YENİ YIL_ YENİ UMUTLAR

Yeni bir seneye daha girmek üzereyiz.
Bildiğimiz tek şey geçmiş yılda yaşadıklarımızdır.
Geçmişin karanlıklarının yerine geleceğin ışığıdır Yeni yıl.
İmanla büyümek, umutla beklemek, sevgiyle buluşmaktır.
Dilemek, beklemek ve sabretmektir.

Peki! Yeni yıldan neler beklemekteyiz.
Yeni yıl gerçektende yaşamlarımıza yeni birşeyler katabilecekmi?
Sağlıklı bir yaşam sürebilecekmiyiz?
Yaşamlarımız acılarlamı yoksa mutluluklarlamı dolu olacak?
Sevdiklerimizle bir arada bulunabilecekmiyiz?
Şimdiden birşey söylemek mümkün değildir.

Geçen yılın oniki ayı elimizden ve yaşamımızdan çabucak geçip gitmiştir.
Nede çabuk geçmiştir bu oniki ay.
Birazcık düşünceye kapılırsak eger, neler gerçekleşmiştir bu süre zarfında yaşamlarımızda acaba.
Yaşamlarımızda neler değişmiştir? Neler yapmışızdır?
Kazançlarımız ve kayıplarımız nelerdir?
Umduklarımız ve bulduklarımız nelerdir?
Bireysel çırpınışımız bizlere birşey kazandırmışmıdır?
Aslında bir arpa boyu yol alabilmişmiyizdir?
Herşeyin boş olduğunu farkedebilmişmiyiz acaba?

Yaşamın doluluğunun tek yolu Rab İsa Mesih’tir.
Yaşamlarımızı Rab İsa Mesih’e teslim etmeliyiz.
Sadece O bizlere gerçeği, yaşamı ve mutluluğu verebilir.
Sevincimizin ve umutlarımızın tamamlayıcısı İsa’dır.
O dünyamızın ışığıdır.
O’nun ardından giden asla karanlıkta kalmaz.
Yaşam ışığına sahip olur.
Bu yolculukta artık boş bir yaşama sahip olmaz.
Güven ve gönencede geçen bir yaşama sahip olur bu birliktelikte.
Nereye gittiğini bilir ve sonsuz yaşamdan payını alır.

Yeni yıla, dostlarla, sevdiklerimizle, yakınlarımızla girebilmenin umudu içerisindeyiz herzaman.
Onlarla birlikte olmak, paylaşmak ve mutlu dakikalar geçirmeyi arzulamaktayız.
Zengin sofralar hazırlamak, menüyü çeşitli yemeklerle donatmak,
Herşeyin mükemmel olması arzusunda oluruz.
Önce gözümüzü, sonra karnımızı doyurma çabasına düşeriz.
Yeni yıl dakikararının mutlu geçmesi için çabalar dururuz.
Peki ya ruhumuzun açlığını nasıl gidereceğiz?
Tüm bu çabalar ruhsal açlığımızı bastırabilecekmi acaba?

İsa, ‘’Yaşam ekmeği Ben’im’’ dedi.
‘’Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden asla susamaz’’ dedi
İsa’ya imanımızla ruhlarımız yeni bir yaşama kavuşmaktadır.
Ruhlarımız doyuma ulaşıyor.
Bir ilahide ruhumuzun doyumu bakın nasıl dile getirilmektedir.

‘Ben bir dost buldum, öyle bir dost ki!
Kalbime giren, beni affeden.
Suç yükümü taşıyan, borçlarımı ödeyen,
Sevgisini gösteren, bir dost buldum ben.

Gelin insanlar, gelin bu dosta!
Onu çağırın sevinçle coşun!
Hastalıktan kaldıran, ölüm bağını çözen,
Karanlığı alt eden dostu çağırın. ‘

Gerçek bir dostumuz vardır artık yaşamlarımızda.
Kendisini bizler için alçaltan, yeryüzüne inen,
Tanrı ile bizleri barıştıran,
Günahlarımızın yükünü çarmıha taşıyan,
Gerçek bir dosttur.
Kim istemezki o yaşam ekmeğinden yemeyi,
‘’Geçici olan yiyecek için değil, Sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek için çalışın’’ demiştir.
Bunu sadece kendisinin verebileceğini söylemiştir.

