Hristiyanlığın flörte bakışı nedir?
- Bu konu 7 izleyen ve 12 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
11. Eylül 2008: 20:08 #25579AnonimPasif
Aslında bu sorunun cevabını yaklaşık olarak bilidiğimi sanıyordum. Ama bir genç arkadaşın kendi sevgilisi için sizlerden dua istemesi, ve sizlerin de bu küçük ayrıntıya hiç değinmemesi kafamda soru işaretleri oluşturdu.
Acaba forumlarda konuyla ilgili bir yazı var mı diye şöyle bir baktım. Direk olarak göremedim ama konuyu çok güzel özetleyen şöyle bir cümle gördüm:
”Kutsal Kitap’a göre cinsel ilişki yalnızca evlilik içinde geçerlidir. Bekarların başkalarıyla ilişkisi ancak dostluk ve arkadaşlık ilişkisidir.Bu ilişkilerde hiçbir zaman cinselliğe yer yoktur.”Benim bu cümleden anladığıma göre, karşı cinsten olanlar sevgili şeklinde bir arkadaşlık kuramazlar, flört edemezler, cinsel ilişki olmasa dahi bunun dışındaki her türlü yakınlığı kuramazlar.
Sizlere sorum şunlar:
– Benim bu cümleden yaptığım çıkarsama yanlış mıdır?
– Hristiyanlığın flörte bakış açısı nedir?
– Sevgili şeklindeki arkadaşlıklara onay veriliyorsa aradaki sınırlar nedir ve bu sınırları kim belirleyecektir?11. Eylül 2008: 20:28 #30706AnonimPasifAbdulKadir bey oncelikle guzel bir konuya deginmissiniz, ve hristiyanlik hakkindaki BU bilginiz dogrudur, ama oncelikle verdiginiz ornek hakkinda konusmak istiyorum, Yani kafanizda soru isareti takilan yerde, aslinda bizim yazilarimizi okudugunuzda gormeniz lazimdi bizimde tasvip etmedigimizi SECTIGIMIZ KELIMELERLE
Bizden SEVGILISI ICIN DUA ISTEYEN kisi
1- Hristiyan olmak istedigini soyleyen ama hristiyan olup olmadigini bilmedigimiz birisi.
2- O kisi ayni zamanda Nasil Musevi olunur sorularida soran birisi, yani daha sanirim Ne olmak istedigini bilmiyor,Ancak yinede samimi olarak gelip dua istemistir, bu cok guzel bir yaklasim ve kendisi 17 yasindadir ve 4 yillik sevgilisi oldugunu !!! soylemektedir,
Bizim ona verdigimiz cevaplari iyi incelemenizi oneririm ona cevap verenler ERKEK ARKADASINIZ diye ifade kullanmislardir,
Aslinda sevgili kelimesinin turkce anlami SEVGIYI PAYLASAN kisi anlamina gelsede, bizler bunu genellikle CINSEL ILISKIYE GIRDIGIMIZ kisiler icin kullanildigi icin, bu kelimeyi biz Hristiyanlar kullanmak istemedik,
Ancak Hristiyanlikta evlilik oncesi cinsellik kesinlikle YASAK olsada, insanlarin evlilik oncesi birbirlerini tanimak icin gezmeleri, sohbet etmeleri, birlikte yemek yeyip kahve icmeleri normaldir, Ancak akillarinda cinsellik getirmeden,
Yani arkadaslik edebilirler, sohbet edebilirler ama cinsellik yanlistir.
11. Eylül 2008: 20:41 #30708ArmaganAnahtar yöneticiQuote:Acaba forumlarda konuyla ilgili bir yazı var mı diye şöyle bir baktım. Direk olarak göremedim ama konuyu çok güzel özetleyen şöyle bir cümle gördüm:
”Kutsal Kitap’a göre cinsel ilişki yalnızca evlilik içinde geçerlidir. Bekarların başkalarıyla ilişkisi ancak dostluk ve arkadaşlık ilişkisidir.Bu ilişkilerde hiçbir zaman cinselliğe yer yoktur.”Benim bu cümleden anladığıma göre, karşı cinsten olanlar sevgili şeklinde bir arkadaşlık kuramazlar, flört edemezler, cinsel ilişki olmasa dahi bunun dışındaki her türlü yakınlığı kuramazlar.
