Şehir dışına ,günü birlik gideek katıldığım bir organizasyonu sizinle paylaşmak istedim, zira hala daha o günün etkisinden çıkamadım.
O gün Kilisemden pastörüm ve ben, birkaç bayan ile birlikte yola koyulduk. Arap ülkelerinden hristiyan bayanların katılacağı bir paylaşım ve tapınma zamanı olacaktı. Vaazlar, tanıklıklar, ilahiler arapça olacağı için, kulaklıklarımızdan ingilizce çeviri olarak dinleyecektik. Ben sadece ülkelerden gelen bayanlarla tanışıp, sohbet edip, fotoğraf çekilip vedalaşacağımızı sanıyordum. Ama otelin onlar için ayrılmış özel salonuna doğru ilerlerken, içerden arapça ezgileri geldiğini duyunca, orasının kutsal ruhla ile dolu olduğunu hissettim. İçeri girdiğim anda şaşırdım. Arap ülkelerden gelen her tipte bayan vardı. Sonradan tanışıp öğrendim ki bunlar ; Irak, Ürdün, Sudan, Suriye, Cezayir, Fas, Tunus, Irak ‘ tan gelmişti. Toplam 90 kişiydiler. Tanrım ne muhteşem bir görüntüydü ! Kendilerinden geçercesine Rabbe tapınıyorladı. İlahiler arapça ve hemen altında ingilizceydi. Bir kıta arapça bir kıta ingilizce söyleniyordu. Tapınmayı idare eden bir bayan ve sürekli çeviri yapan iki kız ve orkestra vardı. Bu tapınma grubu mısırlıydı. Harika bir ortamdı. Arapça anlamıyorduk ama ne söylediklerini kutsal Ruhun etkisiyle tek yürek olarak anlayabiliyorduk. Bizde kendi dilimizde dua etmeye başladık. O an içimden ” Tanrım sanki pentikost gününde gibiyim. Sanki aramızda ateşten diller var!” dedim. Hamdolsun Ya Rab !

Tanıklık zamanında birkaç kişi konuştu. Her birinin başından geçenler film gibiydi ! Arap ülkelerinde, hristiyan bir bayan olmanın zorluklarını ve çektikleri elemleri anlattılar. Çok üzücü ve dehşet vericiydi. Yüreğim titredi, İçim acıdı,yutkundum, ağladım.. Kimisi hala daha öyle yaşamakta, kimisi de mucize eseri yaşamları değişmiş mutlu yaşamakta. Pastörümüz de ülkemizde olan sıkıntıları paylaştı. Hepimiz elele tutuşup ,gruplaşarak, sırayla tüm ülkeler için tek yürek dua ettik. Ne harika bir andı.

Vaaz veren bir başka bayandan sonra, herkes yöresel kıyafetlerini giyip resim çektirmek için poz verdi. İnanılmaz muhteşem bir görüntüydü ! Dağılmadan önce bayanlara küpe dağıtıldı. ” Bu küpeleri takın ki Rabbin sözleri kulağınıza küpe olsun ! ” denildi. Ne hoş değil mi ?

Akşam vakti eve dönüş yolunda yorgunlukla başımı arabanın camına dayadım ve o günü düşünmeye başladım. Beni en çok etkileyen bir şey sürekli zihnimde canlanıyordu. Beni en çok , yemenden gelen ingiliz misyoneri çok genç bir bayan etkilemişti. Bu bayan yemende yaşıyor ve orada müjdeyi yaymakla görevliydi. Bize anlattıklarını dinledikçe dehşete düştük.

Anlattığına göre; Yemende bir bayan eğer hristiyan olursa cezalandırılıyor ! Eğer bu kişi, evin bekar genç kızıysa, hükümet babaya kızını öldürmesi için yetki veriyor !! ve asla ceza vermiyor !! hayal edebiliyor muyuz ? Kızlar okula yollanmıyormuş. Çoğu okuma yazma bilmiyormuş. Cahil oldukları için, eğer başları veya bedeninde bir yer ağrıyorsa oraya ütü basıyorlarmış ! tam 5′ er kez ! zira ordaki kötü cin çıksın diye !! Bunu bebeklere yapıyorlarmış! bebeklerin heryeri yanıkmış. Derileri soyulmuş vaziyette! Yüce İsam !

Normal de hristiyan olan herkese zulüm ediliyo ve hapse atılıp eziyet ediliyormuş! Daha önce 3 misyoner öldürülmüş çalıştıkları hastanede. Bu misyonerler on yıldır orada yaşayıp hristiyanlar için hastane kurmuş. İncil dağıtıp, gelenlere müjdeyi vermiş, doktorluk yapmış. Pek çok kişi iman etmiş Rabbe yücelik olsun. Ve orayı basıp onları öldürmüşler ! Ölenlerden bir tanesi 22 yaşındaymış. Şu an hiç bir misyoner oraya gidip kalamıyormuş. Giden varsa da sürekli bir polis tarafından takip edildiği için çalışamıyormuş. Orada kilise yokmuş sadece evde toplanılırmış. İkişer üçer kişilik gruplar halinde. Ama bu gruplar içinde de kimse birbirine güvenmiyormuş ! ”Ya bu kardeş ajansa ” diye korkudan! Bunları anlatan bayan orada çaraşafa girerek Rabbe hizmet ediyormuş. Böyle yaparak herkesin saygısını ve güvenini kazanmış. Ona da yabancı olduğu için pek dokunmuyorlarmış. Kendi canını da zaten Rabbe emanet etmiş.
Dönüş yolunda bunları düşünüyordum. Biz ülkemizde gene de halimize şükür etmeliyiz diye düşündüm.

Biz kadınlar sesimizi duyurabiliyoruz bir nebze olsa da. Onlar ise çığlık atıyor ama sesleri çıkmıyor !

Kardeşler, dualarımızda bu insanlar için de yer verelim.

Rabbimiz İsa Mesih’in selameti hepimizin üzerinde olsun..

Esenlikle kalın.