Moch’un dikkatine

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27036
    Anonim
    Pasif

    İSLAMDA HURİLER

    Kuran’a göre cennet, insanlar arasında kurtuluşa erenlerin ölümden sonra gidecekleri, Allah’ın iradesi ile O’nun seçilmiş kullarına kapıları açılan zevk ve mutluluk yeri olarak tanımlanır. Diğer bütün dinlerde benzer tanımlar varsa da, doğu dinlerindeki cennet kavramları farklılıklar içerir. Çin’deki bazı dinsel inançlara göre cennet, Tanrısal iradeyle insanın ahlak yasalarının yapıldığı yerdir. Hindu dininde, Vişnu’ya tapanlar, cenneti Vişnu’nun acı ve ölümün olmadığı bir yer olarak görürler.

    MÖ. 3 yüzyıla kadarki Yahudi inancına göre cennet, İsrailoğullarının Tanrısı Yehova’nın yeriydi. Ölülerin, yerin altında, ceza ve ödülün olmadığı Şeol’da uyudukları inancı yaygındı. Daha sonraları bilinen cennet inancı yerleşmiştir.

    Kuran’a göre, cennette bulunanlar için her şey son derece mükemmeldir ve cennet sakinleri için her türlü meyve, içinde zencefil olan şaraplar, müminler için kendilerine her türlü hizmete hazır huriler ve genç oğlanlar bulunmaktadır.

    Aşağıdaki ayetlerde, herhangi bir meal hatası olduğu düşünülmemesi için, cennetle ilgili farklı meallerden alınan örnekler verilmiştir.

    Cennette Erkeklere Verilen Nimetler..

    Nebe Suresi.. Elmalı Hamdi Yazır Meali
    31. Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var
    32. Bahçeler var, bağlar var.
    33. Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.
    34. Dopdolu kadehler var.
    35. Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
    36. Bunlar Rabbinden yeterli bir bağış olarak verilir.

    Nebe 31 / 34 – Gölpınarlı Meali
    31- Şüphe yok ki çekinenlere bir kurtuluş, bir kutluluk ve murada eriş yeri var
    32- Bahçeler üzümler
    33- Ve memeleri yeni sertleşmiş yaşıt kızlar
    34- Ve dopdolu kadeh

    Nebe suresi, şairlere de ilham kaynağı olmuş olacak ki, Hayyam onun üzerine bir dörtlük yazmış,

    Cennete huriler varmış kara gözlü
    İçkininde ordaymış en güzeli
    Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
    Bak bir yanda şarap bir yanda sevgili
    Ömer Hayyam

    Nebe Suresi 31 / 34 – İsmail Hakkı İzmirli Meali
    31. Muhakkak ki, sakınanlar için korktuklarından kurtulacak yerler,
    32. Ağaçlıklar, üzüm bağları,
    33. Sineleri ağırşaklanmış yaşıt kızlar,
    34. Dolu kaseler vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Ali Arslan Meali
    31. Şüphesiz ki takva sahipleri için bir kurtuluş yeri vardır.
    32. Bahçeler ve üzümler.
    33. Aynı yaşta tomurcuk gibi kabarmış göğüslü dilberler
    34. Ve dolu dolu kadehler vardır

    Nebe Suresi 31 / 34 – Bahaeddin Sağlam
    31. İyiler için ise, kazanç ve kurtuluş vardır.
    32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.
    33. Genç yaşıt tomurcuk kızlar.
    34. Dolu kadehler vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Ömer Nasuhi Bilmen
    31. Muhakkak ki, müttakiler için necat bulacak bir yer vardır.
    32. Bahçeler ve üzümler vardır
    33. Ve nar memeli, hep bir yaşta cariyeler vardır.
    34. Ve dopdolu kaseler vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Prof. Dr. Sadrettin Gümüş – Prof. Dr. Yakup Çiçek

    31-34. Şüphesiz takva sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar ve dolu kadehler vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Ömer Rıza Doğrul
    31. Fakat fenalıklardan sakınanlar muvaffakıyete ererler.
    32. Bağlara bahçelere varırlar
    33. Kendileriyle yaşıt genç güzel eşlerle yaşarlar,
    34. Pak kadehlerle içerler

    Nebe Suresi 31 / 34 – Ali Bulaç
    31. Gerçek şu ki, muttakiler için bir kurtuluş ve mutluluk vardır.
    32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.
    33. Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar
    34. Dopdolu kadehler

    Nebe Suresi 31 / 34 – M. Beşir Eryarsoy – Ahmed Ağırakça
    31. Şüphe yok ki takva sahipleri için bir kurtuluş vardır.
    32. Bahçeler ve üzüm bağları
    33. Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar
    34. Ve dolu dolu kadehler de vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Ahmed Davudoğlu
    31. Şüphesiz ki takva sahiplerine cennette korkulardan halas ve zafer vardır
    32. Bahçeler, üzümler
    33. Aynı yaşta, göğüsleri tomurmuş genç kızlar
    34. Hem dolu kadehler..

