Kutsal Ruh’la Sarhoş Olmak
- Bu konu 1 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
21. Nisan 2010: 21:52 #26853AnonimPasif
Kutsal Ruh’la Sarhoş Olmak
(Carlos Madrigal)‘Şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür. Bunun yerine Ruh’la dolu olun’ (Efesliler 5:18).
Şarap sarhoş adamı nasıl denetliyorsa, Kutsal Ruh da kendisiyle dolan inanlıyı da böyle yönetir. Cesaretini ve sevincini arttırır, daha önce yapamadığı şeyleri yaptırır. Ama şarap insanı sefahate sürüklerken, Kutsal Ruh inanlıyı kutsallığa sürükleyecektir. Yalnız sarhoş adam yaptıklarının farkında değilken, Ruh’la dolu inanlı bütün bilinci ve iradesiyle işin içindedir. Bu yüzden Kutsal Ruh’un doluluğundan ‘ayık bir sarhoşluk’ olarak söz edebiliriz.
Bu doluluk kendinden geçmek değil; çılgınca davranmak da değildir, Rab’bin gayretiyle dolmaktır. Doğal halimizle cesaret edemediğimiz bir gayretle bütün engelleri aşmaktır, içimizde Ruh’un ateşini taşımaktır. O zaman duamız ateşli bir dua olur, sevgimiz kaybolmuş canlar için acıyla dolup taşar. Kutsal Kitap gönül gözlerimizin önünde Tanrısal sırlara açılan bir pencere gibi olur, topluluğu ruhça geliştirmek için Rab’bin gayreti bizi yiyip bitirir… Bu gayret, bu ateş bütün varlığımıza sahiplenir, bizi denetler ve bazen de dua ederken veya Müjde’yi duyururken ruhsal doluluğumuz sarhoşluk haliyle kıyaslanacak kadar çok yüksektir. Bu konuda Kutsal Kitap’tan iki örnek verelim:
‘Hanna…gönül aracılığıyla Rab’be dualar ediyor ve cok ağlıyordu… Rab’bin önünde uzun dualar ediyordu ve Eli onu sarhoş sandı. Hanna cevap verip dedi: ‘Şarap ve içki içmedim, ancak Rab’bin önünde yüreğimi döktüm!’
Yüzü artık kederli değildi.. ve Rab’bin önünde secde kıldılar’ (1.Samuel 1:10-19).
İmanlıların hepsi Kutsal Ruh`la doldular, Ruh`un onları konuşturduğu başka dillerle konuşmaya başladılar.
O sırada Yeruşalim`de, dünyanın her ülkesinden gelmiş dindar Yahudiler bulunuyordu.
Sesin duyulması üzerine büyük bir kalabalık toplandı. Herkes kendi dilinin konuşulduğunu duyunca şaşakaldı.
Hayret ve şaşkınlık içinde, “Bakın, bu konuşanların hepsi Celileli değil mi?” diye sordular.
Nasıl oluyor da her birimiz kendi ana dilini işitiyor? Aramızda Partlar, Medler, Elamlılar var. Mezopotamya`da, Yahudiye ve Kapadokya`da, Pontus ve Asya İli`nde, Frikya ve Pamfilya`da, Mısır ve Libya`nın Kirene`ye yakın bölgelerinde yaşayanlar var. Hem Yahudi hem de Yahudiliğe dönen Romalı konuklar, Giritliler ve Araplar var aramızda. Ama her birimiz Tanrı`nın büyük işlerinin kendi dilimizde konuşulduğunu işitiyoruz.”
Hepsi hayret ve şaşkınlık içinde birbirlerine, “Bunun anlamı ne?” diye sordular. Başkalarıysa, “Bunlar taze şarabı fazla kaçırmış” diye alay ettiler.Bunun üzerine Onbirler`le birlikte öne çıkan Petrus yüksek sesle kalabalığa şöyle seslendi: “Ey Yahudiler ve Yeruşalim`de bulunan herkes, bu durumu size açıklayayım. Sözlerime kulak verin. Bu adamlar, sandığınız gibi sarhoş değiller. Saat daha sabahın dokuzu!
Bu gördüğünüz, Peygamber Yoel aracılığıyla önceden bildirilen olaydır: `Son günlerde, diyor Tanrı, Bütün insanların üzerine Ruhum`u dökeceğim. Oğullarınız, kızlarınız peygamberlikte bulunacaklar. Gençleriniz görümler, Yaşlılarınız düşler görecek.
