerikalı bu öğretmen de, ben de kuranda ki malum ayetleri, Muhammed’in evliliklerini, yaşamını biliyorduk. Ama ben yine de ona Kuran da ki bu garip, matığa aykırı gelen ayetleri ve muhammed’in yaşamıyla ve sünnetleriyle ilgili bazı mailler gönderdim. Ve bunlar reddedilemez gerçeklerdi. Ve Kutsal Kitaptan, hristiyanlıkla ilgili müjdecilikte bulundum. Çünkü kendisi bilgisizdi ve üçlü birlik inancını da anlamıyordu ve çok aptalca buluyordu. Bu normaldi çünkü hiç kelamı okumamıştı. Bihaberdi. Teslisin, müslümanların anlattığı gibi 3 tanrı inancı olmadığını, ne de kuranda yazdığı gibi baba, kutsal ruh ve meryem ana olamdığını söyledim. Teslisin hristiyanlık inancında Tek, Ezeli ve Ebedi, Sozsuz Güç ve Kudrette olan Tanrı’nın 3 farklı biçimde kendisini tanıtması olduğunu müjdeledim. Ta tevratta bile bu inancın var olduğunu, Mesih’in kimliğiyle ilgili, tevratta önceden bildirilen ayetleri kendisine yazdım. Bir Kutsal Kitap alıp kendisine verdim ve tüm bu ayetleri kendisinin kontrol etmesini istedim. Bu arada yazdığım kuranda ki ayetleri de okumasını istedim. Farkı kendisinin görmesini istedim. Ve 2 aydan sonra gerçeği anladığını söyledi. Mesih’in Rab olduğunu kabul etti. Şimdi kelamı okuyan, ve büyümeye çalışan bir hristiyan. Ama geç de olsa Tanrı’nın kusursuz kurtuluş planı ile ilgili gerçeği öğrendi ve kabul etti.

Yukarı da verilen, müslüman olan hristiyan örnekleri aynen bu öğretmen gibiydi. Yani hiçbiri gerçekten hristiyan değildi. Bu nedenle yine diyorum. Gerçekten Kutsal Kelamı bilen, Mesih’i Rab olarak kabul etmiş ve sonra müslüman olmuş hiçbir hristiyan YOKTUR. Gerçekten yok. Bu nedenle bu gibi yazıları veya makalelere üzülerek bakıyorum. Çünkü sadece kendilerini kandırıyorlar.

Umarım, yukarıda yazmış olduğum yazıyı anlaşılır kılabilmişimdir. Ve umarım tarafsızca okuyup anlarsınız. Rab gözlerimizi açsın. Esenlikler…

Emrecan, siz Kuran’ı komple okumadığınızı söylüyorsunuz, ama nasıl oluyor da içinde çelişki yok diyorsunuz? Biz okuduğumuzu yazıyoruz. Sağlam karar verme konusunda ise şunu söyleyeyim, hangi araştırma ve kimin tarafından yapıldığını belirtirseniz çok iyi olur çünkü çok yanlış bir düşünce tarzı o.
Nankör dediğiniz Yahudiler şu an dünyanın kullandığı ilaçları yapan Yahudilerdir. Yahudileri sevmeyenlere tavsiyem odur ki, fanta, kola, pepsi içmesinler. Cep telefonu kullanmasınlar, tv izlemesinler, ilaç kullanmasınlar. Çünkü hepsini Yahudiler yaptı. Elbette İsrail’in her eylemini savunmuyorum ama bir bakıma onları ürettiği şeylerle yaşadığımızı unutmamalıyız. Bütün Kutsal Kitaplar Yahudilere geldi. Peygamberler onlarındır. Musa, Davut, Süleyman, Yahya hepsi Yahudiler. Şeytan Yahudileri sevmiyor, çünkü Tanrı’nın seçtiği halktır. Tanrı onlara sözlerini gönderdi, onlar sayesinde bereketlendik. Yahudiler olmasaydı şu an putlara tapıyor olacaktık. Tanrı Yahudileri kullandı. İsa Mesih’te Yahudi idi! Yanlış anlamayın Siyonist değilim, ama yanlış söylenmiş her söze karşı çıkarım.
Avrupa’nın İslama koşma konuna gelince. Neden geliyorlar biliyor musunuz? Çünkü onlara takiyye (din uğruna yalan söylemek) yapılıyor! Zakir Naik, Yusuf Estes gibi yalancılar (çekinmeden söylüyorum), insanları kandırıyorlar. Ben onların anlattıklarını dinledikçe kusmak istiyorum, çünkü İslam’ı anlatmıyorlar, yalan satıyorlar insanlara. Saf ve İncil’den haberi olmayan Avrupalı ve Amerikalı da kanıyor tabii.
Tuba kız kardeşin bahsettiği öğretmeni şahsen yakından tanıdım. Kendisi gerçekten Müslümandı. Size bu “saçma” gelebilir, ama bu gerçektir. Eminim Tuba bir şeyler eklemek isteyecektir ama kısa şunu belirteyim ki, saf Avrupalılar ve Amerikalılar o tip kişileri dinledikçe batacaklar. Örneğin Rusya’da İslam’a dönen insanlar (özellikle kadınlar) 3 yıl sonra İslam’ı terk ediyorlarmış. Bunu biliyor muydunuz?
Umarım Rab Mesih İsa sizi aydınlatır. Üniversite sınavı dünyasal bakımdan önemli olabilir, ama ruhunuzun konusu çok daha önemlidir.

