Hiristiyanlar eski ahite de inaniyor mu?
- Bu konu 10 izleyen ve 27 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
26. Ocak 2009: 20:51 #25904AnonimPasif
Duyduguma göre Hiristiyanlar Eski Ahit’e de inaniyormus. Hatta İncil’de Eski Ahit de dahilmis.. Bu dogru mu?
Benim bildigim Incil, Hz. Isanin kitabi, ama Eski Ahit Hz. Musayla basliyor bildigim kadariyla. Eger bu dogruysa , Hristiyanlar yahudilerle aynı inanci paylasmiyor mu? Yani Eski Ahit ortak inandıkları degil mi?
26. Ocak 2009: 21:32 #32037AnonimPasifMerhaba Güvercin
Doğru duymuşsunuz, Hrıstiyanlar Eski Ahid’e de inanırlar, çünkü Hristiyanlar Tanrı’nın sözüne inanırlar, Bildiğimiz gibi Eski Ahid dediğimiz ve Mesih İsa gelmezden önce, Tanrı’nın halkına peygamberler aracılığı ile ilettiği sözlerdir (Kitaplardır), Tanrı’nın sözüne kim nasıl inanmazki?
Eğer isalam’i bakış açısından bakarak, “Hayır onların hükmü kalkmıştır” diye düşünürseniz, bu doğru değildir, Çünkü inandığımız Tanrı’nın sözünün hükmü kalkmaz, Çünkü Tanrı Dün, bugün ve Gelecektede aynıdır ve Tanrı bizim gibi Karar değiştiren bir Tanrı değildir (Dün’ün şartlarına göre bunu söyledim şimdi bundan vazgeçtim bunu söylüyorum) demez
“Yahudilerle aynı şeyemı inanıyorsunuz?” demişsiniz, Eğer Yahudiler bizim gibi Mesih’e geldiğine, uğrumuza kefaret olarak çarmıha çıktığına, ölüp 3. gün dirildiğine ve tekrar geleceğine iman ediyorlarsa, Evet yahudilerle aynı şeye inanıyoruz, Ancak Kendi egemenlik ve güçlerinin Mesih İsa karşısında kaybolacağına inanıp bu gururlarından vazgeçmedikleri içinde Mesih’e inanmadıkları için veya Eski Ahid’de Mesih’in geleceğini okuyup öğrendikleri halde ve bunu yanlış yorumlayıp (Gelecek Mesih’in kendilerini Roma egemenliginden kurtaracağını düşünüyorlardı) Hala Mesih gelmedi diye düşünüyorlarsa
ONLARLA AYNI INANCI PAYLAŞMIYORUZ demektir
Ayrıca Eski Ahid Musa ile başlamaz, Tanrı’nın dünyayı yaratması ile başlar (Daha sonra Adem ve Havva nın yaratılması ile devam eder)
27. Ocak 2009: 7:31 #32043AnonimPasifKardeşim yitro,
Verdiğin yanıt çok hoşuma gitti. Eline ve yüreğine sağlık!
Rab’bimiz seni ve aileni bereketlesin ve korusun!27. Ocak 2009: 8:08 #32044AnonimPasifCevabin icin tesekkür ediyorum. Demek dogru biliyormusum.
O halde, anlamadigim , bi sey var. Eski ahit yani yahudilerin inansina göre Tek bir yaratici var.
Exodus 20,2 -3: Ben senin Rabbinim, seni Misirdan, köleligin vatanindan cikartan. Senin benden baska tanrilarin olmayacak. Tanrinin resmini(kopya) yapmayacaksin…”Oysa hiristiyanlara göre ise 3 ü bir lik inanci hakim. Üstelik eski ahid de “tanrinin oglu” diye bir sey gecmiyor. .
Ama Hiristiyanlikta bu var. Peki bunu nasil aciklayacaksin?27. Ocak 2009: 11:47 #32050AnonimPasif@güvercin 12014 wrote:
Üstelik eski ahid de “tanrinin oglu” diye bir sey gecmiyor. .
