Ezan sesi müslüman yapti
- Bu konu 9 izleyen ve 16 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
12. Ağustos 2008: 16:30 #25049AnonimPasif
http://www.halkgazetesi.com.tr/news_detail.php?id=11669
12 Ağustos 2008 Salı 14:19Ezan sesleri ve Kur’an-ı Kerim’den etkilenen 55 yaşındaki Fransa vatandaşı Marco Bernard Fagot Müslüman oldu
55 yıllık Marco, Halil İbrahim Oldu
Ezan sesleri ve Kur’an-ı Kerim’den etkilenen 55 yaşındaki Fransa vatandaşı Marco Bernard Fagot, Amasya’da Müslüman olunca adını Halil İbrahim olarak değiştirdi
Amasya’da ezan seslerinden etkilenen Fansa vatandaşı emekli öğretmen Marco Bernard Fagot, Amasya Müftülüğü’ne başvurarak Müslüman olmak istediğini belirtti. Müslüman olmak isteyen Fransız, müftülükte 2 şahit eşliğinde düzenlenen resmi ihtida töreni sonrasında Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldu ve adını Halil İbrahim olarak değiştirdi.
HUZURU İSLAMİYETTE BULDU
Halil İbrahim Fagot, 3 aydır kaldığı Amasya’da en çok tarihi camilerden, Kur’an-ı Kerim’den ve ezan seslerinden etkilendiğini belirtti. Birçok Müslüman ülkeyi turist olarak gezdiğini, Türkiye’de ve Amasya’da İslamiyet’ten çok etkilendiğini ifade eden Marco Bernard Fagot, İslamiyet’i ve diğer dinleri araştırdığını, fakat huzuru İslamiyet’te bulduğunu söyledi. Gazetecilerin sünnet olup olmayacağı konusundaki sorularını, “Ben 30 sene önce bir ameliyat olmuştum, şimdi bu ameliyat sayesinde sünnet olmama gerek kalmadı” diye yanıtlarken, Müftü Selami Emen ve yanında bulunan arkadaşlarına hurma hediye etti. Müftü Selam Emen’in kendisine hediye ettiği Kur’an-ı Kerim’i öpüp başına koyarak alan Halil İbrahim, “Uzun zamandan beri Müslüman olmak istiyordum ve oldum elhamdülillah. Bütün dinleri biliyorum ama her zaman Müslüman memleketlerde rahat oldum. Müslümanlar en cana yakın insanlar” dedi.12. Ağustos 2008: 16:35 #29092AnonimPasifHaberi okuyunca biraz düşündüm.
Evet bir insan inancını değistiriyor, araştırdıgını söylüyor, ve huzuru İslamda bulduğunu söylüyor.
Şimdi acaba Fransa veya bazı Fransızlar bu insanı müslüman oldu diye ‘Vatan haini’ gibi düşünebilirler mi, veya düşünürler mi?
Bir Avrupalı Müsluman olunca, bu haber gazetelerde onur ve gururla veriliyor, evet yapilabilir; ancak bir Müslüman İsa’ya iman edip Vaftiz olduğunda yine gazetelerimiz, ‘NE GÜZEL! HRİSTIYAN OLDU, BÜTÜN INANCLARI ARASTIRDI VE HUZURU MESIH`İ İZLEMEKTE BULDU!’ diye haber yaparlar mı? Yoksa bu haberi farkli bir yönde yapıp bu kişiyi vatan haini mi ilan ederler??
Müftülüğe başvurup MÜSLUMAN OLDUĞUNU belirtiyor ve iki şahit önünde ihtida töreni yapilip, müsluman olması sağlanıyor.
Kiliselere gelip Hristiyan olmak isteyen insanlarin Hristiyanlığını ise binbir yalan ve iftiralarla, `PARA İÇİN DiNİNİ DEĞİŞTİRDİ, AKLINI ÇELDILER`vs, sozlerle kabul etmemektedirler.
Bu yazı uzar gider,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Neyse bu haberde ismi gecen halil ibrahim veya marco için dua edelim ki, GERÇEĞI BİLSİN VE GERÇEK ONU ÖZGÜR KILSIN.12. Ağustos 2008: 16:54 #29786AnonimPasifSevgili orhan kardeşim, iletilerinizi okudum. Emeğiniz için teşekkür ederim. Sizi Rab’de çok seviyorum. Ama, Söylemlerim sizinle ilgili değil. Yalnış anlaşılmaması için bu kadar uzun tümceler kuruyorum.Söylemlerim dedim ! Bu önemli. Neden? Çok basit !
Uzun dönemler ulusal bir gazetenin siyasal, sosyal ve serbest gazeteciliğini yaptım. Siyasal ve özel bazı kişilerle tanışma olanağını da buldum. Başta spor haberleri olmak üzere bunlar magazinel haberlerdir. Bunlara inanmayın ve de üzerinde durmayın. Siyasel haberler önemlidir. Neden ? İş mahkemeye varır ve de delil olmadam siyasi bir haberin yayınlanması o basın-yayın’dakilerle birlikte baştakileri zora sokar.Tekrar ediyorum, spor ya da magazinel haberlerin esasında bir değeri yoktur. Sadece, insanların ince damarlarına dokunur o kadar !
Söyleyecek çok şeyim var ki; sonraya…
Rab, sizi korusun. isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun
12. Ağustos 2008: 16:59 #29787AnonimPasifDaha 1-2 gün önce hayatımda ilk kez Amasya’ya gittim.
Bu güzel şehirden, Halil İbrahim gibi ben de çok etkilendim. Amasya’nın coğrafyası harikaydı. 4 bir yanınız dağlarla çevriliydi ve bu sebebten ötürü nereye baksanız yeşillik görebiliyordunuz. Ayrıca mimarisi de çok güzeldi. Belki tek katlı, müstakil evler yoktu; ama apartmanların çoğu eskiden yapılmıştı ve evlerin camlarının boyu oldukça yüksekti. O güzelim apartmanların gölgelendirdiği sokaklar beni çok farklı yerlere götürmüştü.
