Sevgili Kardeşim Real,
Türkçesi ile ilk defa karşılaşıyorum. Ama Nestorian Kilisesinden bahsedildiğini sanıyorum. Nestorian inançlarına, herhalde ‘Nasturilik’ deniyor Türkçe’de. Kıbrıs’ta da bir Nestorian kilise binası var.
Nestorious isimli bir din adamı, MS.428 yılında İstanbul piskoposu seçilmişti. O zamanın Katolik Papası ile, görüş ayrılığına düşmüştü. Nestorious, “Meryem Allah’ın annesidir” düşüncesini reddediyordu. İsa’nın sadece doğal tarafı Meryem’den gelmişti. Ama Tanrı tarafı değil. Bu yüzden de Katolik Kilisesi, onu aforoz edip ‘sapkın mezhep’ ilan etti ve İsa’nın ‘iki kişi’ olduğunu öğrettiğini ileri sürdüler. Nestorious bunu ne kadar inkâr ettiyse de, bu suçlama ‘Nestorian Öğretisi’ olarak kaldı. Bu gün İran, Suriye ve İrak ülkelerinde, toplam 175 000 kadar üyesi bulunmaktadır.

Bence, bir Hristiyan sadece İsa’ya ve Kutsal Kitaplara bağlı kalmalıdır. Dinler ve mezhepler, insanların eseridir. Ama “Hakikî Hristiyanlık hangisidir?” diye bir soru sorulacak olsa, ben kesinlikle ‘Protestantlık’ derim. Ama diğerleri de: “Hayır Katolikliktir veya Ortodoksluktur” derler. Kararı ise bireyler verir.

Ama bence ‘Mezhep’ seçmek, ‘Din’ seçmek kadar önemli. Bazı mezhepler dine iter, bazıları ise Rab’be. Bazı mezheplerde ‘Din’, Rab’bin yerini alır. Rab’be bağlılıktan daha fazla, bir dine bağlanırsın. Onlarca yıl, bir mezhebe bağlı olup, Rab’bi hiç bilmeyenler çoktur. Bu insanlar ‘Kurtulmuş’ bile değiller. Çok dikkat ve dua ister. Tanrı yönlendirsin.

Sevgi ve Dualarımla.

“Meryem Allah’ın annesidir”düşüncesini reddediyordu.
iste bu kesim bana mantıklı geldiği icin kafam karıstı aslında bende protestanlık diyorum ama ücleme bu bakarak mantıksız geliyo
Alıntı:
İsa’ya 30 yaşındayken Kelam’ın indiğini, ancak o zamandan sonra İnsan ve Tanrı karakterlerini taşıdığını, Meryem’in, Tanrı olan İsa’nın değil, insan olan İsa’nın annesi olduğunu söylemiş ve dolayısıyla da, Meryem’e “Tanrı’nın annesi” (Theotokos) denmesine karşı çıkmış ve Tanrı’nın doğrulamayacağını, doğurulmadığını belirtmiştir.
bunun hakkında görüslernizi merrak diyorum ben ogretiyi haklı bulursam dogru bi hristiyan olamam diye korkuyorum.görüsleriniz benim icin onemli
__________________

Asırlardır İsa’nın Tanrı’lığı konusunda çeşitli tartışmalar olmuş ve çeşitli mezhep ve sapkınlıklar ortaya çıkmıştır. Sorun; Ruhsal şeyleri ‘kafa bilgisi’ ile anlamaya çalışmaktan kaynaklanır. Ama insan bilgeliği, Tanrı’yı bilmeye yetmiyor; yoksa kurtulanlar sadece ‘Süper Zekâlı’lar olurlardı. Yunanlı filozofların da problemi bu idi diyor Pavlus. İnsan zekâsı ile, ‘Sonsuz Olanı’ kavramak ve izah etmeğe çalışmak.

“Bütün Atina’lılar ve kentte bulunan yabancılar, vakitlerini hep ‘Yeni Düşünceleri’ anlatarak veya dinleyerek geçirirlerdi” (Elç. İş.17:21) diyor Kutsal Kitap. Bu yüzden, Pavlus’u da dinlemek istemişlerdi. Ama, Tanrı’yı imanla aramadılar. Kendi zekâ ve anlayışlarına güvendiler. Yani Rab’be bir ‘Palyaço’ muamelesi yaptılar. “Dur seni bir inceleyelim bakalım. Sana inanıp inanmama konusunda daha sonra karar vereceğiz” gibisinden.

Yuhanna İncil’inin sadece birinci bölümünü okursan, İsa’nın ta baştan var olduğunu, ‘Tanrı Kelâm’I olduğunu ve beden alıp, aramızda yaşadığını göreceksin. Lütfen bunu bir kez daha ve dikkatlice oku. Rab isa, Kelâm getirmedi. “Kelâm Benim” dedi. O yaşayan kelâmdır. Yazılı Kelâm öldürür. Yaşayan Kelâm hayat verir. Bunların hiçbirini anlayacağını da sanmıyorum. Çünkü bu sözler de Ruh’tur, yaşamdır. Bunları sana ancak Rab’bin Kutsal Ruh’u öğretebilir. Ama O da, kafa bilgisiyle değil, ‘İman’la alınır.

İsa, ‘Beden almış Tanrı’dır. O, 30 yaşında Tanrı olmadı. Yarı Tanrı, yarı insan da değildi. Tam bir Tanrı ve tam bir insandı. Ama tüm görkeminden soyundu ve alçak gönüllülükle, bizleri kurtarabilmek için insan oldu. Aldığı bedenle, insan zaafiyetine tabii oldu. Bizler gibi acı çekti. Ne olur, Mezmur 22’yi mutlaka oku ve seyredebilirsen ‘Tutku’ filmini izle. Rab’bin duygu ve düşüncelerini, acılarını daha iyi anlayacaksın.

Meryem, İsa’nın Tanrılığına hiçbir katkısı olmadı. İnsanlığına katkısı oldu. Bu yüzden İsa’yı doğurduğu halde, Protestant’lar ona: “Allah’ın Annesi” demek istemiyor. Muhammed zamanında da, ‘Üçlü-Birlik’i Baba, Meryem ve Oğul olarak sunanlar vardı. Hatta Kuran’da bu öğretiyi kınayan ayetler de vardır. Ama hakikî Hristiyanlar, böyle birşey asla öğretmedi. Meryem, sadece bir insandır ve İsa’nın annesidir. Geriye kalan, sadece lâf oyunlarıdır. Bu yüzden, yine Yuhanna’da: “Ruh’tan doğan Ruh’tur. Bedenden doğan ise bedendir” denmiştir.

Ebediyen bu konuları araştırabilirsin. Ama Yunan filozofları gibi boşa koşacaksın. Bir yerde artık O’na teslim olman lâzım. O zaman, O’nun Kutsal Ruh’u gelecek, sana Ebedî Hayat verecek ve her şeyi sana öğretecektir.

Asla vaz geçme kardeşim. Her zaman yanında ve yardımcı olmaya çalışacağım.

Sevgi Ve Dualarımla.