Rab sizi aydınlatsın! Amin!

Sayın Toğrul bey ve Saba hanım,
Sizin yazdıklarınızı cevaplayacağım ama önce Tuba hanımın cevabını yanıtlamak istiyorum.
Kısaca sizin yazdıklarınız hakkında yorumda bulunmamı isterseniz;
Açıkçası sizin yazdıklarınızı okurken gülmekten kırılıyorum,bir ırkı yüceltiyorsunuz,bir insana tanrısal nicelikler yüklüyorsunuz,yahudiler ne halt yerse yesin üstündürler anlayışındasınız,hayatınızda tanrı için yaptığınız bir fedakarlık yok(24 saat iman ettiğinizi söylüyorsunuz ama “bugün o çok sevdiğin tanrın için ne yaptın?” sorusuna vereceğiniz cevabınız YOK) Kuran-ı Kerimden aldığınız bazı ayetleri istediğiniz şekilde yorumlayıp sanki kuranda (olmayan) bir hata varmış gibi gösteriyorsunuz ve sonrada gelip benden bu dine inanmamı bekliyorsunuz şayet size şunu söylemek isterim Bir insanın aklına nasıl korku,kalbine nasıl şüphe verildiğinin,ben de farkındayım…:)

Emrecan,
Böyle bir mentaliteye karşı ve aynı sizin mentalitenizi kullanarak ben de “islam coğrafyası bugün yaşadıklarını tamamen hakediyor ve aslında tamamen yokedilmeleri de insanlığa büyük bir hediye olurdu” gibi bir düşünce geliştirsem beni suçlayamazdınız. Çünkü terör, eşitsizlik, kadını yok sayma, mal gibi görme, sübyancılık gibi tüm bu şeyler inandığınız ve aslında şeytan tarafında gönderilen, ve şeytan ayetlerinden oluşan bu dinin yokedilmesi için çok yerinde bir yorum olurdu. Yanlış anlaşılmasın, bunlar Muhammed’in ve sizin mentaliteniz kullanılarak söylenmiş ve bu temelde tamamen haklı sözler olacaktı. Çünkü Muhammed kendisine karşı olan herkese bu mentaliteyi uyguladı. Yahudiler onun baş edemediği, bir türlü kendi dinine çekemediği (çünkü tevratı ve tüm peygamberleri biliyorlardı, Tanrı’nın yasalarını de biliyorlardı) baş belası olmuş bir topluluktu. Bu nedenle hicretten sonra , güçlendikten hemen sonra yahudi kavimlerine diş biledi. Savaştı. 3 savaşı da kimlerle yaptı sanıyorsunuz, kafirlerle mi, tam tersine Rabbin gerçek yasasına bağlı olanlarla yaptı. Dolayısıyla Rab’be karşı savaştı. Yazdığınız “Sonuna kadar hakediyorlar” lafı beni çok sinirlendirdi. Çünkü çok cahilce bir söz. Size empoze edilen islam kültürünün, Muhammed’in yahudi düşmanlığının (haksız yere oluşturduğu düşmanlık) sizde ne yazık ki yer etmiş olması. Size tavsiyem boş laflar konuşmadan önce bilmeniz. Çünkü siz şuan hiçbir şey bilmiyorsunuz. O nedenle bu gibi kendinizden büyük laflar söylemeye de yetkin değilsiniz. Kuran ve bu sahte din şeytanın bir dinidir.EVET, SAHTEDİR!…