Ama Hiristiyanlikta bu var. Peki bunu nasil aciklayacaksin?Güvercin arkadaşım sorduğunuz soruya cevap vermeye çalışacağım ancak tam cevap vermek için size bir soru sorup, (Soruya soruyla karşılık vermiyorum, yanlış anlamayın, sadece Sorunuzu netleştirmek istiyorum) size öyle yanıt vermeye çalışacağım.
Tanrı’nın oğlu kelimesinden siz ne anlıyorsunuz ve nasıl bir oğulluk düşünüyorsunuz?
Bunu net olarak yazarsanız size hemen cevabınızı vereceğim
27. Ocak 2009: 12:16 #32054AnonimPasifBurda bir celiski söz konusu oldugu görüsündeyim. Eski ahitte tek tanri inanci var. 3ü birlik diye bir sey gecmiyor. Hatta Rabbe ortak kosma günah sayiliyor. O hade hiristiyanlar nasil eski ahite inanmisoluyor, “3ü birlik” yada “tanrinin oglu” inanclari eski ahide ters düstügü halde?
27. Ocak 2009: 14:16 #32058AnonimPasif<<O halde, anlamadigim , bi sey var. Eski ahit yani yahudilerin inansina göre Tek bir yaratici var.
Exodus 20,2 -3: Ben senin Rabbinim, seni Misirdan, köleligin vatanindan cikartan. Senin benden baska tanrilarin olmayacak. Tanrinin resmini(kopya) yapmayacaksin…”Oysa hiristiyanlara göre ise 3 ü bir lik inanci hakim. Üstelik eski ahid de “tanrinin oglu” diye bir sey gecmiyor. .
Ama Hiristiyanlikta bu var. Peki bunu nasil aciklayacaksin? >>Kendi dilimle becerebildigim kadar aciklamaya calisayim:
Hristiyanlikta “3 ü bir lik inanci” diye bir sey yok, ya da, daha dogrusu, sandiginiz gibi 3 ayri tanri soz konusu degil. Tanri tektir. Daha dogrusu Tanri, fiziksel nesnelerde oldugu gibi bir tane ya da iki tane yada “N” tane olabilecek bir sey degildir.
Bahsettiginiz 3’lu seyin dogru adi: Baba/Ogul/Kutsal Ruh. Kutsal uclu – holy trinity.
Tanri her birinde, her birinin icinde vardir, her birinin icinde olan tanri ayni ve “bir tek” tanridir.
Elden geldigince basitce ifade edecek olursak:
Tanri insanlara duydugu sevgiyle insanlarin arasina bir insan, yani onlardan biri olarak gelmistir, ki bu da Isa’dir. Yani Isa hristiyan inancina gore bir peygamber degil, tanrinin insan olmaya burunmus kendisidir. Ancak Tanri insan olmaya burunerek aramiza gelmekle bulundugu yeri terk etmis de degildir, cunku Tanri’nin fiziksel bir yeri yoktur zaten (bu konu oldukca kompleks bir konu, daha fazla sorunuz olursa lutfen sormaktan cekinmeyin ayrica cevaplayayim, cunku isin icine metafizik ve hristiyan doktrini giriyor ki bu yazmakta oldugum kisa mesaji cok asar). Isa’nin ifade ettigi baba ve ogul kavramlari hic suphesiz metaforik (egretilemeli) kavramlardir, ozellikle donemin o bolgesinin entellektuel olmayan halkinin dogrudan anlayabilecegi en yakin analoji baba-ogul iliskisidir de ondan, ancak biz de bugun o zamanki insanlardan cok daha gelismis oldugumuz halde hala Tanri ile Isa’nin iliskisini en iyi baba-ogul iliskisi benzerliginde hissedebiliriz. Kutsal Ruh denen sey ise Tanri’nin “oglu” Isa araciligiyla bizim gibi insanlarin yureklerine verdigi kutsal kavrayistir, bir goz ve yurek acilmasidir.
