Dua’nın Önemi ve Gerekliliği
- Bu konu 3 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
28. Aralık 2009: 21:13 #26691AnonimPasif
Dua.. Rabbe olan bağlılığımızın özel bir şekilde, ifade ediliş biçimidir.Dua,da Rab’le olan beraberliğimiz derinleşir,en özel duygularımızı,hislerimizi, dileklerimizi,şükranlarımızı,Tanrıya,dua ederek paylaşırız.
Kutsal Kıtapta Öğrencilerden biri İsa’ya rica etmiş demiştiki;
“İsa bir yerde dua ediyordu.dusını bitirince öğrencilerden biri,Ya Rab dedi,Yahyanın kendi öğrencilerine öğrettiği gibi sende bize dua etmesini öğret.”
Luka.11:1
Bizlerde Dua etmeyi öğrenmeli ve Tanrı ile konuşmayı ve onu dinlemeyi bir inanlı olarak,yaşamımızdaki sorumlulukları yerine getirmeyi,ögrenmeliyiz.
“Hiç kaygılanmayın;her konudaki,dileklerinizi,Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin”
Filipililer 4:6
Dua’larımız neden böylesine önemli ve gereklidir:
*Dua sayesinde Tanrı ile beraberliğimiz olur.
*Dua sayesinde tam sevinci yaşarız.
*Sorunlarımızı Dua ile çözeriz.
*Dua ile başkalarına yardım edebiliriz.
*Dua ile güç kazanırız.
*Dua sayesinde Tanrı ile beraberliğimiz olur.
Tanrı,insanı birlikteliği olsun diye yarattı. Tanrıya,Dua ettiğimizde yaratılışımızdaki bu amacı gerçekleştiririz.İçimizdeki Tanrı özleminide dile getiririz.
“Geyik akarsuları nasıl özlerse,canım’da seni öyle özler,ey Tanrı!Canım Tanrı’ya yaşayan Tanrı’ya susadı.Ne zaman görmeye gideceğim Tanrının yüzünü.”
Mezmurlar 42:1.2
“Ey Tanrı sensin benim Tanrım,
Seni çok özlüyorum,
Canım sana susamış,
Kurak,yorucu,susuz bir diyarda,
Bütün varlığımla seni arıyorum.
Kutsal yerde baktım sana,
Gücünü gölkemini görmek için,
Senin sevgin yaşamdan iyidir,
Bu yüzden dudaklarım seni yüceltir. Mezmurlar 63:1.2.3
“Tanrıya yaklaşın O’da size yaklaşacaktır.Ey günahkarlar ellerinizi günahtan temizleyin .Ey kararsızlar,yüreklerinizi paklayın.
Yakup 4:8
*Dua,sayesinde tam sevinçi, yaşarız.
Tanrı dualarımızı kabul ederek,bizde esenliğini ve sevincini oluşturur.Onu bir baba gibi düşünelim..Bir baba,çocuğunun istediği şey ,çocuğunun iyiliği için degilse o isteği yerine getirmez.ama her zaman çocuğ,onun için çok değerlidir onu sever ve tehlikelerden korur.İyi olan ve onu mutlu edecek her dileğini yapar.
“Şimdiye dek benim adımla bir şey dilemediniz.Dileğin alacaksınız.Öyleki sevinciniz tam olsun.”
yuhanna16:24
*Sorunlarınızı Dua ile Çözeriz.
Bizler dünyaya ait değilsek..Tanrıya güvencimizden dolayı duydugumuz iç huzur ile bunu,belli ederiz.Kutsal Kıtap okuyarak sorunlar karşısında nasıl davranmamız gerektığını ve nasıl davranacagınızı biliriz.Tanrı’ya dua etmek ve onun yönlendirici,sesini işitmek bizi sorunlardan kurtaracaktır
“Bütün kaygılarınızı O’na yükleyin.Çünkü O sizi kayırır.”
1 Petrus 5:7
“O gün bana hiç bir şey sormuyacaksınız.Size doğrusunu söyleyeyim,benim adımla Baba’dan ne dilerseniz size verecektir.”
Yuhanna 16:23
*Dua ile başkalarına yardım edebiliriz.
Petrus,kral Hirodes tarafından, zindana atıldığında inanlılar topluluğu onun için Tanrı’ya hararetle Dua etmişlerdi.
“Bu nedenle Petrus hapıste tutuldu.Ama imanlılar topluluğu O’nun için Tanrıya hararetle dua ediyorlardi.
Elçilerin İşleri12:5
Bu duaların sayesinde, Rab’bin meleği gelerek Petrusu zincirlerinden kurtardı,ve tüm kapıları açarak onu hapıshaneden dışarı çıkardı.
“Her türlü dua ve yalvarışla.herzaman Ruh’un yönetiminde dua edin.Bu amaçla bütün kutsallar için yarvarışta bulunarak tam bir adanmışlıkla uyanık durun.”