Sizlere sorum şunlar:
– Benim bu cümleden yaptığım çıkarsama yanlış mıdır?
– Hristiyanlığın flörte bakış açısı nedir?
– Sevgili şeklindeki arkadaşlıklara onay veriliyorsa aradaki sınırlar nedir ve bu sınırları kim belirleyecektir?Sevgili Abdülkadir,
Yapmış olduğun alıntı flört konusunu çok güzel özetlemiş zaten: ”Kutsal Kitap’a göre cinsel ilişki yalnızca evlilik içinde geçerlidir. Bekarların başkalarıyla ilişkisi ancak dostluk ve arkadaşlık ilişkisidir.Bu ilişkilerde hiçbir zaman cinselliğe yer yoktur.”
Bizim Forumumuza yeni üye olan ve Hristiyan inancına daha yeni yeni adım atan Zeynep’in durumuna gelince, onun bu arkadaşlık veya flört ilişkisini Hristiyan değilken başlattığını ve yaşadığını unutmamamız gerekir. Kendileri zaten bir Mesih inanlısı olan bekar genç kardeşlerimizin flört ilişkileri ise tamamen Rabbin önünde temiz duygulara ve temiz ilişkilere bağlı kalmalıdır. Çünkü bu tür arkadaşlıklar ve flörtler evlilikle sonuçlanmadığı durumda, yaşanan her türlü cinselliğin veya cinsel yakınlığın bu kişilerin ruhsal yaşamında derin sorunlara yol açabileceğini biliyoruz. Zaten İncil evlilikdışı her türlü cinsel ilişkiyi yasaklamakta ve ‘günah’ olarak tanımlamaktadır.
Aradaki sınırı kişilerin kendisi koyacaktır. Eğer karşımdaki kişiyi seviyor ve ona sevgiyle bağlanıyorsam, arkadaşlık ve nişan dönemlerinde Rabbin önünde beni ve onu yaralayacak her türlü aşırıliktan uzak durmaya ve tanıklığıma leke sürdürmemeye bakardim. Çünkü gerçek bir sevgi, Rabbin önünde verilmiş söz, yani Kilise nikahı ve evlilik olmadıkça taraflar her an birbirlerinden ayrılabilir ve uzaklaşabilirler. Bu ihtimali gözönünde tutarak flört eden tüm genç kardeşlerime lekesiz, saygın ve bir Mesih inanlısına yaraşır temiz arkadaşlıklarda bulunmalarını öneririm.
11. Eylül 2008: 20:47 #30709AnonimPasifabdulKadir;9463 wrote:Aslında bu sorunun cevabını yaklaşık olarak bilidiğimi sanıyordum. Ama bir genç arkadaşın kendi sevgilisi için sizlerden dua istemesi, ve sizlerin de bu küçük ayrıntıya hiç değinmemesi kafamda soru işaretleri oluşturdu.Acaba forumlarda konuyla ilgili bir yazı var mı diye şöyle bir baktım. Direk olarak göremedim ama konuyu çok güzel özetleyen şöyle bir cümle gördüm:
”Kutsal Kitap’a göre cinsel ilişki yalnızca evlilik içinde geçerlidir. Bekarların başkalarıyla ilişkisi ancak dostluk ve arkadaşlık ilişkisidir.Bu ilişkilerde hiçbir zaman cinselliğe yer yoktur.”Benim bu cümleden anladığıma göre, karşı cinsten olanlar sevgili şeklinde bir arkadaşlık kuramazlar, flört edemezler, cinsel ilişki olmasa dahi bunun dışındaki her türlü yakınlığı kuramazlar.
Sizlere sorum şunlar:
– Benim bu cümleden yaptığım çıkarsama yanlış mıdır?
– Hristiyanlığın flörte bakış açısı nedir?
– Sevgili şeklindeki arkadaşlıklara onay veriliyorsa aradaki sınırlar nedir ve bu sınırları kim belirleyecektir?Aslında bu konu İslam bölümünde vardı ve tartışmış uzun uzun; ama malum sebeblerden dolayı kapatılınca konumuzda gitmiş oldu…
Benim düşünceme göre bu konu da haksızsınız.
