Protestan Cemaati’nden Hak İhlalleri Raporu

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25067
    Anonim
    Pasif
    PROTESTAN CEMAATİ’NDEN HAK İHLALLERİ RAPORU

    Yazan http://www.agos.com.tr
    Cuma, 01 Şubat 2008

    Türkiye’deki Protestan cemaatinin maruz kaldığı hak ihlalleri bir rapor haline getirildi. Türkiye’deki Protestanların büyük bir can ve mal güvenliği sorunuyla karşı karşıya olduğunun belirtildiği raporda ‘Toplumda farklı dinlere mensup kişilere karşı hoşgörü ve bu kişilerin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak eşit haklara sahip olduğu fikri aktif olarak işlenmelidir’ deniyor.

    ‘2007 karanlık bir yıldı’

    Türk Protestan Kiliseler Birliği Hukuk Komitesi, 2007 yılında yapılan hak ihlallerine ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda, Müslüman olmayan gruplara karşı içinde fiziksel saldırıların da bulunduğu karalama, aşağılama ve toplumu bu gruplara karşı kışkırtma kampanyalarının devam ettiği belirtiliyor ve şu ifadelere yer veriliyor:

    ‘Misyonerlik’ adı altında bir suç türetilmiş, suç veya kabahat olmamakla birlikte bazı kişi ve gruplarca suçmuş gibi haber ve yorum yapılarak kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yol açılmıştır. İnançlarını yayma çalışmaları öğretilmiş önyargılar ve komplo teorileri ile birleşerek bu grupların ulusal bütünlüğe tehdit oluşturduğu, yabancı ülkeler ve onların istihbarat servisleri ile ilişkide olduğu, insanlara para, iş, vize ve kadın vererek/vaat ederek inançlarını değiştirmeye çalışıldığı ileri sürülmektedir. Maalesef reyting peşinde olan medya da bu kampanyaya aktif ve pasif olarak katılmaktadır. Bu ve benzeri dezenformasyonlar Müslüman olmayan cemaatleri özellikle radikal çevrelerin hedefi haline getirmiştir. Müslüman olmayan grupların inançlarını paylaşma ve yayma çalışmaları ulusal güvenlik sorunu gibi ele alınarak devletin en üst makamlarınca tartışılmıştır. Son yıllarda birçok kişi misyoner olduğu gerekçesi ile gözaltına alınmış ve yabancı uyrukluların bir kısmı sınır dışı edilmiş veya vizeleri uzatılmamıştır’.

    ‘Dezenformasyon durmalı’

    Türkiye’deki Protestan cemaatinin büyük bir can ve mal güvenliği sorunu olduğunun belirtildiği sonuç bölümünde ise şu ifadeler yer alıyor:

    ‘Hükümet ve diğer devlet kuruluşları bu linç kampanyalarının karşısında ivedilikle proaktif tutum almalıdır. Bazı devlet kuruluşları ‘misyonerlik’ adı altında bir suç türetmeyi ve bunu belli bir inanç grubu ile özdeşleştirmeyi bırakıp, bunu okullarda, askeri birliklerde ve bazı sivil toplum örgütleri aracılığıyla topluma ülkemizin en büyük tehditlerinden biri olarak öğretmeyi durdurmalıdır. İnanç ve ifade özgürlüğünü Anayasa ile verip, karalama ve dezenformasyon propagandaları ile geri almayı durdurmalıdır.
    İfade özgürlüğü sınırları içerisinde, medyada çıkan hoşgörüsüzlüğe ve ayrımcılığa neden olabilecek yazılı ve görsel yayınlar için hızlı ve etkin denetim ve ceza mekanizması oluşturulmalı veya var olan kuruluşlar etkin hale getirilmelidir.

    Toplumda farklı dinlere mensup kişilere karşı hoşgörü ve bu kişilerin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak eşit haklara sahip olduğu fikri aktif olarak işlenmelidir’.

    Türkiye’deki Protestan cemaatinin halen sürdürülen kışkırtıcı kampanyalardan olumsuz yönde etkilendiğinin vurgulandığı ve 2007 yılının bu açıdan karanlık bir yıl olarak değerlendirildiği raporda, sadece, suç duyurusuna konu olmuş hak ihlalleri yer alıyor. Bu ihlaller dışında da pek çok tehdit, saldırı ve ayrımcılık yaşandığı halde, kişilerin ve grupların çekinmelerinden ötürü, bunlara raporda yer verilmemiş.

    2007’de maruz kalınan hak ihlalleri

    1). 28 Ocak 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi Derneği, kimliği belirsiz kişiler tarafından taşlanarak büyük maddi zarara uğratılmıştır. Failler yakalanamamıştır.

    2) 2 Nisan 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar, birçok tehdit mesajı aldığından dolayı tüm mail ve bilgilerle savcılığa başvuruda bulunduğu halde bir sonuç çıkmamıştır.