Bu 3, yani “baba” olarak Tanri, onun “oglu”, yani insan olarak aramiza gelmis oldugu hali, yani Isa, ve onun araciligiyla yureklerimizi doldurdugu, bir isik, bir idrak olarak kendini belli eden Kutsal Ruh – ayni ve tek bir seyden gelir, Tanri’dan. Her hristiyan vaftiz esnasinda bu kutsal ruhu tanridan alir. Insan yureginin de bu kutsal ruhu almaya acik olabilmesi gerekir. Iste bu kutsal ruhu almaya acik hale ancak, Isa’nin, tanrisal sevgiyle insanlari sonsuz gunahliliktan kurtarmak amaciyla, insan olarak aramiza geldigini gorup hissederek, kabul ederek gelebiliriz. Aksi taktirde yureklerimiz kutsal ruhu alabilme yetenegine (ya da bir benzetme yaparsak, kutsal ruhu alabilme hacmine) sahip olamaz.
Eski Ahit’te Tanri’nin oglu diye bir sey gecmiyor, cunku Eski Ahit peygamberleri de insanlari da Tanri’nin neyi gonderecegini ya da kendinin mi gelecegini bilemezlerdi. Eski Ahit’te Mesih lafi gecer. Yani gelmesi beklenen Mesihtir (ingilizce Christ). Ama ne zaman gelir, hangi bicimde gelir, icinde ne tasir ve kimdir Tanri’dan baska elbetteki kimse bilemezdi. Yani Isa’nin gelecegi eski ahit’te Mesih olarak belirtilmistir ve bundan dolayi ona Isa Mesih (Jesus Christ) denir. Neden Mesih? Mesih demek kurtarici demek, yani oyle biri gelecekti ki eski ahite gore, geldiginde insanoglunun kurtulusu artik olanakli olacakti. Ama bu Mesih kim olacakti, ne olarak gelecekti, bundan bahsedilmez eski ahitte.
Butun bunlardan daha onemli olan sudur ki, ne eski ahit metinlerini ne de yeni ahit metinlerini Tanri yazmamistir, hristiyanlik boyle bir seyi asla idda etmez, insanlar yazmistir, ama insanlar bu metinleri Tanri’nin verdigi esinle, yani tanrisal ilhamla yazmislardir. Yani kutsal kitap tanriyi anlamak ve hissetmek icin en birinci kaynaktir, ama asla kehanet kitabi degildir. Hic bir kutsal kitap tanri tarafindan yazilmamistir zaten, yazilmaz da, cunku Tanri kitap yazmaz, evren yaratir. Sozlerle ilgili olarak tanrinin yaptigi mesaj vermektir, bu mesajlari da inanclilarin yureklerine kutsal ruh indirip ilham vererek iletir.
Selamlar, Tanri’nin kutsamasi hepinizin uzerine olsun,
27. Ocak 2009: 15:51 #32062AnonimPasif@güvercin 12024 wrote:
Burda bir celiski söz konusu oldugu görüsündeyim. Eski ahitte tek tanri inanci var. 3ü birlik diye bir sey gecmiyor. Hatta Rabbe ortak kosma günah sayiliyor. O hade hiristiyanlar nasil eski ahite inanmisoluyor, “3ü birlik” yada “tanrinin oglu” inanclari eski ahide ters düstügü halde?
Kutsal Kitap, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un birlik ve eşitliklerini vurgularcasına onları sürekli yanyana tanıtır. Bu sıkı ortaklık, birlik veya kaynaşma içerisine asla birer yaratık olan, ne insan ne de melekler girebilirler. Eski Antlaşma’da her ne kadar Üçlü-Birliğin izlerine rastlasak da bu öğreti özellikle Yeni Antlaşma’da daha da belirgin olmuştur (Tek. 1:1.26, 3:26, 11:7, 18:1, 2:16, İş.6:8, Hoş.1:6-7). İsa Mesih ve öğrencilerin konuşmaları sürekl i bu üç Tanrısal benlik etrafında dönerdi:
“Gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba ,Oğul ve Kutsal Ruh’ un adıyla vaftiz edin.” ( Mat. 28:19).