Dikkat edersiniz söze ‘Kutsal Kitaba’ göre diye başlamadım, ‘benim düşünceme göre’ diyerek başladım; çünkü bu çok alengirli bir konu.Yani ayeti okursunuz, yorumlarsınız flörtün günah olduğu kanısına varırsınız. Yine aynı ayeti okursunuz, yorumlarsınız flörtün günah olmadığını çıkartırsınız; çünkü İncil’de flört hakkında net ve kesin bir bilgi yoktur.
İlk başta cinsel ilişkiye deyineyeyim. Evlilik dışı cinsel ilişkiye kesinlikle sonuna kadar karşı olan bir insanımdır. Hem Kutsal Kitaba göre karşıyımdır, hem de aşk dediğimiz kavramın içindeki duygusallığı öldürdüğünden dolayı karşıyım.
Cinsel ilişki kurmak, ya da akıllarda her zaman bunun güdülmesi bizleri hayırlı yerlere sürüklemez… Çünkü bu işin sonu yoktur… Kutsal Kitap hayvanlarla ve aile bireyleriyle cinsel ilişkilere giren insanların öldürülmesi gerektiğini söyler (Bu ayetlere Mısırdan Çıkış ve Levililer bölümlerinden ulaşabilirsiniz). Yani cinsel ilişkiye düşkün oluşlarından insanlar hayvanlarla ilişkiye girebilecek kadar insanlıktan çıkmışlardır. Şimdi bu hormonal dengeye sahip olan bir insan aşk yaşayabilir mi? :) Dolayısıyla flörtte cinsel ilişkiye sonuna kadar karşıyım.
Ama mesela bahsettiğiniz kardeşimiz 4 yıllık bir ilişkisi olduğunu söylüyor. Benim de 5 yıllık bir ilişkim var (bu kasım da 6 yıl olacak) ve şuanda onunla nişanlıyım zaten, yaza da evlenecem. Yani ne yaptığını bilen, aşkın sevginin bir paylaşım ve yardımlaşma olduğunun bilincinde olan bilinçli kişilerin de flört dönemi yaşamasına ben karşı değilim.
Hristiyanlığın flörte bakış açısı nedir?
Dediğim gibi bu konu çok alengirdir. Bu soruya ne cevap verirseniz haklısınızdır ve yine ne cevap verirseniz haksızsınızdır.
Konu başlığını flört olarak sınırlandırmayalım ve flört yerine bir kadınla bir erğin aşk yaşamasından, ruhsal paylaşımlardan ve dolayısıyla evlilikten bahsedelim (zaten flörtte evliliğin ilk adımıdır).
Mesih İsa bize her zaman evliliğin önemini vurgulamıştır. Kadın ve erkeğin birbirlerine sonsuz sevgi duymasını ve bu birlikteliğin yıkılmaması için ellerimizden ne geliyorsa bunu yapmamız gerektiğini savunmuştur.
Ama Pavlus’ a baktığımız zaman da bunun tam tersini savunmuştur. En iyisi evlenmemektir, kadın ve erkeğin ilişki kurmamasıdır demiştir.
Özetle… Benim mantığıma Mesih İsa’nın söylemiş olduğu cümleler hem çok daha anlamlı, hem de daha doğru geliyor.
Dolayısıyla evliliğe (kadın ve erkeğin birlikteliğine) karşı değilimdir, karşı olmadığım gibi de evliliğin olması gerektiğini savunurum.
Ayrıca evliliğe ilk adım olan ve insanların birbirlerini daha iyi tanıyıp, evliliklerini de ömür boyu sürdürmelerini sağlayan flörte de karşı değilim. Tabi ki bu flört kavramında insanlar bilinçli olmalıdır, ne yaptıklarını bilmelidirler ve cinselliği aralarına kesinlikle sokmamalıdırlar.