    Nebe Suresi 31 / 34 – Hüseyin Atay
    31-34. Doğrusu, Allah’a karşı saygılı olanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ve dopdolu kadehler vardır.

    Nebe Suresi 31 / 34 – Muhammed Esed
    31. Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar için büyük bir tatmin vardır.
    32. Muhteşem bahçeler ve bağlar
    33. Müthiş uyumlu harika eşler.
    34. Ve dolup taşan mutluluk kadehleri.

    Taberi Tefsiri..
    Şüphesiz takva sahipleri için, cehennem ateşinden kurtulup cennete erişme ve arzuladıklarını elde etme mükafaatı vardır. O arzuladıkları şeyler, bahçeler bağlar, aynı yaşta memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar, içleri dolu dolu kadehler vardır.

    Nebe Suresi – Hasan Basri Çantay Meali
    31-Şüphesiz takva sahipleri için (her korkudan) selamet (ve her arzuya)
    vuslat (kavuşma) vardır.
    32,33,34- (Ya o) bahçeler, üzüm bağları, memeleri tomurcuklanmış
    yaşıt kızlar, dolu kadehler,

    Nebe Suresi.. Ayntabi Mehmed Efendi Meali..
    31. Fakat takva sahipleri için mahalli fevz vardır
    32. Meyvalı ağaçlarla dolu bahçeler, üzüm bağları
    33. Memeleri yumru yumru hepsi aynı yaşta kızlar
    34. Ve dolu kadehler vardır.

    Dikkat edilecek olursa, bir çok mealde, Nebe 33 ayetin aslına sadık kalınarak memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ifadesi açıkça kullanılmıştır. Bazı mealler biraz daha üstü kapalı ifade kullanmayı tercih ederek, göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar der.
    Aşağıdaki Nebe suresi ayetleri Yaşar Nuri Öztürk mealinden alınmadır.. Yaşar Nuri bu mealinde, herhalde ayet içindeki anlatımdan kendisi de rahatsızlık duymuş olacakki, 33. ayette sözü geçen, memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ifadesini, göğüsleri turunç gibi yaşıtlar şeklinde çevirerek geçiştirmeyi daha uygun bulmuştur,

    Nebe Suresi Yaşar Nuri Öztürk Meali
    31. Takva sahipleri için bir kurtuluş ve bir zafer vardır.
    32. Sulak bahçeler, bağlar, üzümler,
    33. Göğüsleri turunç gibi yaşıtlar,
    34. Dopdolu kadehler vardır.

    Burada yazarların bu tür saptırmalara girmelerinin nedeni, insanların kafalarında oluşacak sorulara meydan vermemek içindir. Yaşar Nuri Öztürk örneğinde olduğu gibi, bir çok İslami yazar genelde durumu kurtarmak için bu tür saptırmalara girmektedir.

    Süleyman Ateş Meali..
    Nebe Suresi
    31. Korunanlar için de başarı ödülü vardır.
    32. Bahçeler, bağlar,
    33. Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar.
    34. Ve dolu kadehler.
    35. Orada ne boş söz ne de yalan işitirler,
    36. Rabbinden bir karşılık, yeterli bir bağış olarak.

    Diyanet Vakfı Meali..
    Nebe Suresi
    31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
    32. Bahçeler,bağlar,
    33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
    34. Ve içki dolu kâseler .
    35. Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
    36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.

    Ben olmayınca bu güller bu selviler yok
    Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok
    Sabahlar akşamlar sevinçler tasalar yok
    Ben düşündükçe var dünya ben yok oda yok
    Ömer Hayyam

    Fatır Suresi
    33. (Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.

    Bir damla şarap Tus saraylarına bedel
    Keykubad’ın Keykavus’un tahtından güzel
    Sabaha karşı aşıkların iniltisi
    Iki yüzlü softanın ezanından güzel
    Ömer Hayyam

    Vakıa Suresi – Diyanet Vakfı meali 12-38 ayetler
    12. Naîm cennetlerinde .
    13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
    14. Birazı da sonrakilerdendir.
    15. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
    16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
    17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;
    18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
    19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
    20. (Onlara) beğendikleri meyveler,
    21. Canlarının çektiği kuş etleri,
    22. Saklı inciler gibi.
    23. İri gözlü hûriler,
    24. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
    25. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
    26. Söylenen, yalnızca ”selam, selam” dır
    27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
    28. Düzgün kiraz ağacı,
    29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
    30. Uzamış gölgeler,
    31. Çağlayarak akan sular,
    32. Sayısız meyveler içindedirler;
    33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan.
    34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
    35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
    36. Onları, bâkireler kıldık.
    37. Eşlerine düşkün ve yaşıt.
    38. Bütün bunlar sağdakiler içindir..