Efesliler 6:18
*Dua ile güçleniriz.
Rab,be yaraşır bir yaşam sürmemiz için Kutsal Ruh’un gücüyle dolmamız gerekir.dua bu güçle dolmamızın yollarından biridir.
“Duaları bitince toplandıkları yer sarsıldı.Hepsi Kutsal Ruh’la doldular ve Tanrı sözünü cesaretle duyurmaya devam ettiler.”
Elçilerin İşleri 4:31
Sana seslenince yanıt ver ya Rab. Rahatlat bizleri sıkıntıya düştüğümüzde.Çünkü yanlız sen güvende tutarsın bizleri
Amin.14. Ocak 2010: 14:30 #34287AnonimPasifVarlıksal anlamda düşkün insan nesli olarak bizi uykuya düşermişçesine kapan gaflet ve vehim zindanından silkelenip uyanmaya, gerçeğe dönmeye dua denir. Dua bir gerçeğe dönüştür. Gerçeğin, ‘şu an’, fiilen farkına varıştır. Gerçek ise İsa Mesih efendimizin bize öğrettiği duanın noktalanış noktasındaki sözlerde ifade edildiği gibi tüm kainatın yönetiminin ve herşeyin oluş kudretinin Tanrı’ya ait olduğudur. Varlığın tek kaynağı O’dur. Tanrı yoluna girmiş insan bu kendine çekilmenin, halvet ve inzivanın ihtiyacını kendiliğinden hissetmeye başlar zamanla. Bu kendisine bir külfet değil bir nev’i çok derin vücuduna da işleyen, hatta şifa bahşeden bir zevktir. Zaten Hristiyanlık anlayışında riyazet sanıldığı gibi kendi kendine ızdırap çektirecek bir mazoşizm değildir kesinlikle… kıyas edilemez enginlikteki bir aşkın beşeri, ufak aşkları iptal ettiğinden doğan İlahi bir ihtiyaçtır. O yıllarca bir sütun üzerinde yaşamış zahit ermişler kendilerini bir yobazlık mecburiyetine tabi tutup yapmadılar yaptıklarını elbet, söz konusu türden bir aşka düşüp hayatta başka hiç bir şeyden zevk alamaz olduklarından yaptılar.
Günlük koşuşturmalardan, zihnin yanlış ve boş yere insanın ‘ben’ine güç atfeden (kainat’taki tek güç kaynağının Tanrı olduğunu unutup) vehimlerinden çıkıştır dua. Şırk dalgınlığını üzerinden silkeleyip her tür rızkını Kendisinden beklemesi gereken bir tek varlıksal ‘Baba’sının olduğunun farkına varışıdır insanın. Ondan Hz. İsa Mesih efendimiz ‘hücremiz’e çekilmemizi nasihat verir dua esnasında (Matta 6.6). Bu ‘hücre’miz, tüm vehimlerden sıyrılmışlığın vuku bulduğu Tanrı ile baş başa kaldığımız ‘gerçek’le temas noktamızdır. İşte bu temas noktasında herşeyimizin O’nun takdirine bağlı olduğunun, kendimizin mutlak acz durumunda olduğumuzun farkına varıldı mı, orda mucize tohumlarının ekimi için verimli toprağa da dokunulmuş olunur. Ondan Rab’bimiz ‘hücreniz’e çekildiğinizde her istediğinizi isteyin olsun’ der. Ama bir müminin tek isteyeceği Rab’bın istediğinin olmasıdır. Ve… bu teslimiyet sonucu insanın maddi olsun, manevi olsun, her tür rızkı sağlanır. Hem de en isabetli ve şaşırtıcı yollardan. İnsan’a çözümün kendi nefsiyle başarılmadığını hatırlatacak bir şekilde. Dolayısıyla insan’da kibir değil de tevazu ve şükran dolu büyük bir şaşkınlık yaratacak bir şekilde, aynı zamanda.
8. Ağustos 2011: 16:41 #36503AnonimPasifDualarınız ‘Buhur Gibi’ mi?“Duam senin önünde tütsü (buhur) gibi . . . . olsun.”—MEZMUR 141:2.
Tanrı, peygamberi Musa’ya İsrail’in tapınma çadırında kullanılması için kutsal bir buhur hazırlamasını emretti. Tanrı’nın verdiği tarife göre dörtlü bir baharat karışımı gerekiyordu. (Çıkış 30:34-38) Gerçekten hoş kokulu bir buhur olduğu anlaşılıyor.