Benim tüm söylediklerime cevaben, kadın ve erkeğin birbirlerine olan yakınlığını, Tanrı yolunda bir engel olarak gören Pavlus’un ayetlerini yazarsanız da ben burada bir şey diyemem. Zaten Pavlus’un bu sözlerini Katolik kilise ve Ortodoks kilise baz almıştır ve din görevlilerini evlendirmemiştir. Evet, bana göre de din görevlileri evlenmemelidir, sonuçta onların toplum içinde apayrı bir misyonu vardır; ama din görevlileri haricinde ki tüm insanlar evlenmelidir, bir aileye sahip olmalıdırlar (diye düşünüyorum)…
11. Eylül 2008: 21:17 #30714ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Burc kardesim,
Son tümcendeki yoruma katilmadigimi söylemek icin kisaca yazmak istedim.
Benim tüm söylediklerime cevaben, kadın ve erkeğin birbirlerine olan yakınlığını, Tanrı yolunda bir engel olarak gören Pavlus’un ayetlerini yazarsanız da ben burada bir şey diyemem. Zaten Pavlus’un bu sözlerini Katolik kilise ve Ortodoks kilise baz almıştır ve din görevlilerini evlendirmemiştir. Evet, bana göre de din görevlileri evlenmemelidir, sonuçta onların toplum içinde apayrı bir misyonu vardır; ama din görevlileri haricinde ki tüm insanlar evlenmelidir, bir aileye sahip olmalıdırlar (diye düşünüyorum)…
“Din görevlilerinin disindaki tüm insanlar evlenmelidir… ” demissin. Elbette düsüncene saygi dösteriyorum. Ancak benim anladigim tam tersidir. Evli olan ruhsal önderler kilisede ruhsal hizmet acisindan daha etkili ve verimli ve daha az elestirilir olmaktadirlar. Incil Kilisede görev yapacak gözetmenlerin, cobanlarin, ihtiyarlarin ve hatta semmas dedigimiz yardimcilarin dahi evli ve tek esli olmasi gerektigini söyler:
“İşte güvenilir bir söz: eğer bir kimse gözetmen olmaya hevesliyse, iyi bir görev arzu etmiş olur. 2Ancak gözetmen, ayıplanacak bir yönü olmayan, tek karılı, davranışlarında ölçülü, sağduyulu, saygın, konuksever, öğretmeye yetenekli biri olmalı. 3Şarap düşkünü ve zorba olmamalı; uysal, kavgadan ve para sevgisinden uzak biri olmalı. 4Kendi evini iyi yönetmeli, çocuklarına söz dinletip kendisine tam bir saygı göstermelerini sağlamalıdır. 5Kendi evini yönetmesini bilmeyen, Tanrı’nın topluluğunu nasıl güdebilir? 6Gözetmen, yeni iman etmiş biri olmamalıdır. Aksi halde gurura kapılıp İblis’in uğradığı yargıya uğrayabilir. 7Ayıplanacak bir duruma ve İblis’in tuzağına düşmemesi için topluluğun dışında olanlarca da iyi bir insan olarak tanınmalıdır.
8Aynı şekilde topluluğun görevlileri, özü sözü ayrı, şarap tutkunu ve haksız kazanç peşinde koşan kişiler değil, ağırbaşlı kişiler olmalı. 9Temiz vicdanla imanın sırrına sarılmalıdırlar. 10Bunlar da önce sınansınlar; eleştirilecek bir yönleri yoksa, o zaman görev alsınlar. 11Aynı şekilde görevli kadınlar iftiracı değil, ağırbaşlı, davranışlarında ölçülü ve her bakımdan güvenilir olmalıdırlar. 12Görevliler, tek karılı, çocuklarını ve kendi evlerini iyi yöneten kişiler olsunlar. 13Görevlerini iyi yapanlar, kendileri için iyi bir yer edinirler ve Mesih İsa’ya olan imanda büyük cesaret kazanırlar.” (Incil, 1- Timoteos 3:1-13).11. Eylül 2008: 21:22 #30715AnonimPasifEvangelist;9465 wrote:Kendileri zaten bir Mesih inanlısı olan bekar genç kardeşlerimizin flört ilişkileri ise tamamen Rabbin önünde temiz duygulara ve temiz ilişkilere bağlı kalmalıdır. Çünkü bu tür arkadaşlıklar ve flörtler evlilikle sonuçlanmadığı durumda, yaşanan her türlü cinselliğin veya cinsel yakınlığın bu kişilerin ruhsal yaşamında derin sorunlara yol açabileceğini biliyoruz. Zaten İncil evlilikdışı her türlü cinsel ilişkiyi yasaklamakta ve ‘günah’ olarak tanımlamaktadır.Aradaki sınırı kişilerin kendisi koyacaktır. Eğer karşımdaki kişiyi seviyor ve ona sevgiyle bağlanıyorsam, arkadaşlık ve nişan dönemlerinde Rabbin önünde beni ve onu yaralayacak her türlü aşırıliktan uzak durmaya ve tanıklığıma leke sürdürmemeye bakardim. Çünkü gerçek bir sevgi, Rabbin önünde verilmiş söz, yani Kilise nikahı ve evlilik olmadıkça taraflar her an birbirlerinden ayrılabilir ve uzaklaşabilirler. Bu ihtimali gözönünde tutarak flört eden tüm genç kardeşlerime lekesiz, saygın ve bir Mesih inanlısına yaraşır temiz arkadaşlıklarda bulunmalarını öneririm.