“Rab İsa Mesih’in lütfu, Tanrı’nın sevgisi ve Kutsal Ruh’ un beraberliğ i hepinizle birlikte olsun.” (2Kor. 3:14).“Ruh bir, Rab bir…herkesin Tanrı sı ve Babası birdir.” (Ef.4:4-6) .
“Çeşitli ruhsal armağanlar vardır ama Ruh birdir. Çeşitli görevler vardır ama Rab birdir. Çeşitli etkinlikler vardır ama … aynı Tanrı ‘dır.” (1K or.12:4-6 bkz. Yu.14:16, Mat.3:16-17, İbr.9:14, 1Pet. 1:1-2, Yah. 20-21).
Tanrı’nın bileşik birliğini Doğuş 1:26’da da görmekteyiz:“Ve Allah dedi: Sureti miz de, benzeyişi miz de (çoğul), insan yapa lım (çoğul). Ve Allah insanı kendi suretinde yarat tı. ” (tekil).
İlk kilise abbaklarının da öğretmiş olduğu gibi burada Tanrı, Oğlu İsa Mesih ve Kutsal Ruh’la konuşmaktadır. İsa Mesih de Yuhanna 14:23’te ‘Kim beni severse, sözümü tutar ve Babam onu sever ve BİZ ona GELİP yanında mesken tutarız.’ demekle aynı ifade tarzını kullanmıştır. Şu ayetlerde yine aynı ifadeleri görürüz. Tek. 3:26, 11:7, 18:12, İş. 6:8 ve Yu. 14:16-17, 23. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh arasında öyle bir birlik ve kaynaşım var ki, birinin eylemi bir diğerinin eylemi gibi tanıtılmaktadır. Örneğin; ev ren ve canlıların yaratılışı (Esin.4: 11, İbr.1: 10, Eyb.33:4), sonsuz yaşamın sağlanışı (1Yu.5:11, Yu. 10:28, 6:63), Mesih’in dirilişi (Elçi.2:24, Yu.2:19, 10:17, Rom.8:1).
İnanlılarda konut kurup, ruhsal armağanların dağılımı (Yu.14:16-17.23) ve diriliş (Yu.5: 21, 6:40, Rom. 8:11) gibi birçok olayların gerçekleşmesi aynı anda hem Baba’ya, hem Oğul’a hem de Kutsal Ruh’a atfedilmektedir. Ama bu eylemleri gerçekleştiren gerçekte kimdir? Baba mı, Oğul mu yoksa Kutsal Ruh mu? Bu sorun ancak bu üç şahsın tek bi leşik bir Tanrılığı oluşturduğu kabul edilince çözümlenir.
Kutsal Kitap bizlere Rabbin “bir” olduğunu öğretir. Ama buna rağmen Kutsal Kitap, hem Baba’nın hem Oğul’ un hem de Kutsal Ruh’un Rab olduğunu vurgular (Bkz.İbr.1:10, 2Pet.1:16, 2Kor. 3:16). Ama yine üç Rab değil bir tek Rab vardır. Kutsal Kitap yine Tanrı’nın bir olduğunu söylemektedir, fakat bunun yanında, yine hem Baba’nın hem Oğul’un hem de Kutsal Ruh’un Tanrı olduğunu vurgular, buna rağmen Baba, Oğul ve Kutsal Ruh, birbirlerinden bağımsız, üç a llahlar heyeti (triteizm) değil bir ve tek Tanrılıkdır. Bu derin gizi belki şu örnekle biraz açıklığa kavuşturabiliriz. Üç mum yakarak karanlık bir odaya girdiğinizi düşününüz. Karanlık odanın birden aydınlandığını göreceksiniz. Ama odada gerçekte kaç tane ışık oluşacaktır? Birbirinden ayrı üç mum ışığı mı, yoksa üç mumun kaynaşarak oluşturduğu tek bir ışık mı? Şüphesiz, üç mum olmasına rağmen odayı kaplayan ışık tek olacaktır. Bunun gibi Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un oluşturduğu Tanrılık da tek, bileşik bir T anrılıktır. Yine bu gerçeği tek bir hüvviyet veya kimlik taşıyan üç kişiyle de örnekleyebiliriz.
