Sayın kingtongk, sayın Evangelist kardeşim gerekeni söylemiş, ama ben şunu ekleme gereksinimi duydum: 10 sorunun yanıtının anlaşılması için ( ki, bu konularda bir bilgi kırıntısına bile sahip değilseniz ), alacağınız kısa yanıtlar da sizi tatmin etmeyebilir. Bu nedenle, forumdaki konuları okuyup anlamadığınızı sorsanız daha iyi olabilir. Örneğin 1. soruya:” Kadınlar mazbut bir şekilde giyinmelidir ” ve hatta buna yanıt olarak bir iki tümce daha yazsam ( Ayetlerle birlikte ). Buradan tekrar; en az iki soru daha çıkarabilirsiniz.

Rab, yüreğinizde olsun. rabbe hamdolsun

Sevgili Evangelist,

Gerçekten çok güzel, net, kısa ve anlaşılır cevaplar vermişsiniz.Çok teşekkürler.

kingstongk arkadaşımızın vasıtası ile, kafama takılan bir şeyi buradan bir kez daha sormak istedim.

Yazacağım şey 5. soru ile alakalı.

İlk başta 5. soru için yazmış olduğunuz cevaba kesinlikle katılıyorum.

Ama yazdıklarınıza ek olarak da şunu sormak istiyorum.Kiliseye gitmeyen, Mesih İsa’ya inanıyorum demiyen; ama farkında olmadan, Mesih İsa’nın öğretilerini benimsemiş, hayatına geçirmiş insanlar da cennete giremiyecekler midir?

Şimdi Mesih İsa’nın öğretilerine baktığımız zaman, spesifik (özel öğrenme isteyen) konular yoktur.Mesih İsa’nın yolunda ilerleyen, yada ilerlemeyen her doğru insanın hayatına geçirmesi gereken şeyleri bize öğütler.

Örneğin Müslümanlıkta namaz kılınması.Bakın namaz spesifik bir şeydir.Ve illaki eğitimini almanız gerekir.Hiç kimse doğduğu zaman namaz kılmayı bilmez.Sonradan öğrenilen bir şeydir.Dolayısıyla namaz kılabilmeniz için illaki Müslüman olmanız gerekmektedir ki bu işin eğitimini alabileseniz.

Bana soracak olursanız, Mesih İsa’nın öğretileri bu şekilde spesifik şeyler değildir.Yani namaz gibi sonradan öğrenilmesi gereken şeyler değildir.Her doğru, güzel insanın doğasında olan şeylerdir.Mesih İsa bize ne diyor?Adam öldürmeyeceksin diyor.Komsunun malına göz dikmeyeceksin diyor.Yalan konuşup, yalancı şahitlik yapmıyacaksın diyor.Çalmıyacaksın diyor.Zina yapmıyacaksın diyor…vs…Yani her “doğru düzgün insanım” diyen kişilerin karakteristik özelliklerinden bahsediyor.

Bakın dikkat edin…Hristiyanlıkta dua okumanın bile bir kalıbı yoktur!Sevgili Evangelistin’de dediği gibi Hristyanlıkta ki dua Rab ile konuşmakdır.

Sanırım buraya kadar neler demek istediğimi anlatabildim.

Şimdi bende sormak istiyorum.

Hristyanlık dışı herhangi bir dine mensup kişi, kiliseye gitmiyor.Mesih İsa’ya inanıyorum demiyor; ama bunlarla birlikte farkında olmadan Mesih İsa’nın öğretilerini kendi hayatında yaşıyor.(tek Tanrı’ya inanıyor, puta tapmıyor, Rab’bin adını boşuna ağzına almıyor, Rab’be ibadetini yapıyor, anne ve babaya saygı gösteriyor, adam öldürmüyor, zina yapmıyor, hırsızlık yapmıyor, komsunun malına göz dikmiyor; yani hiç te farkında olmadan 10 emri hayatında uyguluyor).

Şimdi bu kişi cennete gidemicek midir?

Elbette ki bunu Rab bilir; ama yine de kendi düşüncemi yazmam gerekirse bence bu kişi cennete girebilecektir.