    Vakıa Suresi – Ayntabi Mehmed Efendi Meali – 17-24 ayetler..
    17. 18. Daim taze ( aynı yaş ve taravette ) kalan genç çocuklar, kaynağından doldurulmuş şaraplarla dolu destiler, ibrikler ve kadehlerle etraflarında dolaşır ve hizmet ederler.
    19. Onların o şaraptan ( sarhoş olup da ) başları ağırmaz, akıllarına da helal gelmez.
    20. 21. Onlara beğendikleri meyvaların her çeşidinden ve istedikleri kuş etlerinden verilir.
    22. 23. 24. Onlar için ( Cennet’de ) işledikleri güzel amellerine bir mükafat olmak üzere, ( el dokunmamış sadefinde ) saklı bir inci gibi, kara gözlü huriler de vardır.

    Vakıa Suresi – Hasan Basri Çantay Meali – 15-23 ayetler..
    15- (Onlar) cevherlerle örülmüş tahtlar üzerindedirler.
    16- Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar)lar olacak.
    17- Ebedi (taze)liğe mazhar edilmiş evlatlar (hizmet için) etraflarında dolanırlar,
    18- Main (kaynağın)dan (dolu) büyük kaplarla, ibriklerle ve kadehlerle.
    19- Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi akılları de giderilmez.
    20- Beğeneceklerinden (türlü) meyve(ler),
    21- iştahlanacaklarından kuş et(ler)I ile (etraflarında dolanırlar).
    22- (Orada) şahin gözlü huriler de (vardır),
    23- saklı inci timsalleri gibi.

    Vakıa Suresi – 15/23 – Yaşar Nuri Öztürk Meali
    15- Süslü nakışlı tahtlar üzerinde,
    16- Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar.
    17- Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde. Sürekli hizmete adanmışlardır.
    18- Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle doldurulmuş kadehler eşliğinde.
    19- Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.
    20- Ve meyvalar gönüllerince seçtiklerinden.
    21- Ve kuş eti iştahlarınca beğendiklerinden.
    22- Ve genç kadınlar, iri ve siyah gözlü,
    23- titizlikle korunan inciler misali.

    Elmalılı Hamdi Yazır Meali.. Vakıa Suresi 15 / 24
    15- Onlar cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
    16- Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
    17- Çevrelerinde ölümsüzlüğe ulaşmış genç hizmetçiler dolaşırlar.
    18- Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
    19- Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
    20- Beğendikleri meyvalar,
    21- Canlarının çektiği kuş etleri
    22- İri gözlü huriler
    23- Saklı inciler gibi,
    24- Yaptıklarına karşılık olarak verilir.

    Süleyman Ateş Meali – Vakıa Suresi 15 / 24
    15. Altın ve cevahirle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
    16. Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar.
    17. Çevrelerinde ebedi yaşamağa erdirilmiş gençler dolaşır.
    18. Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
    19. Bir şarap ki, ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
    20. Beğendikleri meyveler,
    21. Canlarının çektiği kuş etleri,
    22. İri gözlü huriler,
    23. Saklı inciler gibi,
    24. Yaptıklarına karşılık olarak.

    Saffat Suresi 40 / 49
    40. (Bu azaptan) Ancak Allah’ın hâlis kulları istisnâ edilecek.
    41. Bunlar için bilinen bir rızık vardır.
    42. (Türlü türlü) meyveler vardır. Ve onlar ağırlanırlar.
    43. Naîm cennetlerinde .
    44. Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
    45. Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
    46. Berraktır, içenlere lezzet verir.
    47. O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.
    48. Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır.
    49. Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdır

    Elmalılı Hamdi Yazır Meali / Saffat 48-49
    48- Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır.
    49- Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler.

    Yaşar Nuri Öztürk Meali / Saffat 48-49
    48- Yanlarında gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır.
    49- Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.

    Hasan Basri Çantay Meali / Saffat 48-49
    48- Yanlarında da nazarlarını yanlız eşlerine atfetmiş iri (şahin) gözlü kadınlar vardır.
    49- Ki bunlar (kuş tüyleriyle) örtülüp saklanmış yumurtalar gibidir.