O günler kadın erkek Kullarımın üzerine Ruhum`u dökeceğim, Onlar da peygamberlik edecekler.
Yukarıda, gökyüzünde harikalar yaratacağım. Aşağıda, yeryüzünde belirtiler, Kan, ateş ve duman bulutları görülecek.
Rab`bin büyük ve görkemli günü gelmeden önce Güneş kararacak, Ay kan rengine dönecek. O zaman Rab`be yakaran herkes kurtulacak.` (Elçilerin İşleri 2:4.21).
Bu doluluk, cesaretin ve hizmetin sarhoşluğudur. Teslim olan insana sürekli akan Kutsal Ruh’un yağı ve şarabıdır. Hayatını bu şölene çeviren Kelam’ın doluluğudur. Ve bu doluluğu Rab’den istersek O bunu bize verecektir.24. Nisan 2010: 21:09 #34910AnonimPasifRuh’la nasıl dolacağız?
Rab bizleri bu kutsal dolulukla donatmak istiyor. Bunun için tek aradığı şey, boş ve temiz yüreklerdir. Ama boş derken, O’nun kutsallığına yakışmayan her şeyzden boş demek istiyorum. Çünkü buna karşılık yüreğimizin, Kutsal Ruh’un oturmaktan hoşlanacağı bir oturma odası gibi, O’na yakışan süslerle dolu olması gibi, O’na yakışan süslerle dolu olması gerekir. Nedir bunlar?
‘Şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür. Bunun yerine Ruh`la dolun.
Birbirinize mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyin; yürekten Rab`be ezgiler, mezmurlar okuyun; durmadan, her şey için Rabbimiz İsa Mesih`in adıyla Baba Tanrı`ya şükredin; Mesih`e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun’ (Efesliler 5:18-21).
Bu ayetlerde ‘Kutsal Ruh’la dolu olun’ dedikten hemen sonra yüreğimizde gerekli hazırlıkların ne olduğunu söylüyor. Rab, Eski Antlaşma düzeninde tapınağın En Kutsal Yeri’ni doldurduğu gibi bugün de tapınan halkını aynı şekilde ziyaret ediyor. Burada ABC’nin önemi yine karşımıza çıkar. Ama bundan da öte Efesliler 5:18-21, Kutsal Ruh’la dolmanın sırrını şöyle açıklıyor: Kişisel tapınışta olduğu kadar, bütün kutsallarla birlikte tapınan, şükreden, ilahilerle hamtlar yükselten, Mesih’in Sözü’nü paylaşan imanlı Rab’bin doluluğu ve gücüyle donanır:
‘Baba`nın kendi yüceliğinin zenginliği uyarınca Ruhu`yla sizi iç varlığınızda kudretle güçlendirmesini ve Mesih`in iman yoluyla yüreklerinizde yaşamasını dilerim. Öyle ki, Tanrı`nın bütün doluluğuyla dolmanız için, sevgide köklenmiş ve temellenmiş olarak bütün kutsallarla birlikte Mesih`in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz yetsin’ (Efesliler 3:16-19).
‘Mesih`in sözü bütün zenginliğiyle içinizde yaşasın. Tam bir bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı`ya nağmeler yükseltin. Söylediğiniz, yaptığınız her şeyi Rab İsa`nın adıyla, O`nun aracılığıyla Baba Tanrı`ya şükrederek yapın’ (Koloseliler 3:16-17).
Yüreğimizi Kutsal Ruh’un zevkle dolduracağı bir oturma odası haline getirmek için gereken hazırlıklar, temiz bir yürek ( bu nedenle herhangi bir pislik varsa onu önceden itiraf etmiş olmamız gerekiyor), tapınma ile şükran (tek başına veya cemaatte) ve kelam doluluğudur.3. Mayıs 2010: 9:22 #35006AnonimPasifHizmet İçin Dolmak
Rab bizleri bir amaçla Kutsal Ruh’la dolduruyor: O’na hizmet etmemiz için. Daha önce yaşadığımız ruhsal doluluk durumlarında itaatsizlik ettiysek, yani Tanrı’nın isteğini yerine getirmediysek içimizdeki alev sönmüştür. Bu alevi tekrar canlandırmanın yolu, yukarıda sıraladığımız temizlik, tapınma ve Kelam yoluyla birlikte itaat etmek olacaktır; kendimizi hizmete vermektir. Hiçbir şey hissetmememize rağmen ne zaman imanla itaat ediyorsak Rab’bin gücünün içimizde aktığını göreceğiz.