    3). 18 Nisan 2007 tarihinde, Malatya’da Hıristiyanlık içerikli kitaplar basan ve dağıtan Zirve Yayınevi’nin ofisine 5 genç tarafından baskın yapılmış, yayınevi çalışanları Necati Aydın, Uğur Yüksel ve aynı ofisi kullanmakta olan Tilman Geske birçok yerinden bıçaklanarak ve boğazları kesilerek vahşice katledilmişlerdir. Mahkeme devam etmektedir.

    4). 1 Mayıs 2007 tarihinde, İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan Ödemiş Sevgi Topluluğu önderi Mehmet Şahin Çoban’ın arabasının camları taşlarla kırılmıştır. Evi ve toplantı yeri, her hafta kimliği belirsiz kişiler tarafından taşlanmaktadır. Sayısız suç duyurusunda bulunulmasına rağmen, 2006 yılı içerisinde evinin ve toplantı yerinin molotoflanması olayı da dahil olmak üzere, hiçbir olayın failleri yakalanamamıştır.

    5). 15 Mayıs 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar’ın 11 yaşındaki oğlu, okulunda olduğu sırada babasının yanına götüreceklerini iddia eden gençler tarafından kaçırılmaya çalışılmış, ancak çocuğun kaçıp okul müdürüne sığınması sonucunda başarılı olamamışlardır. Polise bildirildiği halde bir gelişme olmamıştır.

    6). 20 Mayıs 2007 tarihinde, İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı’nın Eskişehir’de hizmet veren binası molotof kokteylleri kullanılmak suretiyle saldırıya uğramıştır. Failler yakalanamamıştır.

    7). 6 Haziran 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar bir konser için izin başvurusunda bulunmuş, konser alanları bakımda olduğu gerekçesi ile izin verilmemiştir. Daha sonra, Samsun Belediyesi’nin Emniyet’e misyonerlik yapılacağı dolayısı ile izin verilmediği basına yansıyınca, İçişleri Bakanlığı’na ayrımcılık yapıldığı gerekçesi ile şikâyette bulunulmuş, ancak bir sonuç çıkmamıştır.

    8). 21 Mayıs 2007 tarihinde, Ankara’da bulunan, Hıristiyanlık ile ilgili yayınlar gerçekleştiren Radyo Shema’ya karşı iki kişi tarafından muhtemel bir saldırı hazırlığı, çalışanlar tarafından fark edilmiş ve bu kişiler kaçarak uzaklaşmıştır. Radyo uzun zamandır tehdit edildiği için Emniyet güçleri yoğun şekilde bu olayla ilgilendiler. Kamera kayıtları olmasına rağmen bu kişiler henüz yakalanamamıştır.

    9). 21 Mayıs 2007 tarihinde, İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan Ödemiş Sevgi Topluluğu önderi Mehmet Şahin Çoban’nın arabasının camları ikinci kez taşlarla kırılmıştır. Olayın failleri yakalanamamıştır.

    10). 2007 Haziran ve Temmuz aylarında, Antalya İncil Kilisesi’ne aynı kişi tarafından, sonuncusu fiziksel saldırı olmak üzere, toplam 8 kez saldırı olmuş, ibadet engellenmeye çalışılmıştır. Bu saldırıların 5 tanesi Emniyet güçlerine bildirilmiş, 3’ü için mahkeme süreci başlatılmış, her seferinde saldırıları gerçekleştiren kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır.

    11). 26 Temmuz 2007 tarihinde, İstanbul Koca Mustafa Paşa Agape Kilisesi taşlanarak saldırıya uğramıştır. Maddi hasar meydana gelmiştir. Failler yakalanamamıştır.

    12). 29 Temmuz 2007 tarihinde, İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı’nın İzmit Hizmet binası bir grup genç tarafından yumurta atılarak saldırıya uğramıştır. Failler belirlenmiştir. Çocuk yaşta oldukları için şikâyette bulunulmamıştır.

    13). 3 Eylül 2007 tarihinde, İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı’nın İzmit Hizmet Binası’na kundaklama girişiminde bulunulmuştur. Ateş, büyük zarar vermeden söndürülmüştür. Fail yakalanmış ve tutuklanmıştır.

    14). 7 Kasım 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar’ın, resmi, ev adresi, telefonu ve diğer kişisel bilgileri ‘Youtube’ internet sitesinde yayınlanmış, bu kişinin ortadan kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. Kişisel başvurular sonucunda adı geçen site bu videoyu yayından kaldırmıştır. Olay savcılığa bildirilmiş, Samsun’da uzman kişi olmadığı için bu görüntüler ve bilgiler Emniyet aracılığı ile İstanbul’a gönderilmiş, ancak bugüne kadar bir sonuç çıkmamıştır. Bu olay üzerine, savcılık Orhan Pıçaklar’ın korunması talebinde bulunmasına rağmen Samsun Valiliği’nden bu konuda bir cevap gelmemiştir.