Yeni bir yıl vardır karşımızda.
Yeni bir kapıdan girmek gibidir sanki.
Ardında nelerin olduğunu bilmediğimiz bir kapıdır bu.
O kapıdan nasıl girersen, tüm yılımızında o şekilde geçeceği beklentisi içerisindeyizdir.
Kimlerle o kapıdan girersen, tüm yıl boyunca bu birlikteliğin süreceğini umarız.
Ama bilmeyiz o kapının ardında neler yaşayacağız.

Kapının ardında Mesih bizleri beklemektedir.
Acaba nasıl karşılanacağız dersiniz?
Bizlere neler söyleyecek, bizleri kabul edecekmi?
Orada sonsuz bir yaşamamı, yoksa sonsuz bir ölümemi kabul edileceğiz?
Sürekli orada ve onunla kalabilecekmiyiz?
Ruhsal açlığımızı doyurabilecekmiyiz?
Tüm bo soruların yanıtını almışızdır aslında.
Yinede garantide ve güvencede olmak isteriz.
Rab bizlere seslenmiştir.
‘’Yol, gerçek ve yaşam Ben’im. Ben’im aracılığım olmadan kimse Baba’ya gelemez.’’
‘’Kapı Ben’im. Bir kimse benim aracılığımla girerse kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur.’’
O kapıdan girebilmek için Rab’bin lütfuna ve merhametine ihtiyacımız vardır.
O çağrı ile kapıyı açma cesareti gösterebilir ve korkuyu yenebiliriz.
O bilmektedir yüreklerimizi ve yaşamlarımızı.
Yaptığımız işlere bakmamaktadır. Doğruluğumuza bakmamaktadır.
Bizler için sonsuz yaşam planlarını uygulamaktadır sadece
Çağrıyı yüreklerimize kazımaktadır. Bizi istemektedir.
Kendisiyle bir olabilmemizi arzulamaktadır.
O’na güvenebilmemizi, o yani açılan dar kapıdan girmemizi beklemektedir.

Unutmayalım ki, her koyun kendi bacağından asılmaktadır.
Tanrı bizleri kaybolmuş koyunlara benzetmektedir.
Her birimizin ayrı bir yaşamı ve ayrı bir yaradılışı bulunmaktadır.
Tanrı bu farklılıklarımıza rağmen bizleri sevmekte ve sevmeye devam etmektedir.
Yeni yılda özel olarak hazırladığımız masalarımızda otururken,
Birbirimizin hikayelerini ve yaşam öykülerini dinleriz sürekli.
Dinlediklerimizden hazlar alır, dersler çıkarırız.
Onların bereketlerinden istifade etmeye çalışırız.
Doğru kişinin aramızda bulunmasını umar, umut ve dileklerimizi açıklarız.
Dualar bekler, bereketler bekleriz.

Rab’bin sözlerini unuturuz. Derki Rab;
“Doğru olan kimse yok, bir kişi bile yoktur. Anlayan kimse yok, Tanrı’yı arayan kimse yok. Hepsi yoldan saptılar, birlikte yararsız oldular. İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur.”
Demek ki aramızda kim bulunursa bulunsun, ondan bir yarar göremeyeceğiz.
O bizim umutlarımızı ve dualarımızı yerine getiremeyecek.
Bu durumda aramıza İsa’yı çağırmalı ve O’nu davet etmeliyiz o hazırladığımız masaya.
‘’İşte, kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Eğer biri sesimi işitirse ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim, birlikte yemek yiyeceğiz.’’
Bilmeliyiz ki, O aramızdadır.
Aracı kullanmaksızın O’na gidebilmeliyiz.
O’nun bizlerden beklediği doğru dileklerimizi korkusuzca isteyebilmeliyiz.

Yeni bir yıla girerken…
Ümidinizi asla yitirmeyin.
Yaşamlarınızı İsa Mesih’e teslim edin.
Sorunlarınızda olan çözümleri O’ndan bekleyin.
Kutsal Ruh’un denetimi altında dileklerinizi dile getirin.
Benliklerinizden arının.
O’ndan ögrenin.
Bilgeleşin.
Dileyin, dileyinnn… Alacaksınız.

Sevgiyleeee