Özellikle bu son cümlelerinizin hristiyan arkadaşlar için geçerli olduğu kadar diğer din mensubu arkadaşlar için de geçerli olduğu tartışılmaz. İnançlı insanlar kadın-erkek ilişkilerinde bu gerçeklere göre davransalar hem bedenen hem ruhen temiz bireyler olurlar, dolayısıyla toplum da temiz olur, temiz kalır.
Ama sayın OrhanAnt’ın yazısına da binaen kelimelerin hangi anlamlarda kullanıldığına bakmak lazım. Günümüzde flört denilince, nikah olmadığı halde karı-koca şeklinde yaşamak anlaşılıyor. Türkiye de nasıl anlaşılıyor bilmiyorum ama ”erkek arkadaş” – ”kız arkadaş” denilince de aynı şey anlaşılıyor. Arkadaş gibi, sevgili gibi masum kelimeler günahı temsil eden kelimeler olup çıkıyorlar. Onun için inançlı insanların, kelimelerin toplumdaki kullanılış şekline göre dini görüşleri açıkça ortaya koymaları daha iyi olur kanısındayım. Dolayısıyla, ‘flört edenler” veya ”erkek-kız arkadaşı olanlar” diye söze başladığımızda otomatikman içinde günahı barındıran bir anlayışı onaylamış gibi anlaşılabiliriz. Doğrusunu söylemek gerekirse, evllilik amacıyla arkadaşlık eden ve içinde günahı barındırmayan tanışma ve görüşmleri ifade için hangi kelimenin kullanılması gerektiğini bilmiyorum. Belki ”kız” veya ”erkek” takısı koymadan sadece arkadaşlık denilse yeterdi ama o zamanda sınıf arkadaşlıkları, mahalle arkadaşlıkları gibi samimiyetten uzak arkadaşlıklar anlaşılıyor. Hristiyan toplumunda bu tür evlilik üzere olan ciddi arkadaşlıklar için kullanılan başka bir kelime varsa gerçketen bilmek isterim.
Sayın OrhanAnt, haklısınız, gerçekten bütün cevaplarda ”Erkek arkadaş” tabiri kullanılmış. Ben olaya yukarda belirttiğim açıdan baktığım için bu tabiri sevgili tabirinden farklı görmedim. O açıdan sizin ve diğer arkadaşların üstü kapalı bir protesto yaptığını farkedemedim.
Genel olarak açıklamanız aydınlatıcı oldu, teşkkürler.11. Eylül 2008: 21:43 #30716AnonimPasifSevgili Evangelist yukarı da yazmış olduğunuz ayetlere karşı çıkmam imkansızdır. Eğer Pavlos’un yaşlılığı döneminde yazmış olduğu cümleleri (Timoteos 3:1-13) mantıklı bulursak ve desteklersek elbette ki din adamları evlenebilir.