Kutsal Kitap zaten Tanrı’nın birliğinden söz ederken, bu birliğin bileşik bir birlik olduğunu işaret eden özel bir İbranice ifade kullanmaktadır. Bu “ehad ” terimidir. Mutlak birliği işaret eden kelime ise “yahid ” dir. İşte Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın birliğinden sözedilirken bu ilk “ehad” terimi kullanılmaktadır. Tekvin 2:24’te kadın ve erkeğin bir olmasından söz edilirken de aynı terim kullanılmaktadır. Açıktır ki kadın ve erkeğin oluşturduğu birlik bileşik bir birliktir, tek bir kişilik değil. Bunun gibi Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un oluşturduğu birlik de tek, bileşik bir birliktir.
Bunun yanında hemen belirtmeliyiz ki, tarihte Sabelliyanizm olarak bilinip Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un tek ve aynı şahsiyet olduğunu bildiren görüş de Kutsal Kitap’a aykırıdır. Bu görüşe göre Baba Tanrı üç farklı görünümde, üç rol oynayan tek bir varlıktır. O, hem Oğul’dur hem de Kutsal Ruh. Kutsal Kitap her ne kadar bu üç Tanrısal benliğin arasında sıkı ve derin bir birliğin var olduğunu belirtse de, gerçekte bunları birbirleriyle karıştırıp bunların bir ve aynı şahsiyet olduğunu öğretmez (Mat. 28:19, 27:46, Yu.14:12-16).
İsa Mesih, Yuhanna 14:16-17’de ‘ Ben de Baba ‘dan dileyeceğim ve O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhunu verecek.’ demekle Üçlü-Birlik’teki benlikleri birbiriyle karıştırmamıştır
27. Ocak 2009: 17:50 #32064AnonimPasifgaliba pek anlasilmadi ne dedigim. Ben burda 3ü bir inancinin ne oldugunu sormuyorum.
Eski ahitte ve yahudi inancinda bir tek tanri var. Tanri ne insan seklinde oluyor, ne tanrinin oglu var. Eski ahitte ve yahudilerde sadece bir tek tanri geciyor. Ve exodus 20-2-3 de gectigi gibi “onun yaninda baska tanrinin yada tanrilarin olamayacagi” geciyor. Bu 3ü bir inanciyla tamamen zit bir sey. oysa hristiyanlar inandiklarini söyledikleri eski ahite ters düsüyorlar “3ü bir” le yada “tanrinin bir insan olabilecegi ” inanciyla.
Ben bu celiskiden bahsediyorum.lütfen cevabiniz kisa olsun, benim sorumda ,cevabimda kis.
tsk ederim27. Ocak 2009: 18:53 #32045AnonimPasifSize eski antlaşmadanda örnekler verdim, sanırım okumadınız
Kutsal Kitap, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un birlik ve eşitliklerini vurgularcasına onları sürekli yanyana tanıtır. Bu sıkı ortaklık, birlik veya kaynaşma içerisine asla birer yaratık olan, ne insan ne de melekler girebilirler. Eski Antlaşma’da her ne kadar Üçlü-Birliğin izlerine rastlasak da bu öğreti özellikle Yeni Antlaşma’da daha da belirgin olmuştur (Tek. 1:1.26, 3:26, 11:7, 18:1, 2:16, İş.6:8, Hoş.1:6-7). İsa Mesih ve öğrencilerin konuşmaları sürekl i bu üç Tanrısal benlik etrafında dönerdi:
……………………27. Ocak 2009: 18:54 #32065AnonimPasif@yitro 12020 wrote:
Tanrı’nın oğlu kelimesinden siz ne anlıyorsunuz ve nasıl bir oğulluk düşünüyorsunuz?