İsrail milletinin dahil olduğu Kanun ahdi her gün buhur yakılmasını gerektiriyordu. (Çıkış 30:7, 8) Buhurun kullanılması özel bir anlam taşıyor muydu? Evet, çünkü mezmur yazarı şöyle terennüm etti: “Duam senin önünde tütsü (buhur) gibi, el kaldırışım akşam takdimesi gibi olsun.” (Mezmur 141:2) Vahiy kitabında Yuhanna, buhurla dolu altın taslarla Tanrı’nın semavi tahtının etrafında duranları anlatır. İlham edilmiş kaydın dediği gibi “buhur” “kutsalların (azizlerin) duaları” demektir. (Vahiy 5:8) Öyleyse, hoş kokulu buhurun yakılması, Tanrı’nın hizmetçilerinin gece gündüz sunduğu makbul duaları simgeler.—I. Selânikliler 3:10; İbraniler 5:7.
Dualarımızın Tanrı tarafından kabul edilebilmesi için, İsa Mesih’in adıyla dua etmeliyiz. (Yuhanna 16:23, 24) Fakat dualarımızın kalitesini nasıl artırabiliriz? Aslında, Kutsal Yazılardaki bazı örnekleri ele almak, Tanrı’nın önünde dualarımızı bir buhur gibi hazırlamamıza yardım edecektir.—Süleymanın Meselleri 15:8.
İmanla Dua EtmekDualarımızın Tanrı’ya hoş kokulu buhur gibi gelmesi için imanla dua etmeliyiz. (İbraniler 11:6) Ruhen hasta, fakat Kutsal Yazılara dayalı yardım almaya açık birini bulduklarında, cemaatteki ihtiyarların “iman duası hastayı kurtaracak.” (Yakub 5:15) İmanla sunulan dualar ve Tanrı’nın Sözünün duayla incelenmesi gökteki Babamızı hoşnut eder. Mezmur yazarı şunları terennüm ederken iyi bir tutum sergiledi: “Sevdiğim emirlerine doğru ellerimi kaldırayım; ve senin kanunlarını düşüneyim. Bana iyi muhakeme ve bilgi öğret; çünkü emirlerine inandım.” (Mezmur 119:48, 66) ‘Ellerimizi açıp’ alçakgönüllülükle dualar sunalım ve Tanrı’nın emirlerine itaat ederek iman gösterelim.
Diyelim ki, bir denemeyle başa çıkmak için gereken hikmete sahip değiliz. Ya da belki Kutsal Kitabın belirli bir peygamberliğinin şu an gerçekleşmekte olduğundan emin değiliz. Bu durumun bizi ruhen sarsmasına izin vermek yerine hikmet edinmek için dua edelim. (Galatyalılar 5:7, 8; Yakub 1:5-8)
Ruhen uyanık kalmamıza yardım etmesi için de Tanrı’ya dua edelim. Hepimiz Tanrı’nın yüceliğinin takdis edilmesi, Gökteki Krallığının gelmesi ve iradesinin gökte olduğu gibi yerde de olması için gayretle dua edelim. Evet, iman gösterelim ve dualarımızın içten olduğunu kanıtlayalım. (Matta 6:9, 10) Gerçekten de, Tanrı’yı sevenler olarak hepimiz önce Gökteki Krallığı ve O’nun adaletini arayalım .
Tanrı’ya Hamt ve Şükürler Sunun‘Buhur gibi hazırlanmış dualar’ sunmanın başlıca yollarından biri, Tanrı’yı yürekten yüceltmek ve O’na minnettarlığımızı ifade etmektir. Kral Davud, İsrail kavmiyle birlikte Tanrı’nın mabedinin inşası için bağışta bulunduğunda böyle bir dua sunmuştu. Duasında şunları söyledi:
“Sen, ezelden ebede kadar mubareksin, atamız İsrailin Allahı, RAB! Ya RAB, büyüklük, ve ceberrut, ve cemâl, ve zafer, ve haşmet senindir; çünkü gökte ve yerde olan her şey senindir; ya RAB, kırallık senindir, ve sen, baş olarak her şeyden yükseksin. Ve servetle izzet senden gelir, ve sen her şeye hâkimsin; ve kudretle ceberrut senin elindedir, ve herkesi büyültmek ve kuvvetlendirmek senin elindedir. Ve şimdi, ey Allahımız, biz sana şükrederiz, ve güzel ismine hamdederiz.”—I. Tarihler 29:10-13.
Davud hamtlerini ve şükranlarını ne güzel ifade etti! Dualarımız bu kadar etkileyici ve güzel sözlerden oluşmayabilir, fakat aynı içtenlikle söylenebilir. Mezmurlar kitabı şükran ve hamt dualarıyla doludur. 148 ila 150. Mezmurlarda seçkin hamt sözleri bulunur. Birçok mezmurda Tanrı’ya minnettarlık ifade edilir. Davud şöyle terennüm etmişti: “RABDEN bir şey diledim, onu ararım: RABBİN cemalini görüp, Onun mabedinde hayran olmak için, hayatımın bütün günleri RABBİN evinde oturmaktır.” (Mezmur 27:4) Tanrı’nın Sözü üzerinde her gün derin düşünürsek, Tanrı’ya yürekten hamtlerle ve minnettarlıkla yaklaşmak için birçok neden buluruz.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.