    Süleyman Ateş Meali / Saffat 48-49
    48. Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri gözlü eşler vardır.
    49. Saklı yumurta gibi bembeyaz eşler.

    Zühruf Suresi 69 / 73
    69. Onlar âyetlerimize inanan ve müslüman olan (kullarım)idiler.
    70. Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!
    71. Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedî kalacaksınız.
    72 “İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.”
    73.” Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz” denilir.

    Duhan Suresi 51 / 55
    51. Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar.
    52. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
    53. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.
    54. İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.
    55. Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler.

    Gaşiye Suresi 5 / 16

    5. Onlara kaynar su pınarından içirilir.
    6. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur,
    7. O ise ne besler ne de açlığı giderir.
    8. O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar,
    9. (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır,
    10.Yüce bir cennettedirler.
    11.Orada boş bir söz işitmezler. meyveyi isterler.
    12. Orada (cennette) devamlı akan bir pınar,
    13. Yükseltilmiş tahtlar,
    14.Konulmuş kadehler,
    15.Sıra sıra dizilmiş yastıklar,
    16.Serilmiş halılar vardır.

    Kehf Suresi 31

    31. İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!

    Tur suresinin 24. Ayetindeki, hizmetlerine verilmiş kabuğunda saklı inci gibi gençler ifadesine de dikkat etmek gerekir..

    Tur Suresi 22 / 24
    22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
    23. Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.
    24. Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

    Ayntabi Mehmed Efendi mealinde, aynı ayetler daha belirgin bir ifade ile anlatılır.. Burada gılmanlar, yani genç oğlanlar hiç el dokunmamış olarak ifade edilmiştir.
    22. O müttekilere arzu ettikleri meyvaları ve etleri bol bol veririz.
    23. Onlar Cennet’de, aralarında dolu şarap kadehleri teati ederler. Onda ne boş söz ve ne günaha sokma yoktur.
    24. Hizmetleri için de kendilerine mahsus, hiç el dokunmamış, guya sedeflerinde gizlenmiş inciler gibi gılmanlar etraflarında devreder.

    Elmalılı Hamdi Yazır Meali / Tur 24
    24- Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.

    Yaşar Nuri Öztürk Meali / Tur 24
    24- Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır, sanki sedeflerinde saklı inciler.

    Hasan Basri Çantay Meali / Tur 24
    24. O sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine hizmet için etraflarında dönerler.

    Süleyman Ateş Meali / Tur 24
    24. Çevrelerinde de kendilerine mahsus, sedef içinde saklı inci gibi civanlar dolaşır.

    Nisa Suresi 57
    57. İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.

    Rahman Suresi 54 / 76
    54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. Iki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır.
    56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
    58. Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
    70. İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır.
    72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.
    74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
    76. Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.

    Kuran’ın Arapça aslında gencecik oğlanlar olarak geçen ifade, Diyanet çevirisinde nedimler olarak değiştirilmiştir.. Ancak 21. Ayetteki gümüş bilezikler ve etrafa saçılmış inciler ifadelerinden ne demek istenildiği açıkça anlaşılacaktır..

    İnsan Suresi 11 / 21
    11. İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
    12. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cennetteki) ipekleri lütfeder.
    13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
    14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
    15. Yanlarında gümüşten kaplar ve billûr kupalar dolaştırılır.
    16. Gümüşten öyle kadehler ki onları istedikleri ölçüde tayin ve takdir etmişlerdir.
    17. Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.
    18. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
    19. O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
    20. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
    21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.

    Ayntabi Mehmed Efendi Meali – İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.

    19. Hizmetlerinde her dem ter ü taze çocuklar dolaşır. Sen görünce onları sanki saçılmış inciler sanırsın.
    20. Ve ne tarafa baksan ( tarif edilemez ) bir nimet büyük geniş bir mülk ( ve saltanat ) görürsün.
    21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır. Ve gümüş bilezikler takınırlar. Ve Rableri onlara gayet pak, tertemiz içecekler içirir.

    Hasan Basri Çantay Meali – İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.

    19. Etraflarında her dem taze çocuklar dolaşır ki sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.
    20. Orada herhangibir yeri gördüğün zaman büyük bir nimet, bol bir ihtişam ve saltanat görürsün
    21. Üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri de onlara gayet temiz bir şarap içirmiştir.

    Süleyman Ateş Meali – İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.
    19. Çevrelerinde de öyle ölümsüz gençler dolaşır ki, onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın.
    20. Orada nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
    21. Cennet ehlinin üstlerinde yeşil ipekten ince ve kalın giysilere var. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirmiş ve şöyle demiştir,
    22. Bu sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir.

    Hac Suresi 23
    23. Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altın bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipekti

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.