Bunu net olarak yazarsanız size hemen cevabınızı vereceğim
“Tanri´ nin oglu” olgusu benim icin inandiricilik derecesi cok düsük bir olgu. Yaratici o kadar kudretli, güclü, büyüktür ki, onun ne insan sekline girmeye ihtiyaci nede baska bir seye ihtiyaci yoktur.
Arkadasimizin dedigine göre “… Kutsal kitab insanlar tarafindan yazilmistir”,” …Tanri kitab yazmaz” dedi.
Bilindigi üzre insanlar mükemmel degillerdir, ve hatalari , eksikleri vardir. O halde insanlarin yazmis oldugunu kabul ettiginiz kitabin nasil hatasiz,eksiksiz oldugunu yada yanlis aktarmalari icermedigini kabul edebiliriz daha da önemlisi nasil inanabiliriz?
Insanlarin yazacagi yada yazdigi kitablar bu halde iken, elbette tanri kutsal kitab, yani ayetler gönderecektir.27. Ocak 2009: 18:57 #32067AnonimPasifBence yazilan cevaplari okumayacaginiz sorular sormayin. Cevap size verildi.
Madem kısa cevap istiyorsunuz, cok kısa tekrar ediyorum: 3’lü birlik ve birden cok tanrılar yoktur hristiyanlıkta. Yani iddaniz daha baştan yanlış. Onun adı Baba/Ogul/Kutsal Ruh’tur, tek bir Tanrı’yı gösterir. Kutsal üçlü diye anıldığı da olur. Üclü birlik, beşli ikilik falan hikaye bunlar.
Ha niye böyle bir iddaniz var, cunku fanatik müslumanlıkta küçücük bebelere ardı etrafı bilinmeden hristiyanlar birçok tanrıya inanıyorlar, puta tapıyorlar, üç tanrıları var falan diye hurafeler ezberletilir de ondan.
Eger iddaniza dayanarak bir sey soyleyecekseniz uzerine, soyleyin, agzınızı korkak alıştırmayın, çünkü zaten iddaniz yanlış.
Selamlar, Tanrı’nın kutsaması üzerininze olsun.
27. Ocak 2009: 20:07 #32069klausAnahtar yöneticiGüvercin arkadaşım yitro Kardesin sabırla yaptığı değerli açıklamalarına bende birşeyler eklemek isterim. Verdiğin ayetde , Tanrı putperest halka seslenir. Ama eski ahitten istediğin ayetler şunlar olmalı ;
** Yeşeya 9: 6-7
” Çünkü bize bir çoçuk doğacak,
Bize bir oğul verilecek.
Yönetim onun omuzlarında olacak
Onun adı Harika Öğütçü ,
GÜÇLÜ TANRI ,
EBEDİ BABA ,
Esenlik Önderi olacak.Davut’ un tahtı ve ülkesi üzerinde egemenlik sürecek.
Egemenliğinin adaletle, doğrulukla kuracak,
VE SONSUZA DEK SÜRECEK
Herşeye Egemen Rab’ bin gayreti bunu sağlayacak. ”** Daniel 3. Bölüm Daniel’ in Üç arkadaşı fırına atılıyor
3:25 ” Kral, ” Ben dört kişi görüyorum ” dedi. ” Ateşin içinde yürüyorlar, bağlarından çözülmüş, hiçbir zarara uğramamışlar.
Dördüncünün görünümü de BİR İLAHA BENZİYORDU ”** Mika 5 : 2 ” Ama sen, Ey Beytlehem Efrata
Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde ,
İsrail’ i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak.
