Türk’üz, milliyetçiyiz, Hıristiyan’ız! (Aksam)
- Bu konu 3 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
3. Eylül 2008: 19:50 #25555ArmaganAnahtar yönetici
Türk’üz, milliyetçiyiz, Hıristiyan’ız!
Aslında her şey manken Tuğçe Kazaz’ın Ortodoks olmasıyla başladı. O İslam’ın bir neferi olmasa da Kazaz’ın din değiştirmesiyle sanki tüm İslam âlemi yasa girdi. Helgalar’ın, Marialar’ın Müslüman bir Türk genciyle evlenip hidayete erdiği haberlerini okumaya alışan vatandaş içinse bu olay tam bir muammaydı. ‘Müslüman bir Türk’ün din değiştirmesi de ne demekti!’ Gazeteler çok geçmeden derin araştırmalar sonucunda Tuğçe Kazaz’ın neden din değiştirdiği sorusunun cevabını buldu. Haberlere göre bu olayın arkasında Tuğçe’nin evleneceği kişinin Ortodoks olması yatıyordu. Özetle ‘öyle abartılacak, moralimizi bozacak bir şey yoktu! Kızımız eşi uğruna dinini değiştirmişti. Olur Tuğçe bir gün Ali’ye, Mustafa’ya, İsmail’e aşık olursa yine Müslüman olacak, secde edecekti rabbine.’ Tüm bu tartışmalar yaşanırken gelişmeleri daha farklı bir gözle değerlendiren bir topluluk vardı ki, kimse onlara ‘siz ne düşünüyorsunuz’ diye sormadı. Onlar sayıları binlerle ifade edilen Hıristiyan Türkler. Birçoğu hayatının bir döneminde Hıristiyan olmaya karar vermiş, ‘Turan ırkından bir Türk’üm’ diyecek kadar kendilerini Türk olarak tanımlayan topluluğun üyeleriyle Kadıköy’deki Anadolu Türk Protestan Kilisesi’nde buluşuyoruz.MEZARIMIZ BİLE YOK!
Anadolu Türk Protestan Kilisesi’nin önderi 35 yaşındaki Uğur Saçkesen. Bizi kilisenin kapısında karşılayan da o oluyor ve zaman kaybetmeden kilisenin ahşap sıralarında oturarak konuşmaya başlıyor. Saymasak da her iki cümlesinde bir ‘Türk’ kelimesinin geçmesi dikkatimizi çekiyor. ‘Biz Türk’üz’, ‘Türk okullarına gidiyoruz’, ‘Türkçe dışında bildiğim bir dil yok’, ‘Türk milli takımını destekliyoruz…’ bunlardan sadece birkaçı. Uğur Saçkesen tam Coca Cola içmeyip Cola Turca içtiğini söylemek için cümleye başlıyordu ki, biz ilk sorumuzu sorduk: Neden hep Türklüğünüze vurgu yapıyorsunuz? Saçkesen bu soruyu cevaplamak için ta askerlik günlerine gidiyor:“Bakın 1990 yılında askerliğimi Şırnak’ta yaptım. Vergimi son kuruşuna kadar ödüyorum. Milliyetçilikse belki birçok insandan daha milliyetçiyim. Eşim de Türk, Doğu kökenli… Çocuğum devlet okuluna gidiyor. Yabancı dil bilmiyorum, yurtdışına gitmiyorum, şimdi sokaktaki vatandaş neyi konuşuyorsa ben de onu konuşuyorum. Yani biz buraya uzaydan düşmedik. Biz Türk’üz, bu ülkenin evlatlarıyız. Ama hâlâ bize Yunanistan’la Türkiye arasında savaş çıksa kimi destekleyeceğimizi soruyorlar. Kimi mi destekleriz? Türk vatandaşıyım, bir Hıristiyan olarak öldüğüm zaman gömülecek bir yerim yok! Müslüman mezarlıklarına gömülemiyoruz, kendimize ait bir mezarlığımız yok! Peki ben bu ulusun bir evlâdı olarak bir mezarlık yeri isteyemez miyim? Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduk, ‘yerimiz yok’ cevabını aldık. Dahası ibadet yapacağımız yer de yok. Burayı yalvar yakar Katolik kilisesinden kullanmak için aldık.”Uğur Saçkesen, tüm bunları anlatırken bir taraftan elindeki anahtarlığı büyük bir hünerle sallıyor diğer taraftan da giydiği kumaş pantolonunun ütü çizgisine bakıyordu. Yani tam bir Türk gibi!TUĞÇE HUZURA EREMEZ Mİ?Konuşmamız boyunca hem Uğur Saçkesen hem kilisenin diğer üyeleri ‘bir Türk’ün kendi bilinciyle Müslümanlığı bırakıp Hıristiyan olmasının neden kabul edilemez’ olduğunu sorguluyor. Tuğçe Kazaz’ın Ortodoks olmasıyla medyada yer alan haberleri ‘bu kabullenmeme’ halinin en güzel örneğiydi onlara göre. 18 yaşında, Müslümanken, Hıristiyan olmaya karar veren Mustafa Gürkan, birden ‘Patrica, Bodrumlu Ahmet’le evlenip, Müslüman olup hidayete eriyor da Tuğçe niye Yorgo’yla evlenip, Ortodoks olup hidayete eremesin?’ diye soruyor. Sorunun söyleniş tarzı cevabı da içinde barındırdığından olacak, kimse bu konuda yorum yapmıyor. Ama hepsi de ısrarla Tuğçe’nin Yunan eşiyle evlenebilmek için değil de İsa Mesih’e inandığı, onu rehber aldığı için din değiştirmesini umduklarını söylüyor. Diğer seçeneği yani sırf evlenmek için Tuğçe Kazaz’ın din değiştirmesini düşünmek bile istemiyorlar.ALO HIrİstİyan HATTITürkiye’de en çok reyting alan konu başlıklarından biri de misyonerlik olduğundan mı bilinmez, garip bir gazeteci refleksiyle ‘misyonerlik faaliyetlerinde bulunup bulunmadıklarını’ soruyoruz son olarak. Aslında bu konuda onların da söyleyecek çok sözü olduklarını o an anlıyoruz. Cemaatin tüm üyeleri birden konuşmaya başlıyor. Onlara göre ‘her gerçek Hıristiyan bir misyonerdir.’ Eğer bir kimse Hıristiyanlık’la ilgili bir şey öğrenmek istiyorsa, bu konuda bir Hıristiyan’ın bilgilendirme yapması zaruri. Bu düşünceden hareketle 0 800 261 55 09 numaralı bir hat bile oluşturmuşlar. Mesai saatleri içerisinde bu hattı arayanlar Hıristiyanlık’la ilgili kafalarındaki soruya cevap bulabiliyor. Onları en çok rahatsız edense insanları 200 dolara Hıristiyan ettikleri şeklindeki yaklaşımlar. Bu o kadar canlarını sıkmış ki konuyla ilgili söz alan Uğur Saçkesen küçük bir mal beyanında bile bulunuyor sözlerine başlamadan: “Bir arabam var. 20 ay taksitle aldım. Ümraniye’de 2+1 bir ev aldım krediyle. Benim de kredi kartı borcum var. O kadar abarttılar ki güya İncil’in içine dolar koyup dağıtıyormuşuz. Kim böyle birini, dinini parayla satan adamı kendi saflarında ister?”‘Gözümdeki perde kalktı’Mustafa Gürkan (38 yaşında, yayıncı)“Daha önce yaygın dini inancı, İslam’ı benimsemiştim. On yedi yaşında, ailem her ne kadar dini bütün bir aile olmasa da ben İslam’ı derinden yaşamaya başlamıştım. Bunu atalarımın dini olduğu için yapmadım. Ben de birçok kişi gibi İncil’in yanlış olduğunu, değiştirildiğini, papazların günah çıkarttığını, kiliselerin aslında sevgi değil şer yuvası olduğunu düşünüyordum. Hıristiyanlar’ın hafif insanlar olduğunu, önüne gelenin önüne gelenle birlikte olduğunu düşünüyordum. Sonra bir İncil edindim. Gördüm ki, Hıristiyan inancı benim bildiğim gibi değil. Bu inanca da şans vermeye karar verdim. Araştırdım. İncil’de ‘gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak’ diye bir cümlenin geçtiği bölüm var. İlginç bir şey oldu İncil’i okuduktan sonra. Sanki gözümde bir perde vardı ve o perde kalktı ve her şey daha net, açık, berrak görülmeye başladı.”‘Bu dinde eğlence var, güzel kızlar var!’Türkİye’de Hıristiyan olan Türkler’le ilgili görüşlerini öğrenmek istediğimiz İlahiyat Profesörü Süleyman Ateş, bu durumun Hıristiyanlığı seçenlerin İslam’ı tanımamalarından kaynaklandığını söylüyor. Ateş, ayrıca Hıristiyanlık pratiklerinin çok kolay olmasının da böyle bir tercihe neden olduğunun altını çiziyor. “Türkiye’de bir Türk’ün İslam’ı bırakıp başka bir dini seçmesini akıl mantık almaz. Bana hiç bir şey anlatmasınlar. İslam’ı tanımıyorlar, yoksa olur mu böyle şey. Ama bir gerçek var, Hıristiyanlık pratikleri çok kolay. İbadet yok, içki serbest, insanlar şehvet dürtülerine ket vurmak durumunda değiller. Hıristiyanlık’ta eğlence var, güzel kızlar var. Yanlış anlaşılmasın güzel kız derken biraraya gelip müzik eşliğinde ibadet edebiliyorlar. Rahat bir din.”‘İki defa cuma namazına gittim’Kenan Aytaç (50 yaşında, muhasebeci)“Ben de ateistim. Ama benimki daha değişikti. 