Lakin yine Pavlus’un daha önceki yıllarda yazdığı Korintoslulara Mektup’ta vardır ve orada da şöyle demektedir:
Korintoslulara I.Mektup 7:32,33,34,35[FONT=Arial, Helvetica, Swiss, Geneva, Sans Serif]32 Kaygısız olmanızı istiyorum. Evli olmayan erkek, Rab’bi nasıl hoşnut edeceğini düşünerek Rab’bin işleri için kaygı çeker.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, Swiss, Geneva, Sans Serif]33 Ama evli erkek karısını nasıl hoşnut edeceğini düşünerek dünya işleri için kaygı çeker. Böylece ilgisi ikiye bölünür.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, Swiss, Geneva, Sans Serif]34 Evli olmayan kadın ya da kız hem bedence hem de ruhça kutsal olmak amacıyla Rab’bin işleri için kaygı çeker. Ama evli kadın, kocasını nasıl hoşnut edeceğini düşünerek dünya işleri için kaygı çeker.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, Swiss, Geneva, Sans Serif]35 Bunu sizin kendi iyiliğiniz için söylüyorum, özgürlüğünüzü kısıtlamak için değil. Dikkatinizi dağıtmadan, Rab’be adanmış olarak ve O’na yaraşır biçimde yaşamanızı istiyorum.[/FONT]Protestan mezhebine Timoteos 3:1-13 mantıklı geliyor ve din adamları evlenebiliyor.
Katolik ve Ortodoks kiliselerine Korintoslulara I.Mektup 7:32,33,34,35 ayetleri mantıklı geliyor ve din adamları evlenmiyor.
Yani oldukça göreceli bir konu…
12. Eylül 2008: 12:09 #30699AnonimPasifLütfen kardeşlerim, Rabde sizlere yalvarıyorum, kötü olanın oyunlarına gelmeyelim, onun düşünce tarzında düşünmekten durum ne olursa olsun kaçınalım…
Bu yazılanları okuduğumdan (dünden) beri içimde bir huzursuzluk bir rahatsızlık var.
Nedenini sizlerle paylaşmam gerektiğinde karar kıldım sonunda.Bir kardeşimiz (imanda daha çok yeni olduğunu söylese de bir kardeşimiz) sevgilisi olan başka bir kardeşimiz için dua istiyor. Konu sağlıkla ilgili ciddi bir konu.
Sevgilisi = sevdiği kişinin (ve belki de gelecekteki eşinin) dünasal hayatı söz konusu.Gelin görün ki konu bu iken yukarıda yazılanlar “sevgili” kelimesinin uygunsuzluğu üzerine tartışmalar, fetvalar vs vs
Yapmayın arkadaş, eylemeyin kardeşler ! Sevgili kelimesi sevmek fiilinden geliyor: bulunduğumuz toplumdaki herkese göre bile kötü bir kelime olsa bizler bu şekilde ne derece yargılayabiliriz bu kavramı?
Geçtiğimiz sevgililer gününde gül satışlarını yasaklayan ve insanların birbirlerine olan sevgilerini “masumca” bir gül vererek dahi göstermelerini engelleyen Arabistanı düşünün.
Orada olmuş olsaydık; “sevgi”, “sevgili”, “sevgililer günü”, “bir jest veya içten bir selam ya da tek bir gül ile sevgisini göstermek” gibi olayları da yargılamaya başlıyacaktık, protesto(!?) edecektik.Bazı bozuk mantıklar var ki her kelime her kavramın ardında cinsellik arayışında. İşte belki bu mantıklar “sevgili” kelimesinin deformasyona uğraması için uğraşıyorlar ise ayıtsız mı kalınmalı? Tabii ki hayır. Ama onlarla aynı yolda ilerlenmeli de demek değil kayıtsız kalmak. Konu sevgi olunca “sevgili” kelimesinin cinsel günah ile ilgisiz olduğunu söylemlerimizle yaşantılarımızla göstermek de bir tutumdur kayıtsızlıktan ırak.
Son olarak internette küçük bir google araması ile karşılabilecek yüzlerce bu tarzda yazıdan rasgele bir tanesini alıntı yapacağım: Kelimeleri çarpıtıp illa ki cinselliğe dayandıran bozuk mantıklara daha çarpıcı bir örnek verebilmek amacı ile:
Quote:Bugünkü Hıristiyanlar, ‘Allah’ın oğlu’ (*) deyimini -eski yanlış inanışa göre değil de- mecazi manada anlama mer*hale*si**ne gelmişlerse, batıl teslis inancında bir nebze düzeltme yapmış sayılabilirler. Keşke teslisin diğer esas*la*rından da bu şekilde vazgeçebilselerdi!..(*): �Tanrı için kullanılan �Baba’ tabiri çok alçaltıcıdır. Zira Baba’ terimi cinsel ilişkileri hatırlatır; ölümü ve kendinden sonra bir varisi düşündürür.