Filistin konusuna gelince,
Filistinlilerin şu anda hak iddia ettikleri topraklarda aslında hiçbir hakları yok. Kusura bakmayın ama gerçekler bunlar. 20.yy başlarında topraklarını satmadan önce düşüneceklerdi. Şimdi yavuz hırsız misali, burası bizimdir, hep bizimdi diyorlar, israile ölüm, yokedilsinler diyorlar. Bir kere sırf bu durumda, inanç işin içine katılmadan bakıldığında bile filistinlilerin haksız olduğu görülür. Neymiş efendim kudüs onlarınmış, bir de Tanrı’nın tapınağının olduğu yere Şeytanın tapınağını dikmişler (ki mescid-i aksa) ve orası hep bu sahte dinin merkezi olacakmış. Şimdi kendi inancımla yorumda bulunup, YOK YA!… diyorum. Bir kere orası binlerce yıl öncesinden yahudi toprağıydı, Tek gerçek Tanrı olan Rabbin Tapınağı ordaydı. Sonra araplar geldi, muhammedin vasiyetiyle kudüsü işgal etti, tapınağın yerine kendi sahte dinlerinin tapınağını diktiler. Ne acı. Ama Rab bunlara izin verdi, ama bir süre için. Yahudilerin pişman olmaları için. Tanrı onlara acıdı, imkanlar sağladı ve filistinlilerin sattıkları toprakları almaları için yahudilere imkan sağladı. Yahudiler savaşmadan, ama bir de hak yollardan yine kendi yurtlarına geri döndüler. Şimdi Rab düşmanı olan bu sahte dininin tehditleriyle sarılmış durumdalar. Ama biz incilden de biliyoruz ki son savaş bu nedenle çıkacak ve biraz ironik bir şekilde Rab bu sefer sizin o söylediğiniz acı sözü kendisine ve kendi halkı olarak temsilen seçtiği Yahudi halkına karşı savaşanların cesetleri yeryüzünü kapladığında, onlara “Sonuna kadar hakettiler” diyecek Rab. O yüzden bilgisizce konuşmayalım. Özellikle siz sahte olan, aslında şeytanın dini olan bu islamın gerçek yüzünü farkedip, gerçeği araştırmalısınız.

Sayın Toğrul bey ve Saba hanım,
Sayın Saba hanım lütfen Kuran-ı Kerim’i parça parça ele almayınız Kuran-ı Kerim bir bütündür her ayetin diğer ayetlerle bir bağlantısı vardır. sizin verdiğiniz ayetlerde hiç bir çelişki yoktur şayet o ayetlerde insanın yaradılış aşamaları belirtilmiştir.size bu konuyu şöyle açıklamak istiyorum;
Allah herşeyi yarattığı gibi insanıda hiçlikten yaratmıştır.Allah daha hiçbir şey yokken toprağı yarattı sonra da suyu sonra toprakla su karışımı çamur ve sonrada İnsan şeklini verdiği çamura ruh üfledi ve ortaya mükemmel bir canlı biyolojik bir varlık çıktı.Bu durumda şunu diyebiliriz sanırım Allah insanı hem hiçlikten(hiçbirşey yokken toprağın ve suyun yaradılması) hem topraktan hem sudan(toprak + su =çamur) hem de embiryodan yaratmıştır(Allahın ruh üflemesiyle ortaya çıkan biyolojik mükemmel varlık) şayet Allahın Hz.Ademi aşama aşama yaratması Kuranda şu şekilde belirtilir: “Halbuki O, sizi çeşitli merhaleler halinde yarattı.” (Nuh, 71/14).(dediğim gibi Kuranda her ayet birbiri ile ilişkilidir ama sanırım siz bu ayeti atlamışsınız:))