Kutsal Ruh’un doluluğu sürekli coşmak için değildir. Coşku ve sevinç birbirinden farklı iki şeydir. Coşku, yaşanan mutlu bir heyecandır. Coşku varsa, mutlaka sevinç de vardır. Ama seviç coşkuyu gerektirmez. Sevinç Kutsal Kitap’ta, kurtulmuş olmanın verdiği sürekli mutluluk ve Rab’bin isteğini yerine getirdiğimizi bilmenin verdiği tatmin halidir. Temiz olan bir vicdanın temizliği ve neşesidir. Çünkü Kutsal Ruh’un doluluğu, özellikle imanlının hizmeti yerine getirebilmesi için gereken gayreti sağlar. Birkaç örnek görelim:
‘Beceri, anlayış, bilgi ve her türlü ustalık vermek için onu ruhumla doldurdum’ (Mısır’dan Çıkış 31:3).
‘Musa İsrailliler`e, “Bakın!” dedi, “RAB Yahuda oymağından özellikle Hur oğlu Uri oğlu Besalel`i seçti.
Beceri, anlayış, bilgi ve her türlü ustalık vermek için onu kendi Ruhu`yla doldurdu.
Öyle ki, altın, gümüş, tunç işleyerek ustaca yapıtlar üretsin;taş kesme ve kakmada, ağaç oymacılığında, her türlü sanat dalında çalışsın.
RAB ona ve Dan oymağından Ahisamak oğlu Oholiav`a öğretme yeteneği de verdi.
Onlara üstün beceri verdi. Öyle ki, ustalık isteyen her türlü işte, oymacılıkta, lacivert, mor, kırmızı iplik ve ince keten yapmada, dokuma ve nakış işlerinde, her sanat dalında yaratıcı olsunlar‘ (Mısır’dan Çıkış 35:30-35).
‘RAB`bin Ruhu Otniel`in üzerine indi. Otniel İsrailliler`i yönetti’ (Hakimler 3:10).
‘Ama Yakupoğulları`na isyanlarını, İsrail halkına günahlarını bildirmek için Ben RAB`bin Ruhu`yla, güçle, Adalet ve cesaretle donatıldım‘ (Mıka 3:8).
‘Ansızın gökten, güçlü bir rüzgarın esişini andıran bir ses geldi ve bulundukları evi tümüyle doldurdu.
Ateşten dillere benzer bir şeylerin dağılıp her birinin üzerine indiğini gördüler.İmanlıların hepsi Kutsal Ruh`la doldular, Ruh`un onları konuşturduğu başka dillerle konuşmaya başladılar. O sırada Yeruşalim`de, dünyanın her ülkesinden gelmiş dindar Yahudiler bulunuyordu.
Sesin duyulması üzerine büyük bir kalabalık toplandı. Herkes kendi dilinin konuşulduğunu duyunca şaşakaldı.Hayret ve şaşkınlık içinde, “Bakın, bu konuşanların hepsi Celileli değil mi?” diye sordular.
Nasıl oluyor da her birimiz kendi ana dilini işitiyor?
Aramızda Partlar, Medler, Elamlılar var. Mezopotamya`da, Yahudiye ve Kapadokya`da, Pontus ve Asya İli`nde*, Frikya ve Pamfilya`da, Mısır ve Libya`nın Kirene`ye yakın bölgelerinde yaşayanlar var. Hem Yahudi hem de Yahudiliğe dönen Romalı konuklar, Giritliler ve Araplar var aramızda. Ama her birimiz Tanrı`nın büyük işlerinin kendi dilimizde konuşulduğunu işitiyoruz.(Elçilerin İşleri 2:2-11).
O zaman Kutsal Ruh`la dolan Petrus onlara şöyle dedi: “Halkın yöneticileri ve ileri gelenler!Eğer bugün bir hastaya yapılan iyilik nedeniyle bizden hesap soruluyor ve bu adamın nasıl iyileştiği soruşturuluyorsa, hepiniz ve bütün İsrail halkı şunu bilin: Bu adam, sizin çarmıha gerdiğiniz, ama Tanrı`nın ölümden dirilttiği Nasıralı İsa Mesih`in adı sayesinde önünüzde sapasağlam duruyor.
İsa,`Siz yapıcılar tarafından hiçe sayılan, Ama köşenin baş taşı durumuna gelen taş`tır.Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.
