Bir kardeşim, kilisemde verdiği vaazda, çok etkilendiği bir kitaptan, birkaç bölüm paylaşmıştı. ” Çıplak ayakla yürümek ” adlı bir kitap. Belki okuyan kardeşler vardır. Ben bu kitabı henüz araştıramadım ama dinlediklerimden çok etkilendim. Şöyle diyor;

” Bizler Rabbin ardından, çıplak ayakla yürürsek, o zaman onun istediği gibi, onun yaşayan diri sözüyle ekilmiş tohumun yeşermesini, büyümesini, gelişmesini sağlamış oluruz. Kutsal kitapta ayakkabı çıkarmanın çok büyük bir önemi var ve hep bunu görüyoruz.

Musa ;

” Tanrı, ‘ Fazla yaklaşma’ dedi, ‘Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır ‘ ( m.çıkış 3:5 )

Musa; firavunun yanında, sarayda yetişmişti ve çıplak ayakla dolaşmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Tanrı ona ;
” Çarıklarını çıkar ! ” dediğinde ne demek istediğini çok iyi biliyordu. ”Sen artık benim kulumsun, çarıklarını çıkartırken benim kölem olma kararını veriyorsun ” diyordu.

Ruth ;

” Eskiden İsrail’de akrabalık görevinin yerine getirildiğini ve mülk alım satımının onaylandığını göstermek için taraflardan biri çarığını çıkarıp ötekine verirdi. Alışverişi yasallaştırmanın yolu buydu.
Bu nedenle yakın akrabadan olan adam, “Sen kendin satın al” diyerek çarığını çıkarıp Boaz’a verdi. ” ( Ruth 4:7-8 )

Davut ;

Davutun baş kaldırdığı zaman, yenildiğinde yeruşalimi çıplak ayak terk ettiğini görüyoruz. Çünkü onun oturduğu evi, Saul’un askerleri bastığındap o yatak odasında yatıyordu ve pencereden kaçmıştı. Askerler kapıyı çalarken, o yalın ayak kaçıyordu.

İsa Mesih ;

Golgotaya giderken, çarmıhını sırtında taşırken ayakları çıplaktı ! İsa Mesih çarmıhını çıplak ayakla taşıdı.

Ve neden hep çıplak ayak ? İşte o dönemde çıplak ayakla gezmek köleliğin işaretiydi. Köleler çıplak ayakla dolaşırdı.

İsa Mesih de hayatında bir çok şey kaybetti. Ama onun çok büyük bir amacı vardı ve amacını yerine getirmek için birçok şeyden vazgeçti. O bizim uğrumuza, bizim günahlarımız için, bizim utançlarımız için, bizim yaralarımız için, köle olmayı kul olmayı seçti. Nelerden vazgeçmiş, bir kaç örnek verelim ;

1) Tanrı olma hakkınından vazgeçti. O bir beden alarak indi yeryüzüne. Nasıl ve nerde indiğini biliyoruz. O cennetteki yerini yerini bırakıp geldi, ne kadar büyük bir fedekarlık değil mi ?

2) O bu dünyada normal bir doğum yapma hakkından vazgeçti. Günümüzde tüm insanlar doğum yapmak için en iyi hastaneyi seçerken, İsa bir ahırda doğmayı seçti. O gün daha temiz ve steril bir ortamda doğmak varken, o geldi ve ahırda doğmayı seçti.

3) O dünyasal ailesiyle yaşama hakkından vazgeçti. O göreve başlarken annesini bıraktı ondan ayrıldı. Onu görmeye gelen ailesi için ”Benim kardeşlerim burada beni dinleyenlerdir ” dedi.

4) O bir eş ve yuva kurma hakkından vazgeçti. Şu ayetteki dediği gibi ” Bir tilkinin bile ini var, gökte uçan kuşun yuvası var ama insanoğlunun başını yaslıyacak hiç bir yeri yok ”

5) Para sahibi olma hakkından vazgeçti. İki örnek verelim;

a) Bir gün havrada, ona vergi konusunda bir soru sorduklarında, o cebinden para çıkartmadı. Karşısında onu dinleyenlerden birine ”Oradan bir para uzatsana ” dedi. Parayı ondan aldı gösterdi. Bunun burasında kim var, şurasında kim var diyerek cevabını öyle verdi.

b) Kendilerinden vergi istediklerinde Petrusa ne dedi ?
” Git şurada bir balık göreceksin, onun ağzında para var, al gel, onunla vergimizi ödeyelim ” dedi. O hiç bir zaman param olsun, rahat yaşayayım demedi.

6) O itibarından vazgeçti. Yani düşünün o babasız dünyaya geldi ve tüm çevre ona gayrimeşru çoçuk olarak baktılar. Gayrimeşru bir çoçuk ne demek? Tanrısın ve dünyaya gayrimeşru bir çoçuk olarak gelmişsin ve tüm itibarından vazgeçiyorsun. Sana sövülüyor, sana tükürülüyor, sana zulmediliyor ve sen tüm bunları unutup bizim uğrumuza çarmıha gidiyorsun.

7) O yaşama hakkından vazgeçti. İsa Mesih bizim günahlarımız için, bizim yaralarımız için çarmıha gitti.

İsa Mesihe, o çarmıhta yapılanların her bir tanesi bizim içindi ve benim günahım içindi. Benim utancım içindi. Benim bir yalanım içindi. Vurulan her bir kamçı, dürtülen her bir mızrak, ondan akıtılan her bir damla kan, beni aklaması içindi.

Bu gün biz, bunlardan kaçından vazgeçebilmeyi seçebiliriz ? Onun için kaçımız seçerdi ? Ama zafer kazanmanın yolu itaat etmekten geçiyor. İsa Mesihe itaat etmeliyiz. İsa Mesih , kendisini çıplak ayakla izlememizi isterdi. Haklarımızdan vazgeçerek dünyayı kazanmamızı isterdi. Bu yaşamı ancak Mesihin bize verdiği örneği, her alana uygularsak kazanabiliriz. Her alanda, her durumda, her işte, her zaman için İsa Mesihi çıplak ayakla izlemeye karar vermeliyiz. Eğer onu çıplak ayakla izlemeye devam edersek, onun kulu, onun kölesi olduğumuzu beyan etmiş oluruz. O zaman tüm haklarımızdan vazgeçtiğimizi gösterebiliriz. Amin.

( Rabbim kilisemde bu vaazı veren kardeşimi bereketlesin )

Ya Rab, bunları işitip bir kenara atanlardan değil, işitip uygulayanlardan olmak istiyoruz. Ve yaşamlarımızda, senin ardından çıplak ayakla gelmek istiyoruz. Ve senin bizler için feda ettiğin herşeyi, bizlerde feda etmek için senden güç ve istek istiyoruz. Ve bunun için bize kararlı bir yürek ver, yaşamlarımızı herşeyiyle sana teslim etmek istiyoruz. Çünkü dünyada bizim olan bir şey yok, herşeyi bize veren sensin, herşeyin sahibi, herşeyin yaratıcısı sensin. Ve bu konuda bizi isteklendir ve imanımızı arttır.

Göklerdeki Babam, oğlun İsa Mesihin adıyla..amin.