Bakın Romalılara Mektupta ne diyor

“Tanrı katında doğru kişiler ruhsal yasanın duyurucuları değildir.Tersine, doğrulukla donatılanlar ruhsal yasanın uygulayıcılarıdır.Çünkü ruhsal yasaya sahip olmayan uluslar, ruhsal yasaya sahip gerekleri kendiliklerinden uyguladıklarında, ruhsal yasaya sahip olmamalarına karşın, kendi kendilerine yasa görevi görürler.Bu insanlar tutumlarıyla, ruhsal yasanın buyruklarınının yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler.“

@sonsuzdiren 7647 wrote:

Sevgili Burç kardeşim verdiğiniz ayetlerdeki doğru ifade ”Ruhsal Yasa” değil ”Kutsal Yasa” dır. Tanrı Kutsal Yasa’dan yoksun uluslar için doğrusunu yapacaktır. Bu konuda Önderlerimizin yorumu yararlı olacaktır.

Sevgili fırat kerdeşim beni güldürdünüz. Sevgili kardeşim burası Hristiyan forum, Tanrı Sözü’ne aykırı olmayan yazılardan kim kırılabilir?

Sevgili sonsuzdiren, uyarınız üzerine İncil’ime bir kez daha baktım.

Ama söylemiş olduğunuz gibi “Kutsal Yasa” değil, “Ruhsal Yasa”dır.Yani ben doğru yazdım :)En azından elimdeki İncil bu şekilde yazıyor.

Romalılara Mektup II (12-16)

@fırat çölgeçen 7636 wrote:

Yazacaklarım işlenen konuyu saptırmak ya da bir başka yöne çekmek için değil ! Usuma takılan bir şey var. Namazın müslümanlıkla bir ilgisi yok. Namazı, müslümanlar belli bir kalıba sokmuştur. Süryanilerin de namaz kitabı vardır. Bununla ilgili bir başka forumda da ayrıntılı yazdığım için; fazla derine girmek istemiyorum. Namaz, niyaz, dua, yakarış; bunların hepsi aynı anlamdadır. Yani sayın burç sizin yazınızda da ifade ettiğiniz gibi; Tanrı’yla konuşmaktır.

Peki cennete gitme ? Forumda ; ” Ölümcül günah ” diye bir yazı var. Ayrıca; şu anda yerini anımsayamadığım yazılarda var: İsa Mesih’i tanıyamayan ve bilmeyenlerin cennete gidip gitmeyeceği üzerine ! Oralardaki yazıları ( Satır aralarını okuyarak ) okursak gereken yanıtları buluruz sanırım.Yazımda kırıcı olduysam da; özür dilerim.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

Lütuf, İsa mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

Yahve nissi – RAB, sancağımdır.

Yahve yire – RAB, sağlar. isa su üstünde rabbe hamdolsun

Sayın Çölgeçen cevabınız için çok teşekkür ederim.

Ama benim üzerimde durmak istediğim nokta daha farklıydı.Mesih İsa’yı tanımayanlardan bahsetmiyorum.Mesih İsa’yı bilen, tanıyan; ama buna rağmen inanmayan insanlardan bahsediyorum.

Örneğin, bir çocuk A dineni oldukça bağlı bir ailede doğdu.Doğduğu günden beri A dininin kurallarıyla yetişip büyüdü.Bir şekilde Mesih İsa ailesi ve çevresi tarafından ona çok yanlış aksettirildi ve oda Mesih İsa’yı yanlış tanıdı.

Ama hiç de farkında olmadan, Mesih İsa’nın öğütlerini yerine getirdi.(Bir önceki mesajımda da bahsettiğim gibi; örneğin farkında olmadan 10 emri kendi hayatına geçirebildi)

Bu kişinin durumu ne olacak?

@sonsuzdiren 7665 wrote:

Sevgili kardeşim Yeni Yaşam yayınlarının yayımladığı 2001 basımı Kutsal Kitap’da Kutsal yasa olarak verdiğiniz ayetlerde geçmektedir. Sanırım bir hata olmalı.

Rab sizinle olsun.

Benim elimdeki de Kitabı Mukaddes Şirketi’ne ait.1999 yılına ait bir baskı.
Web sayfası olarakta http://www.islamacevaplar.com u vermiş.İstanbul / St.Anthony Kilisesi’nden almıştım.

