Kardeş,Mutluluk ben o verdiginiz sitelerdeki yaziları ve benzer kaynak kıtapları daha önceden, okumuştum. Kilise toplulukları yüzyıllardır,kiliselere sızmış sapkınların,degiştirilemiyeceyi açıkca Rab (vahiy) tarafından belirtilen, kutsal kıtaptan,bazı kelimeleri,cımbız gibi aradan alarak,çarpıtarak,kiliseye ve müjdeye inanılmaz zararlar vermişlerdir.

Saba kardeşim bir önceki mesajımda aslında bahsetmiş olduğunuz cımbızlama tekniğine karşı çıktığımı görmüşsünüzdür.

Sizin İncil içinden seçtiğiniz ayetler ve onlara getirdiğiniz yorumlar İncil’in bütünlüğüne ters düşer.

İncil kadın erkek eşitliğini savunurken, o ayetler, ilk okunuşunda, insana kadının ikinci planda olduğu hissini verir. Oysa ki bu yanlıştır. Çünkü Pavlus’un sözleri bir emir değildir, o gün o topluluğun sorununa çözüm üretmek için sarf edilmiş bir sözdür. Eski Antlaşma zamanında (her ne kadar kadın peygamberler olsa da) halk tarafından kadının ikinci plana atıldığı bir gerçektir. Yeni Antlaşma kadın erkek eşitliğini açık bir şekilde dile getirmiştir. Durum böyle olunca da kadınların ilk kez eşitliği hissetmelerinin heyecanı onları abartılı davranışlara sevk etmişlerdir ve olup olmadık yerlerde fikir beyanlarında bulunmuşlardır ve işte bu tutumlarıda topluluklarda karışıklıklıklara mal olmuştur. Hal böyle olunca da Pavlus o sözleri sarf etmiştir.

İncil’in o ayetleri bu gün içinde geçerlidir ama o koşullar sağlandığında! Yani bir bölge düşünün…. Yüzyıllar boyunca kadın ikinci plana atılmış, horlanmış… Sonra o bölgeye deniyor ki “kadın ve erkek eşittir”. Kadında bunun sevinciyle olayın atmosferine kendini bi hayli kaptırıyor (tabiri cayiz havaya giriyor) ve olup olmadık yerlerde fikir beyanlarında bulunup ortalığı karıştırıyor… İşte böyle bir durumda Pavlus’un sözleri geçerlidir. Ama normal şartlar altında kadın erkek eşitliği vardır.

Romalılar 16:1.2 ayetinde bir toplulukta hizmet eden bir kız kardeş(Fibi) den bahseder.ve bu bir tavsiye mektubu ile gittigi kiliseye tanıtılır.bu onun pastor olarak atanması demek degildir.

Elbette ki pastör olduğu manasına gelmez. Ben böyle bir iddiada da kesinlikle bulunmadım zaten.

Siz “Kadın susmalıdır, erkeğin sözünü dinlemelidir” dediğiniz zaman, o linkteki yazı yine Pavlus’un sözlerinden örnek verip aslında kadının ikinci planda olmadığını dile getiriyor. O ayetler Pavlus’un bile destek almış olduğu bir kadından bahsediyor!

Ama o şartlar sağlanmış olsaydı, yani Fibi eşitliğe sahip olmanın heyecanına kapılsaydı ve olup olmadık yerlerde konuşup fikir beyan etseydi Pavlus sizin vermiş olduğunuz ayetleri Fibi içinde telafuz ederdi.

Ama sanırım şuda bir gerçektir ki, olup olmadık yerlerde konuşmayacak olan bir tek kadın değil, aynı zamanda da erkektir de.

Bir de şu noktada var… Eğer kadın, sizin dediğiniz gibi, gerçekten liderlik edemeyecek vasıflara sahip ise o zaman neden kadın peygamberler vardır? Lütfen bu sorunun cevabını verin bana.

Tekrarlıyorum… “Kadınlar pastör olmalıdır” demiyorum. Ama aynı zamanda “Kadınlar pastör olmamalıdır” da demiyorum. Sadece bu konuda net bir bilgimin olmadığını söylüyorum. Eksik olduğum bir konuda da bu böyledir diyip kendimi kötü bir konuma da düşürmek istemem.

Şuan, kadın pastörleri onaylayan çoğu kilise sapkınlıkların ve kaosların içindedir. Kiliselerinde eşcinseller cirit atarlar, ayinlerde ayılıp bayılırlar, pastörleri Rab’lik rolüne soyunup insanlara şifa dağıtırlar, ölüleri diriltebileceğini iddia eden dahi çıkmıştır içlerinden. Şimdi tüm bu olumsuz atmosferi görünce böyle adamlar “Kadından pastör olur” diyorsa bu mutlaka bir sapkınlıktır tarzında yorum getiriyoruz. Bu ne kadar objektif bir yaklaşımdır?