13 yaşından beri ateisttim. Mutluydum da açıkçası. Zeki, kültürlü, parası olan bir insandım. Başka neye ihtiyaç vardı ki! Vardı aslında ama onu ben de bilmiyordum. Çünkü öyle bir hengâme içindeydim ki! 48 yaşına geldiğimde içimde bir açlık hissi belirmeye başladı. Bir anda doğdu. Daha sonra öğrendim ki bazılarında böyle oluyormuş. Tanrı sizi çağırırmış. Dua etmeye başladım. Ağzımdan ne çıkarsa, bildiğim kadar… Dedim olmayacak, hep bir şey eksik kalıyordu çünkü. Kalktım camiye gittim, cuma namazına. Bir hafta gittim ama bir şey öğrenmedim. Sonra bir daha bir daha. Aradan bir sene geçti. Bundan iki sene önce bir tesadüf eseri bu kiliseye geldim, o günden beri de buradayım. Hissettiğim eksiklik duygusu kayboldu. Turan ırkından bir Türk’üm, Hıristiyan’ım ve çok huzurluyum.”‘Gençliğimde ateisttim’Uğur Saçkesen (35 yaşında, yönetici)“İncİl’İ okumadan önce ateisttim. Tanrı’yı reddediyordum. 22 yaşında İncil’i okudum. Ama kimse oku diye bana vermedi. Sonuçta dünyada en çok basılan ve okunan kitap. Okumak, oradaki inanç sistemini tezlerimle çürütmek istiyordum. Kutsal Kitap’ı okurken İsa Mesih’in bir sözünü gördüm: ‘Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak.’ Ben özgürlük peşinde koştum 20 yıl. Çözümü sosyalizmde görüyordum. Fakat İncil’i okurken gördüm ki insanların hepsi birlikteydi, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılıyorlardı, fazlası olan az olana veriyordu. Aralarında yoksul yoktu. Ekmeği bölüp kendilerini duaya, paydaşlığa veriyorlardı.”‘Bir ses duydum sanrı değildi!’Aydan Demircioğlu (43 yaşında, hemşire)“Ben doğuştan Hıristiyan’ım. Ailem Ermeni Protestan Kilisesi’ne bağlı. Ama kimlik olarak Hıristiyan’dım. Bu durumun beni kurtarmadığını gördüm. Sürekli acı çekiyordum. Hemşirelik yaptığım dönemde her hastanın, ayrım yapmadan altını temizliyordum ve bundan hiç rahatsızlık duymuyordum. Bir gün kendime bir söz verdim asla bunlar gibi olmayacağım, herkese eşit davranacağım diye. Ama bir gün bu sözü unuttum. Tesadüf eseri bir hastayla karşılaştığımda içimde, bana ait olmayan bir ses bunu hatırlattı. Yine acı çekmeye başladım, bir türlü sığınacak bir yer bulamıyordum. Tasavvufu inceledim, altı ay tespih çektim ve namaz kıldım. Yani hemen kendi inancım, kilisede tapınayım demedim. Sonra bir gün bir ses duydum. Bu ses bana dedi ki ‘ben çobanım, ben iyi çobanım’. Ben hemşireyim ve sıkıntılarımdan ötürü sanrı mı görüyorum diye düşündüm önce. Ama değildi. Altı ay sonra bir arkadaşımın aracılığıyla kiliseye gittim. Ve orada ‘İsa dedi ki: Ben çobanım, ben iyi çobanım. Ben kayıp kuzularımı arar bulurum.’ İşte o an her şey ‘cuk’ diye oturdu.Aykut AykanatAksam- 09-10-20054. Eylül 2008: 7:11 #30555AnonimPasifben hala şunu anlamakta zorluk çekiyorum.acaba hristiyan olan biri türklükten çıkıyormu?böyle bir düşünce olabilirmi?tabikide hristiyan olan bir türk milli takımını desdekliyecek ülkesini savunacak devletin kurallarına uyacak bundan doğal bişey olamaz.aynı şekilde karşı taraftadanda yani islam inancına mensup türkte bu inançtaki türke asla başka gözle bakmıycak.s
26. Ekim 2009: 17:47 #33741AnonimPasifHerkes seni arar yalanların içinde
gözyaşları damlar resimlere günahkarların
Turanlar Rab İsanın yolundayken çınardı gölgesinde serinlerdiler ,
Suydu yolcular susuzkalmazdı , kuştu barış türküleri söylerdi ,
bolluk , sevgi , başarı , anlama ……
Bayrakları rozetti yakalarda
sonra rüya neden bitti?
Çöl , bencillik , açlık , cehalet …..başladı
Haydi eski güzel günlere açılmaya var mıyız ?
o vakit hepberaber HALAYULA diyelim dostlar
MESİH için bu sevdam tükenmez!
Anlayacak elbet bütün insanlık -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.