Sayın Toğrul bey sizin İsrail oğullarını yüceltmeniz meselenize gelince bunu şöyle açıklayayım;
Allah peygamberlerini bizi uyarmaları için gönderdi ve sizde kabul edersiniz ki Allah peygamberlerini zaten inan bir millete göndermez tam tersine inanmayan,yoldan çıkmış bir millete gönderir çünkü uyarılması gereken millet odur yani,Dünya toplumlarını bir insan vücuduna benzetirsek doktor iğneyi veya ilacı zaten iyileşmiş bir bölgeye uygulamaz çünkü orası zaten iyidir,sağlamdır.Doktor iğneyi hastalığın baş gösterdiği bölgeye uygular çünkü iyileştirilmesi gereken bölge orasıdır.Allah da aynı bu şekilde peygamberlerini yoldan çıkan, inanmayan bir kavime gönderir ki mahşer gününde Allah’a sen bizi uyarmadın gibi bir bahaneleri olmasın diye! Hz.Muhammedin dünyaya inmeden önce suudi arabistandaki cahiliye devri buna en güzel örnektir.
Ama Allahın o kadar peygamber indirmesine rağmen o kavim hala Allahı inkar ediyorsa Allah onlara ya bu dünyada yada öteki alemde hadlerini bildirir.yahudiler belki bu dünyada değil ama öteki alemde cezalarını çekeceklerdir şayet bizi yaradana ister Allah deyin ister baba veya tanrı oraya gittiğimizde bizi yaradan bebek katili bir milleti affedip cennetine koyacağını hiç sanmıyorum!!
siz bir de kullandığımız ilaçları yahudilerin keşfettiğini söylüyorsunuz (işte gülmekten kırılıyorum dediğim nokta burası)öyle bir anlatmışsınız ki sanki yahudiler fabrikalarında ki ilaçları üretip bedavaya dağıtıyorlar onlar bu ilaçları babalarının hayrı içinmi üretiyorlar?:))
şu an Afrikada insanlar ilaç bulamadığı için ölürken onlar bu ilaçları üretseler ne fayda üretmeseler ne fayda!!!
Ben elimden geldiğince yahudi markaları kullanmamaya çalışıyorum.şu anki kapitalizmin temelinde kimler olduğunu sanıyorsunuz? şayet ben gelecek yüzyıllarda yaşamayı pek istemezdim çünkü olacakları düşünemiyorum bile bir insan şirketleriyle paralarıyla gününü gün ederken geri kalan milyonlar açlıktan belki de birbirlerini yiyiyor olacak hele bir de dünyadaki suyun azalıcağını söylüyorlar o durumu düşünmek bile istemiyorum.
siz “Örneğin Rusya’da İslam’a dönen insanlar (özellikle kadınlar) 3 yıl sonra İslam’ı terk ediyorlarmış. Bunu biliyor muydunuz?” demişsiniz. Açıkçası sizin bu sözlerinizin tek kelimesine dahi inanmıyorum!!!
çünkü tanıdığım tüm hristiyanlıktan müslümanlığa geçen insanlar,müslümanlığı benden dahi daha iyi biliyorlar ve müslümanlığı benden daha iyi savunuyorlar.çevrelerindeki insanlara müslümanlığı anlatıyorlar ve bazıları bunu başarıyor da… açıkçası onları gördükçe onları kıskanıyorum.ben müslüman bir ailede yetiştim ama onlar benden daha iyi birer müslümanlar kendime “neden” diye sorasım geliyor.

Siz birde Kuran-ı Kerim’in ve Ezan’ın arapça olmasını ırkçılığa bağlamışsınız.
Ezanın ve Kuran-ı Kerim’in arapça olmasının ırkçılıkla hiçbir alakası yoktur! şayet Kuran-ı kerimin türkçe meali hiçbir zaman bize Kuran-ı Kerimin arapçadaki manasını vermez çünkü arapça daha zengin bir dildir.Biz Kuran-ı Kerim’in türkçe manasını okurken hiçbir zaman gerçek manada Kuran-ı Kerim’i okumuş sayılmayız çünkü kelimeler anlamlarını tam olarak karşılamaz şayet Kuran-ı Kerim indiği zamanda dünyada kelime zenginliği en fazla olan dil arapçaydı.Eğer Kuran-ı Kerim’i gerçek manada okumak isterseniz size arapça öğrenmenizi tavsiye ediyorum.

Ezan konusuna gelince arapça Ezanın etraftaki kötülükleri yok eden bir özelliği vardır Ezan bu yüzden arapça okunur…

Size verdiğim cevaplar dışında yeni öğrendiğim bir şeyleri sizinle paylaşmayı istiyorum;
1-)Siz eğer İbranice biliyorsanız eski ahitin ibranicesini incelemenizi tavsiye ederim çünkü eski ahitin ibranicesi adeta ben tahrif edildim diye bağırıyor eski ahiti okumaya başladığınız zaman çok güzel ve orjinal bir ibranice dili ile karşılaşırsınız ama iki üç sayfa sonra birden 3 yaşındaki bir çocuğun ibranicesi karşınıza çıkar,yazan kişilerin aynı olmadığı çok aşikardır. (bunu bana hristiyanlıktan islama geçen bir dost anlatmıştı) (siz hristiyanlıktan müslümanlığa geçenlerin incili okumadığını bir şey bilmeden müslüman olduklarını sanıyorsunuz ama öyle değil!onlar incilin
,tevratın bırakın ingilizcesini,ibranicesini bile çok iyi bilen insanlar.)Ama Kuran-ı Kerim tamamen orijinal ve mükemmel bir arapçayla yazılmıştır.çünkü onu gönderen mükemmeldir. Öyle ki ona inanmayan müşrikler bile Kuran-ı Kerim’i dinlemişlerdir ve Bu mükemmel Kuran-ı Kerim Hz.Muhammed’e indiği zaman Hz.Muhammed okuma yazma bile bilmiyordu!!!

