İsa Mesih’in dedesi hakkında bilgi
- Bu konu 3 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
18. Eylül 2008: 21:14 #25610AnonimPasif
Bugün teravih namazında imamın okuduğu ayetlerin peşinden aklıma bu soru takıldı. Hz.İsa’nın dedesi kimdir?
Ayette; ”Allah Ademi, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti…” buyruluyor. Kur’anda hz. Meryem’in annesinden ”İmran’ın hanımı” diye bahsedilir. Başka da bir açıklama yoktur. Böylesine önemli bir kişi, Nuh ve İbrahim’le birlikte anılan bir kişi hakkında hiçbir bilginin olmayışını merak ettim.Kutsal kitapta da onun hakkında bir açıklama yok sanırım. Diğer hristiyan kaynaklarda İsa’nın dedesinin ismi ve kişiliği hakkında bilgler var mı? Varsa paylaşırsanız sevinirim.
18. Eylül 2008: 22:39 #30839AnonimPasifBenim okuduğum ve anımsadığım kadarıyla, İncil Mesih İsa’nın dedeleri hakkında her hangi bir bilgi verilmiyor.
Kuran-ı Kerimde ‘de, sizin belirttiğiniz gibi, anne tarafından dedesinin İmran olduğu söyleniyor.
Konu açılmışken sormak isterim size… Şimdi hem Tevrat’tan hem de Kuran’dan bilgiler verecem ve iki farklı kaynaktan aktaracağım bilgiler ne kadar sağlıklı olur bilemiyorum tabi… Söylediklerim de eğer Kuran’a göre bir yanlış varsa lütfen düzeltin.
Bildiğim kadarıyla, Tevrat’a göre Musa, Harun, Miryam kardeşlerdir. Bu kişilerin babalarının adı Amram, annelerinin adları ise de Yokevet’tir ve bu aile yaklaşık olarak M.Ö. 1200 lü yıllarda yaşadılar.
Meryem için de 0 yılında yaşadı diyelim…
Şimdi Kuran-ı Kerim Meryem için “Harun’un Kardeşi” diyor. Şimdi bu nasıl oluyor :confused: :confused: :confused:
Meryemden 1200 sene önce yaşamış Harun ile Meryem’in kardeş olabilme olasılığı yoktur.
Muhtemelen burada mecazi bir anlatım vardır diye düşünüyorum. Yani kardeş kelimesini “soyundan gelen” manasında kullanıyor olabilir mi?
Ya da Kuran-ı Kerim iki tane farklı Meryem’den mi bahsediyor? Birisi İsa’nın annesi, bir diğeri ise de Harun’un kardeşi?
Bu konuda kafam karıştı da :)
19. Eylül 2008: 18:33 #30862AnonimPasifmecazi anlamda israil soyundan olduğundan öyle denmiştir.zira kuranda anladığımız kadarıyla hz meryemin kardeşleri yoktur.
19. Eylül 2008: 21:29 #30866AnonimPasifBURÇ;9691 wrote:Konu açılmışken sormak isterim size… Şimdi hem Tevrat’tan hem de Kuran’dan bilgiler verecem ve iki farklı kaynaktan aktaracağım bilgiler ne kadar sağlıklı olur bilemiyorum tabi… Söylediklerim de eğer Kuran’a göre bir yanlış varsa lütfen düzeltin.Bildiğim kadarıyla, Tevrat’a göre Musa, Harun, Miryam kardeşlerdir. Bu kişilerin babalarının adı Amram, annelerinin adları ise de Yokevet’tir ve bu aile yaklaşık olarak M.Ö. 1200 lü yıllarda yaşadılar.
Meryem için de 0 yılında yaşadı diyelim…
Şimdi Kuran-ı Kerim Meryem için “Harun’un Kardeşi” diyor. Şimdi bu nasıl oluyor :confused: :confused: :confused:
Meryemden 1200 sene önce yaşamış Harun ile Meryem’in kardeş olabilme olasılığı yoktur.
Muhtemelen burada mecazi bir anlatım vardır diye düşünüyorum. Yani kardeş kelimesini “soyundan gelen” manasında kullanıyor olabilir mi?
Ya da Kuran-ı Kerim iki tane farklı Meryem’den mi bahsediyor? Birisi İsa’nın annesi, bir diğeri ise de Harun’un kardeşi?
Bu konuda kafam karıştı da :)
Burç kardeş, bakıyorum kutsal kitap ayetlerini bir hafiye hassaslığında didik didik araştırıyor ve küçük ayrıntıları yakalıyorsun :)
Söylediğin gibi harfi olarak İsa Mesih’in annesi Meryem’in hz. Harun’un kardeşi olması zor görünüyor. Öyleyse hz. Meryem’e mecazi olarak bu şekilde hitap edilmiş olması hem arap költürüne hem de yahudi kültürüne uygunluk arzediyor.
Belirttiğin ayette şöyle bir ayrıntı da var yalnız.
”Derken Meryem çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar ‘hey Meryem! Ne iştir?’ dediler. Ey Harun’un kardeşi, baban kötü bir adam değildi, annen de asi bir kadın değildi”
Dikkat ettiysen, hz. Meryem’e Harun’un kardeşi diyenler yahudilerdir. Belliki, hz. Meryem’i kınamak için onu, atalarından yüce birine nispet ediyorlar. Onların bu isnadı yanlış ta olabilir. Kur’an onların bu sözünü doğru olduğu için değil, onlar böyle söylediği için aktarmış olabilir.
Buna benzer bir aktarma da şeytandan yapılır. Şeytan ilahi rahmetten kovulduktan sonra şöyle der: ”Beni azdırmana karşılık senin doğru yolun üzerinde oturacağım ve insanları saptıracağım, onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.”
Şeytanın ifadesine bakılırsa, onu Allah azdırmıştır. Ama bu doğru değildir. Demekki, ayetlere bakarken cümleler kimin ağzından çıkıyor, dikkat etmek gerekiyor.20. Eylül 2008: 17:35 #30841AnonimPasifabdulKadir;9734 wrote:Burç kardeş, bakıyorum kutsal kitap ayetlerini bir hafiye hassaslığında didik didik araştırıyor ve küçük ayrıntıları yakalıyorsun :)Ben burada ki ‘hafiye hassaslığı’ sıfatını çok sevdim :)
Ama bazen gerçekten de böyle olmak gerekiyor…
Tabi bu işin de bir sınırı var… İnternette her gün envayi çeşit insanla karşılaşıyoruz ve tanışıyoruz… Çok insana tanık olmuşumdur, bu yolda ilerlerken bir çok cevapsız soruyla karşılaşan, bu sorulara cevap bulayım derken daha da çok soruyla yüz yüze gelen ve belli bir noktadan sonra da bilinç denilen kavramı yitiren…
Mesih İsa’nın dediği gibi, “Ne mutlu ki görmeden inanana”… Ben bu konularda hep kendimi hep firenlemeye çalışırım, tabi bazen başarılı olabiliyoruz bazen olamıyoruz :)
Cevabınız ve detaylı açıklamalarınız için de çok teşekkür ederim…
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.