Sorarım şimdi : Baba kelimesinden vazgeçilip başka bir kelime mi bulsak? Tanrımıza Baba diye seslenmek yerine daha uygun kelimeler arayışına mı girsek?
(Öyle ki toplumdaki insanlar baba kelimesini alçaltıcı ve cinselliğe görderme yapan bir kavram olarak düşünüyor)
Yoksa -Tanrının çocukları olarak- söylemlerimizle, yaşantılarımızla Rab Baba kelimesinin ardında bulunan güzelliği, Onunla olan ilişkimizdeki içtenliği canlığı gösterme çabasına mı girsek?Rabbin sevgisi ve esenliği artan ölçüde sizlerle olsun…. tanri sevgidir
12. Eylül 2008: 15:59 #30737AnonimPasifSevgili Burç
Pavlus’un 1.Korintliler 7. bölümünden örnek vermişsin ve Katolik ve ortodoks kiliselerin önderlerinin bu ayetlere dayanarak evliliklerinin yasaklandığını öne sürmüşsün. Bu doğru değildir, zira bahse konu olan bölümün tamamını okursan Pavlus’un evliliği yasakladığı gibi bir sonucun çıkarılmasının yanlış olduğunu göreceksin. Ortodoks kilise rahiplerinde ise senin söylediğin şekilde evlilik yasağı yoktur, evlenip çocuk sahibi olabilirler. Katolik kilise rahipleri ise evlenemezler fakat bunun sebebi senin işaret ettiğin ayetlerin evliliği yasaklaması değildir, Katolik mezhebi bize şu anda çok uzak, onlar sadece kutsal yazılara dayanarak dinsel emirler ve yönergeler izlemiyorlar,Papalığın aldığı kararlar ve Aziz tabir ettikleri kişilerin Tanrıdan aldıkları esinler de onlara dinsel emir mahiyetinde uygulamalar içine sokabliyor. Bunlar şimdilik bizim için algılayışımız tarzı bakımından çok uzak. Biz tek kaynak olarak kutsal yazıları kabil ediyoruz. İkinci olarak ta şunu belirteyim, Katolik Rahiplerin evlilik yasağının dayandığı temel Mesih’in örnek çoban olarak evlenmemiş olmasıdır.16. Eylül 2008: 19:48 #30802AnonimPasifCinsellik haricinde sorun olmaz sanırım. Yoksa birlikte gidip yemek yemenin sinemaya gitmenin seni seviyorum demenin ne günahı olacak ki.
16. Eylül 2008: 21:56 #30804AnonimPasifhappychristmas;9627 wrote:Cinsellik haricinde sorun olmaz sanırım. Yoksa birlikte gidip yemek yemenin sinemaya gitmenin seni seviyorum demenin ne günahı olacak ki.Yani happychristmas arkadaşım, flört denilen şey bu mudur yani? Birlikte yemek yemek, sinemaya gitmek ve seni seviyorum demek midir flört? Eğer buysa tabi günahtan çok sevaptır. :) Ama ben flörtün bu kadar masum olduğunu sanmıyorum.
Ayrıca ”cinsellik” denilen şey de sadece cinsel ilişkiyle sınırlı değildir. Karşı cinse şehvetle bakmanın bile zina olarak değerlendirildiği düşünülürse, kutsal kitaplara göre cinsellik, sadece cinsel ilişkiyle tarif edilmeyecek kadar geniştir.
Sayın ‘Evangelist’in başta yazdığı mesaj tekrar okunmalı…
17. Eylül 2008: 22:11 #30821AnonimPasifFlörtün içine cinsellik girebilir.Fakat Asıl mesele cinsellik sokmamaktır.Ben bilmiyorum diğer insanlar nasıl hissediyor ama ben sevdiğim bir kıza şehvetle bakamıyorum. hayat toz pembe oluyor karşımdaki kız bana sanki anne gibi su gibi ekmek gibi geliyor. sadece cinsellik yaşamak için kızlarla flört edenler de olabilir.Fakat o insanların da bu meselenin tanrısal boyutunu düşündüklerini zannetmiyorum.