    15). 25 Kasım 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar, kilise çıkışında aracıyla seyir halinde iken önü kesilmiş ve kaçırılma girişiminde bulunulmuştur. Başarılı olamayan saldırganların kullandıkları aracın plakası sahte çıkmıştır. Olay Emniyet’e intikal etmiştir. Failler bir süre sonra yakalanmıştır. Ancak olayı araç sıkıştırmak gibi adi bir olay olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Mahkeme süreci henüz başlamamıştır.

    16). 2007 Kasım ayı içerisinde, ‘Kurtlar Vadisi-Pusu’ adlı dizi tarafından Hıristiyanlık karşıtı, insanları Hıristiyanlara karşı kışkırtıcı ve hakaret içeren en az 4 bölüm yayınlanmıştır. Bu dizi hakkında İstanbul savcılığına ve RTÜK’e suç duyurusunda bulunulmuş, bu konuda henüz bir gelişme olmamıştır.

    17). 25 Aralık 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi’nin internet adresi içerisindeki sohbet odalarında Hz. Muhammed’e hakaret edildiğini ileri süren bir gazete, kilisenin adresini yayınlayarak ve kitleleri galeyana getirecek tarzda yayın yaparak kiliseyi ve üyelerini hedef göstermiştir. Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.

    18) 29 Aralık 2007 tarihinde, Samsun Agape Kilisesi önderi Orhan Pıçaklar telefon ile sayısız kez ölüm tehditleri almıştır. Konu savcılığa bildirilmiş, soruşturma açılmıştır.

    19) 30 Aralık 2007 tarihinde, Antalya’da, Antalya İncil Kilisesi önderi Ramazan Arkan’a suikast hazırlığında olan bir genç yakalanmıştır. Başka suçları da bulunan genç tutuklanmıştır. Savcılık kararı beklenmektedir.

    ‘Zulümde eşitlik ilkesi’

    Türkiye Protestanlar Birliği Hukuk Komitesi adına Soner Tufan tarafından gazetemize yapılan açıklama:

    ‘Türk Protestan kiliseleri için 2007 yılı zor ve çok acılı bir yıl olmuştur. Çeşitli kötü tepkilerle karşılaşan Hıristiyanlar Malatya katliamından sonra adeta şok olmuşlardır. ‘Kötü muamele olur ama bu kadarı da olmaz’ diye düşünmüşüzdür.

    Malatya katliamından sonra ise ‘Artık kardeşlerimizin boğazları da kesildi, bu saatten sonra bir süre bize birşey yapmazlar’ diye düşünürken hemen hemen her kilise önderi, kilise binası, hizmet edenler ve Hıristiyanlara ait iş yerleri bir şekilde saldırı ve tacize maruz kaldı.

    Malatya katliamından önce iki saldırı olmuşken, Malatya katliamından sonra 16 ayrı saldırı olmuştur. Son üç saldırı da ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinden etkilendiğini söyleyenlerce gerçekleştirilmiştir. Hıristiyanların bu ülkede can ve mal güvenliği tehlikededir. Konuşunca mangalda kül bırakmayan iktidar sahipleri dişe dokunur bir girişimde ve değişimde bulunmamıştır.

    Burada kayıtlı olan saldırılar, bir şekilde yargıya yansımış olan ihlallerin listesidir. Bence burada dikkat çeken üç şey vardır: İlki, Malatya gibi yenilir yutulur olmayan bir katliamdan sonra azalması beklenen saldırı dalgasının büyümesidir. İkincisi, basında sivrilen şahsiyetlerden Samsun Agape Kilisesi Pastörü Orhan Pıçaklar ve kilisesine yönelik saldırılar, tüm saldırıların neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Son olarak da herkesin gözünün önünde gerçekleşen bunca saldırının faillerinin bulunamaması, yakalanamaması ya da bir nedenle ceza almamasıdır.

    Zulümde eşitlik ilkesi çercevesinde hareket eden şiddet kültürü ve tahammülsüz zihniyet, kendinden farklı olan herkese karşı kaba ve yakışıksız tavrını sürdürmektedir. Zülme uğrayan, acı çeken ve hak etmediği uygulamalarla karşılaşan herkesin güçlerini birleştirmesi ve sesini yükseltmesi gerekir.

    Yüzyıllardır Hıristiyanlarla ilgili olarak söylenenlerin çoğunun çamur atmak olduğunu, çoğunun asılsız olduğunu ve birçoğunun ise suni düşman yaratma anlayışına dayalı sentetik bir sonuç olduğunu hep birlikte gösterebiliriz.

    2008 yılının herkes için daha az, mümkünse sıfır hak ihlali ile geçmesi dileğiyle…”

    » Agos

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.