Bakın sayın Çölgeçen, bu üslubunuz, birbirimizi kırmaktan başka bir şey kazandırmaz bize.

En azından şu an için sizinle bu tarz bir diyaloğa girmek istemiyorum.

Sadece düz mantıktan uzaklaşıp azıcıkta olsa geniş bakabilmenizi öneriyorum.Demekki ben bir şeyler okumuşum dimi?Demekki o okuduklarım sonucunda kafamda bazı soru işaretleri doğmuş ve bunu sizlerle paylaşmışım dimi?Dikkat ederseniz sözlerime nasıl başlamışım? “kafama takılan soru işaretini buradan da sormak istiyorum demişim.Yani demekki uzun zamandır bu soru kafamda varmış ve demek ki bilgisine güvendiğim insanlara sormuşum, tatmin edici yanıtlar alamamışım, araştırma yapmışım ve buradan da sormak istemişim.

Ben eğitmenim demekle, zamane gençliği de hiç okumuyor ki canım intibasını uyandırmakla, insanları bir şeylere sevk edemezsiniz Sayın Çölgeçen, tam tersine bu üslubunuzla insanları düşüncelerinizden ve fikirlerinizden uzaklaştırırsınız.

Bu mesajı ister yayınlayın ister yayınlamayın; ama lütfen Çölgeçene iletin.

Sevgili Burç arkadaşım ben sizin ne demek istediğinizi anlıyorum. Şimdi anlatacaklarımı daha önce de yazmışdım galiba. Ama tekrar sizinle paylaşmak isterim.
Sizin dediğiniz gibi ateist bir kız arkadaşım var. 15 yıllık kız arkadaşım. Ama yaşam tarzı aynı İseviler gibi. Harika bir insan. En kötü günlerimin can yoldaşı ve çok çok iyi bir sırdaş. Ben ona derim ara sıra” sen farkında değilsin ama aynı bir imanlı gibi yaşıyorsun”
Fakat…ne yazık ki fakat diyorum, ne hayatında ( özel ve sosyal) ne de evinde
(ailesiyle yaşıyor) bir türlü berket ve esenlik yok. Her şey ters gidiyor. İş yerinde sorunlar oluyor, ailesiyle sorunlarını aşamıyor yıllardır, bedeni çok çok zayıf ve sağlıksız, istediği hiç bir şey yani umutları gerçekleşmiyor. Son 7 yıldır aynı sabit işde ve bekar. Yuva istiyor ama kuramıyor. Hayatı renksiz, boş ve arkadaşsız. Bana soruyor sürekli ” nasıl bu kadar mutlusun ? en kötü günlerinde bile dimdik ayaktasın ve sürekli umutlusun” Bende ona Babamdan bahsediyorum. Ve güzel İsamdan.
Geçen haftalarda iş yerindeki sorunlar yüzünden sinir krizi geçirdi ve vücudu gittikçe kötüleşmeye başladı. Bir akşam onu evinde ziyarete gittim ve dua ettim. Onun yanında, yüksek sesle ve uzun uzun. İsam ile konuşdum. Hayranlıkla beni dinledi. Sonra o da benimle beraber amin dedi. İki gün sonra onu sahil tarafında harika bir şubeye tayin ettiler. Hayatından çok mutlu.
Bende ” bana değil İsama teşekkür et çünkü o yaptı. Bundan sonra kime ve nasıl dua edeceğini biliyorsun değil mi? ” dedim.
Bundan sonra onun yüreğini ve ne yapacağını ben bilemem sadece Baba bilir.
Sadece onu Baba yargılayacaktır. Ben veya bizler bu insanlara İsayı anlatmak zorundayız. Eğer dediğiniz gibi çevrenizde bu tarz insanlar varsa bu zaten bizlerin görevi değil mi?

Rabbime şükürler olsun ki bizleri hak etmediğimiz halde seçti ve kurtardı.

rabbe hamdolsun

Sevgili Burç iki ayrı sitede birinde ”ruhsal yasa” birinde ”kutsal yasa” şeklinde geçmektedir. Sanırım doğrusu bulunup düzeltilmesi gereken bir olguyu tesbit ettik.

http://www.incil.com/doc/incil_html/frame1.html

http://www.incilturk.com/incil/incil/romalilar.htm

Rab sizinle olsun.