Tabii ki insanlar sevmeli aşık olmalı birlikte zaman geçirmeli insanların kalbi cennete dönüşmeli işte bu mükemmeldir ..:alkis:Umarım siz beni ben de sizi yanlış anlamamışımdır. Aslında ne İşin İnanç boyutunda ne de Yaşam boyutunda burada kimseye birşey söylemek haddime değil. şurada 16-17 yıllık hayatımın 1 haftasını Imanlı biri olarak sürdürmekteyim. Umarım Tanrı’nın beni daha çok seveceği biri olurum.
18. Eylül 2008: 14:04 #30826AnonimPasifTimoteus;9502 wrote:Sevgili Burç
Pavlus’un 1.Korintliler 7. bölümünden örnek vermişsin ve Katolik ve ortodoks kiliselerin önderlerinin bu ayetlere dayanarak evliliklerinin yasaklandığını öne sürmüşsün. Bu doğru değildir, zira bahse konu olan bölümün tamamını okursan Pavlus’un evliliği yasakladığı gibi bir sonucun çıkarılmasının yanlış olduğunu göreceksin. Ortodoks kilise rahiplerinde ise senin söylediğin şekilde evlilik yasağı yoktur, evlenip çocuk sahibi olabilirler. Katolik kilise rahipleri ise evlenemezler fakat bunun sebebi senin işaret ettiğin ayetlerin evliliği yasaklaması değildir, Katolik mezhebi bize şu anda çok uzak, onlar sadece kutsal yazılara dayanarak dinsel emirler ve yönergeler izlemiyorlar,Papalığın aldığı kararlar ve Aziz tabir ettikleri kişilerin Tanrıdan aldıkları esinler de onlara dinsel emir mahiyetinde uygulamalar içine sokabliyor. Bunlar şimdilik bizim için algılayışımız tarzı bakımından çok uzak. Biz tek kaynak olarak kutsal yazıları kabil ediyoruz. İkinci olarak ta şunu belirteyim, Katolik Rahiplerin evlilik yasağının dayandığı temel Mesih’in örnek çoban olarak evlenmemiş olmasıdır.Kişisel bazı sebeblerden dolayı online olamamaktaydım… Cevabı yeni yazabiliyorum…
Bir kere sözlerim yanlış aksettirilmiş, ilk başta bunu düzeltmek istiyorum.
Ben vermiş olduğum ayetlerde Pavlus’un evliliği yasakladığını söylemedim. O ayetlerde Pavlus evlenmemenin, evlenmeye nazaran çok daha iyi bir seçim olacağını ifade eder! Dolayısıyla Katoliklerin ya da Ortodoksların ruhban sınıfının evlenmemesini Kutsal Kitapla bağdaştırmazsak, her zaman ki gibi gelenek-göreneklere göre davranıyorlar tarzında yorumlar getirirsek bu çok büyük bir yanlış olur. Çünkü, belirttiğim gibi, evlenmemenin, evlenmeye nazaran çok daha iyi bir seçim olacağını Pavlus’un bizzat kendisi söyler.
Eğer sorun, Pavlus’un bir yerde evlenin derken başka bir yerde evlenmeyin demesiyse gelin bunu tartışalım, hangisi doğrudur… bu konu üzerine kafa yoralım; ama eğer derseniz ki din görevlilerinin evlenmemesi Kutsal Kitapla alakalı değildir, bu insanlar gelenek – göreneklere göre davranıyor… İşte burada size karşı çıkarım… Çünkü Kutsal Kitabın bizzat kendisi evlenmemenin, evlenmeye nazaran çok daha iyi bir seçim olacağını söyler…
Ayrıca Ortodoks ruhban sınıfının evlendiğini de ilk kez sizden duydum… Bu konu hakkında fazla yorum yapmaya gerek yok… Ortodoks ve Katolik camiasında bu sınıftaki insanlar kesinlikle evlenmezler… Araştırılması kolay olsun diye, II.Mesrop’u örnek gösterebilirim…
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.