Onun kökeni ÖNCESİZLİĞE , ZAMANIN BAŞLANGICINA DAYANIR.İsa Tanrı ve Tanrının Oğludur. Örnek ayetler ;
**Yuhanna 10 : 30 ” Baba ve Ben biriz ”
**Yuhanna 10 : 38 ”…Baba’ nın bende, benim de Baba’ da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız ”
**Yuhanna 14 : 13 ” Baba Oğul’ da yüceltilsin diye, benim adımla dilediğiniz her şeyi yapacağım ”
**Yuhanna 14: 20 ” O gün anlayacaksınız ki, Ben Babamdayım, siz bendesiniz, ben de sizdeyim ”
Kutsal Ruh Tanrıdır. Örnek ayetler;
**Yuhanna 4 :24 ” Tanrı ruhtur, O ‘ na tapınanlar da ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar ”
**2. Korintliler 3 :17 ” Rab ruhtur ve Rab’ bin ruhu neredeyse orada özgürlük vardır ”
Umarım yardımcı olmuşumdur. Esenlikle.
28. Ocak 2009: 6:15 #32076AnonimPasifHristiyanlar, “kötü olan” ile mücadele içindedirler. Bu mücadele Mesih’in Yargıç Olarak Gelişi ile tamamlanacaktır. O zamana dek, dayanacağız…
Kimi kuzu postunda kurtlar ile karşılaşacağız, karşılaşmaktayız.
Rab’den duam bu tür kişilere karşı sevgiyle dua edebilme gücünü her birimize vermesidir.
Tanrı hakkındaki gerçekleri (kişiliğini, karakterini) araştırmak ve öğrenmek isteği kesinlikle çok önemlidir. Bunu yaparken önkabullerden, önyargılardan uzak durmalıyız. Yoksa gerçeği öğrenmemiz mümkün olmayacaktır.
Kültürümüzde Hristiyanlığa ilişkin doğru sanılan pek çok yanlış bilgi vardır. Bunlara dayanarak Tanrı hakkındaki gerçekleri eleştirmekten kaçınmalıyız, tabii samimi olarak öğrenmek istiyorsak…
Kutsal Kitap bir bütündür. Yaratılış’tan başlar ve Yargı Günü’nü esas alan Esinleme ile son bulur.
Sistematik Teoloji çalışırken “Antlaşma Teolojisi” bağlamında Eski ve Yeni Antlaşma ayrımı yaparız, ama esasında Tanrı’nın halkıyla tek bir Antlaşması vardır.
RAB Kurtaran Tanrı olarak, halkına sahip çıkar ve onları kurtarır…
Tanrı tek bir öze sahiptir ve ilişkisel olarak üç “var oluş tarzı” ile eyleme geçer. Tanrı’nın herşeye gücü yeteceğini söyleyip, ama şunları asla yapamaz demek Tanrı’yı tanımamakta ısrar etmek demektir.
Kişinin kendi Tanrı anlayışını dayatmaya çalışması hem Hristiyanlara hakarettir ve hem de Tanrı’ya karşı günah işlemektir…
Araştırmak isteyen dua ederek Kutsal Kitaba yönelmeli ve Rab’den kendisine öğretmesini dilemelidir.
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır (Matta 7:7).
İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, eğer Benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak, dedi (Yuhanna 8:31-32).
Bu sözler gerçektir ve halen de geçerlidir…
28. Ocak 2009: 7:27 #32079AnonimPasif“Tanri´ nin oglu” olgusu benim icin inandiricilik derecesi cok düsük bir olgu. Yaratici o kadar kudretli, güclü, büyüktür ki, onun ne insan sekline girmeye ihtiyaci nede baska bir seye ihtiyaci yoktur.
Arkadasimizin dedigine göre “… Kutsal kitab insanlar tarafindan yazilmistir”,” …Tanri kitab yazmaz” dedi.