2-)Eğer İncilde Hz.Nuh (as)’ın hikayesini okursanız insanları selden kurtarmasının ve gemisinin hikayesini bulursunuz ama bu hikayenin açıp İncili okumadan göremeyeceğiniz,hiçbir yerde anlatılmayan bir tarafı var;İncil Hz.Nuh’un alkolik olduğunu söylüyor!!!İncil Hz.Nuh’u böyle tasvir ediyor!!!Alkolik olan biri için devasa bir gemi inşa edip,insanlığı kurtarmayı bırakın etrafındaki insanlara derdini anlatmak bile çok zordur.kendinizi o zamanda yaşayan bir insanın yerine koyun alkolik biri geliyor ve size kendisinin tanrının elçisi olduğunu söyleyip kendisine inanmanızı bekliyor.sizi bilmem ama ben şahsen asla inanmazdım…

3-)Hz.Lut (as) kıssasına gelince;Hz.Lut’un kızlarının bir gün onu serhoş edip,baştan çıkarıp,onunla ilişkiye girdikleri yazıyor!! Eüzübillah
İncil Tanrının peygamberlerini böyle tasvir ediyor…

4-)İncildeki Bu hikayede 3 kişi var Davud,Batsheba ve Uriah…
Davud, zamanının en güzel kadını olan Batsheba ismindeki bu kadını görüyor ve bu kadın,onun ordusunun komutanlarından Uriah ile evli ama Davud bu kadınla beraber olma günahından kendini tutamıyor böylece onunla beraber oluyor,onunla zina ediyor ve günahını örtmek için ordusunun komutanlarına mektup yolluyor ve savaşın en şiddetli anında geri çekilip Uriahı yanlız bırakmalarını emrediyor ki Uriah öldürülsün ve Basheba kolayca onunla olsun.Böylece Davud zihnimizde ,Calutu öldüren kahraman kişiden zinacı,entrikacı,katil birine dönüşüyor!!!
Bana göre peygamberler örnek alınacak ve yolundan gidilecek insanlardır.Ama İncil bana böyle peygamberleri örnek gösteriyor!!!
Söylesenize benim cennete gitmek için zinamı yapmam gerekiyor?
Alkolik mi olmam gerekiyor?
Açıkçası İncildeki böyle ayetlerin olduğunu duydukça içimden bir ses İncili okumamam gerektiğini söylüyor.
ve bana bunları anlatan Amerikalı eski papaz şimdi ise genç bir müslüman olan bilgin insan İncilde bunun gibi bir sürü +18 yaş sınırının uygulanması gereken bir çok ayet olduğunu söylüyor.
Şimdi size soruyorum bumuydu sizin bana okumam gerektiği konusunda ısrar ettiğiniz kitap? bumuydu sizin Kuran-ı Kerime değiştiğiniz kitap?bumuydu sizin kusursuz kitabınız?
Artık incili okumamaya karar verdim çünkü öyle zannediyorumki bu kitap bana yarardan çok zarar sağlıyacak.bu kitabı okumak anca zaman kaybı.

Artık bu siteye kaydolmamın ne kadar yanlış bir davranış olduğunu daha iyi anlıyorum.Bir haftadır burada size cevap yetiştirmekle uğraşacağım zamanı kim bilir ne kadar faydalı işlerle değerlendirebilirdim.Emin olun bu siteye kaydolmadan önce Hristiyanların en azından mantıklı buldukları bir şeylere inandıklarını sanırdım ama şimdi anlıyorum ki siz içi boş sahte bir sevgi inancından
başka bir şeye inanmıyorsunuz!!! emin olun budistlerin bile kendi dinleri hakkında mantıklı bir tanımları vardır AMA SİZİN YOK.

Sizden son isteğim benim bu sitedeki kaydımı kaldırmanız,lütfen cevaplayın isimli konumu silmeniz ve hakkınızı helal etmeniz(inanmasanız bile).hakkınızı helal edin çünkü öteki alemde iki elinizin yakamda olmasını ve benden hakkınızı istediğinizi hayal bile edemiyorum…

LÜTFEN BU KONUYA CEVAP YAZMAYIN ÇÜNKÜ SİZ CEVAP YAZINCA KONU UZAYIP GİDİYOR:) SADECE YUKARIDA BELİRTTİKLERİMİ YAPIN YETER!!!!!