Kurul üyeleri, Petrus`la Yuhanna`nın yürekliliğini görüp de bunların eğitim görmemiş, sıradan kişiler olduklarını anlayınca şaştılar ve onların İsa`yla birlikte bulunduklarını farkettiler. İyileştirilen adam, Petrus ve Yuhanna`yla birlikte gözleri önünde duruyordu; bunun için hiçbir karşılık veremediler. Kurul üyeleri onlara dışarı çıkmalarını buyurduktan sonra durumu kendi aralarında tartışmaya başladılar.
Bu adamları ne yapacağız? dediler. “Yeruşalim`de yaşayan herkes, bunların eliyle olağanüstü bir belirti gerçekleştirildiğini biliyor. Biz bunu inkâr edemeyiz. Ama bu haberin halk arasında daha çok yayılmasını önlemek için onları tehdit edelim ki, bundan böyle İsa`nın adından kimseye söz etmesinler. Böylece onları çağırdılar, İsa`nın adını hiç anmamalarını, o adı kullanarak hiçbir şey öğretmemelerini buyurdular.
Ama Petrus`la Yuhanna şöyle karşılık verdiler: “Tanrı`nın önünde, Tanrı`nın sözünü değil de sizin sözünüzü dinlemek doğru mudur, kendiniz karar verin. Biz gördüklerimizi ve işittiklerimizi anlatmadan edemeyiz.” Kurul üyeleri onları bir daha tehdit ettikten sonra serbest bıraktılar; onları cezalandırmak için hiçbir gerekçe bulamamışlardı. Çünkü bütün halk, olup bitenler için Tanrı`yı yüceltiyordu. Nitekim mucize sonucu iyileşen adamın yaşı kırkı geçmişti.
Serbest bırakılan Petrus`la Yuhanna, arkadaşlarının yanına dönerek başkâhinlerle ileri gelenlerin kendilerine söylediği her şeyi bildirdiler. Arkadaşları bunu duyunca hep birlikte Tanrı`ya şöyle seslendiler: “Ey Efendimiz! Yeri göğü, denizi ve onların içindekilerin tümünü yaratan sensin.
Kutsal Ruh aracılığıyla kulun atamız Davut`un ağzından şöyle dedin: `Uluslar neden hiddetlendi, Halklar neden boş düzenler kurdu?Dünyanın kralları saf bağladı, Hükümdarlar birleşti Rab`be ve Mesihi`ne karşı.`
Gerçekten de Hirodes* ile Pontius Pilatus, bu kentte İsrail halkı ve öteki uluslarla birlikte senin meshettiğin* kutsal Kulun İsa`ya karşı bir araya geldiler. Senin kendi gücün ve isteğinle önceden kararlaştırdığın her şeyi gerçekleştirdiler. Ve şimdi ya Rab, onların savurduğu tehditlere bak! Senin sözünü tam bir yüreklilikle duyurmak için biz kullarına güç ver. Kutsal Kulun İsa`nın adıyla hastaları iyileştirmek için, belirtiler ve harikalar yapmak için elini uzat.”
Duaları bitince toplandıkları yer sarsıldı. Hepsi Kutsal Ruh`la doldular ve Tanrı`nın sözünü cesaretle duyurmaya devam ettiler‘ (Elçilerin İşleri 4:8-31).
‘Bu nedenle, kardeşler, aranızdan Ruh`la ve bilgelikle dolu, yedi saygın kişi seçin. Onları bu iş için görevlendirelim. Biz ise kendimizi duaya ve Tanrı sözünü yaymaya adayalım.”Bu öneri bütün topluluğu hoşnut etti. Böylece, iman ve Kutsal Ruh`la dolu biri olan İstefanos`un yanısıra Filipus, Prohoros, Nikanor, Timon, Parmenas ve Yahudiliğe dönen Antakyalı Nikolas`ı seçip elçilerin önüne çıkardılar. Elçiler de dua edip ellerini onların üzerine koydular‘ (Elçilerin İşleri 6:3-6).
Dolayısıyla Kutsal Ruh’un doluluğu, ruhsal armağanlara (yeteneklere) dayanan hizmetimiz Rab’bin yetkisi, cesareti ve gayretiyle yerine getirmemiz için gerekli anda sağlanan donanımdır.
Hayatımızı temiz tuttuğumuz sürece, Rab’bin sevincinin ve Ruh’un diğer meyvelerinin, hayatımızda yer almalarına karşılık Kutsal Ruh’un doluluğunu sürekli alevlendirmemiz gerekiyor. Öyle ki, Rab’bin işinde hizmet edelim.
-
YazarYazılar
- ‘Kutsal Ruh’la Sarhoş Olmak’ konusu yeni yanıtlara kapalı.