Bilindigi üzre insanlar mükemmel degillerdir, ve hatalari , eksikleri vardir. O halde insanlarin yazmis oldugunu kabul ettiginiz kitabin nasil hatasiz,eksiksiz oldugunu yada yanlis aktarmalari icermedigini kabul edebiliriz daha da önemlisi nasil inanabiliriz?
Insanlarin yazacagi yada yazdigi kitablar bu halde iken, elbette tanri kutsal kitab, yani ayetler gönderecektir.[/quote]Sevgili Güvercin
Bazi seyleri göremiyorsunuz,anlayamiyorsunuz cünkü baska türlü size ögretilmis ve kafanizda öyle yerlesmis bunu bir türlü asamiyorsunuz. Kutsal Kitap’ta bu durumunuzu en iyi sekilde su ayet tanimliyor.“Duyacak duyacak,ama anlamayacaksiniz,Bakacak bakacak,ama görmeyeceksiniz!
Bu halkin yüregini duygusuzlastir,Kulaklarini agirlastir,Gözlerini kapat.Öyle ki gözleri görmesin Kulaklari duymasin,yürekleri anlamasin Ve bana dönüp sifa bulmasinlar.” Yesaya 6,9-10Iste böyle güvercin arkadasim Islam size ögretttigi gibi anlamaya devam ediyorsunuz.Arkadaslar size Kutsal Kitap’tan anlatiyorlar.Onun icin anlayamiyorsunuz.
Dogal kisi,Tanri’nin Ruh’uyla ilgili gercekleri kabul etmez.Cünkü bunlar ona sacma gelir,ruhca degerlendirildikleri icin bunlari anlayamaz.
SEvgili güvercin Tanri’nin tabi ki insan bicimine bürünmesine ihtiyaci yoktur.Insani yaratmasina da ihtiyaci yoktur.Insanlara peygamberler göndermesine ve vahiy yoluyla Kutsal Sözlerini de göndermesine ihtiyaci yoktur.Ama yapilanlar hep insanlar icindir.Insanin kurtulusu icindir.Ama insanlar bu kurtulusu almak ve Tanri’ya yönelmek yerine hep baska yollara yönelmistir.Bu SON cagda SON olarak MESIH araciligla insanliga seslenmistir.
Baska da bir YOL,GERCEK ve YASAM yoktur.
demissinizki:
Arkadasimizin dedigine göre “… Kutsal kitab insanlar tarafindan yazilmistir”,” …Tanri kitab yazmaz” dedi.
Bilindigi üzre insanlar mükemmel degillerdir, ve hatalari , eksikleri vardir. O halde insanlarin yazmis oldugunu kabul ettiginiz kitabin nasil hatasiz,eksiksiz oldugunu yada yanlis aktarmalari icermedigini kabul edebiliriz daha da önemlisi nasil inanabiliriz?Sevgili güvercin
Tanri insanlara mesajlarini “VAHIY” yoluyla yazdirmistir.Bu insanlar da siradan insanlar degil “secilmis” insanlardir.Tanri kendi yazdirdiklarinin degistirilmesine,hatalar icermesine ve eksik olmalarina müsaade etmez.Yoksa Tanri’nin gücünden süphe mi ediyorsunuz?Bunun icin gerek yahudiler ve gerekse hristiyanlar kendi Kutsal Kitaplarina sahip cikar ve okurlar.Cünkü onlar Tanri Söz’üdür.
“Ot kurur,cicek solar,
Ama Tanri’mizin sözü sonsuza dek durur.”Yesaya peygamber 40,8Sevgili Güvercin Kutsal Kitap’ta hatalar aramak yerine anlamaya calis.Bu bana ne anlatmak istiyor diye iyice düsün.O zaman cok seyi daha iyi anlayacaksin.
Tanri’nin esenligi,lütfu ve merhameti seninle olsun.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.