Türk insanını da çok seviyorum. Cana yakınlığı, yardım severliği bana oldukça güzel geliyor.
Amasya’nın güzelliği ve Türk insanının karakteristliği birleşince, Halil İbrahim çevresindeki bütün güzellikleri, ilginç bir mantıkla, İslam’a bağlamış olabilir.
Ayrıca, millet olarak da oldukça ezberciyiz. Araştırma yapma gibi bir alışkanlığımız hiç yoktur. Bize bir şey doğrudur diye öğretilir ve biz de onu doğru olarak kabul ederiz. Araştırayım, soruşturayım, ya bana bunlar doğrudur diye öğretiliyor; ama gerçekten de doğru mudur tarzındaki mantıkları hiç bir zaman güdmeyiz.
Müslümanlık hak dindir deniyor, bize okullarımızda bu öğretiliyor ve biz bunu doğru olarak kabul ediyoruz. Bu mantıkla yetişip büyüyoruz ve ileride bir gün bir Hristiyan gördüğümüzde de ona tepkiler gösterip, onu dışlıyoruz.
Bu mantık, sadece din konusu için de geçerli değildir.Belki de dünyada düşünce suçundan ötürü en çok hapis yatan insanlar yine bizim ülkemizdendir.
Aslında olayın mantığı hep aynı, önünüze doğru olarak sunulan şeyi doğru olarak kabul edeceksiniz. Aksini düşünemezsiniz. Aksi şeyi savunamaz ve ona inanamazsınız. Eğer bu şekilde davranırsanız ya hapis yatarsınız yada dışlanırsınız.
12. Ağustos 2008: 17:18 #28231AnonimPasif[quote=fırat çölgeçen;8493]Sevgili orhan kardeşim, iletilerinizi okudum. Emeğiniz için teşekkür ederim. Sizi Rab’de çok seviyorum. Ama, Söylemlerim sizinle ilgili değil. Yalnış anlaşılmaması için bu kadar uzun tümceler kuruyorum.Söylemlerim dedim ! Bu önemli. Neden? Çok basit ![/quote]
fırat çölgeçen;8493 wrote:Uzun dönemler ulusal bir gazetenin siyasal, sosyal ve serbest gazeteciliğini yaptım. Siyasal ve özel bazı kişilerle tanışma olanağını da buldum. Başta spor haberleri olmak üzere bunlar magazinel haberlerdir. Bunlara inanmayın ve de üzerinde durmayın. Siyasel haberler önemlidir. Neden ? İş mahkemeye varır ve de delil olmadam siyasi bir haberin yayınlanması o basın-yayın’dakilerle birlikte baştakileri zora sokar.Tekrar ediyorum, spor ya da magazinel haberlerin esasında bir değeri yoktur. Sadece, insanların ince damarlarına dokunur o kadar!
Söyleyecek çok şeyim var ki; sonraya…Degerli Firat abi, güzel ve onore eden sözleriniz icin tesekkur ederim, Benim de sizi sevdigimi biliyorsunuz, ve yazinizi dikkatlice okudum, evet demek istediginizi anliyorum. Degerli yorumlariniz icin cok tesekkur ederim.
12. Ağustos 2008: 19:33 #30114AnonimPasifOlay kandırmacanın ötesinde bir şey değil. Şimdi olayın ya da olguların sırasına bakalım:
1- Adam 55 yaşındanda. 30 yaşında ameliyat olduğunu ifade ediyor.Yalnış bir: 8 günlük iken ameliyat olmamış (İbrahim’in antlaşmasına göre ).
2- Fagot’un ne süre Türkiye’de olduğu ve kişliği belirgin değil. Yalnış iki:Amacı belli değil !
3- Fagot; bir Hristiyan değil. Olsaydı sünnetli sözüyle bir ameliyatı anlamazdı. Yalnış üç: yüreğinin sünnetsiz olmadığını bilmiyor.
4- Fagot: Ezanın türkçe olmadığını biliyorsa ki; o zaman neden Arabistan’a gitmemiş de Amasya’da huzur bulmuş. Yalnış dört: Sahtekarlık. Sadece duygusallık.
5- Fagot: Yaşamsal özellikleri bilinmiyor. Alkolik mi, yaşının özelliklerine yenilen biri mi, dünyasal yaşamda bitmiş biri mi, tutanacak bir dalı olmayan biri mi, sevgiyi bulamadığı bir insan ucubeti mi, yalnızlığının iskeletinde dolaşan biri mi, 55 yıldır bir noktaya sap olamamış biri mi,yaşının gelişinden korkup da bir yerlere sığınmaya çalışan biri mi !… Yalnış beş: Ölmekten kormak ve sevgisizlik…
6- Bütün müslüman ülkeleri gezen ( Habere göre ) bir insanın aklına 55 yaşından sonra mı geliyor inanç değiştirmek. Yalnış altı: Korku, ne yapacağını bilememe, iki yüzlülük ve de sığınacak bir yer arama.
7- Bu haberi var gibi ortaya koyma ya var olanı abartarak gösterme. Yalnış yedi: Magazincilik ve abartma.Gerçek inanlı olmayan birinin sığınmasına yardım etmek.
8- En büyük sıkıntı: Yalan. Neden Medine’de ( Eğer gittiyse ya da başka bir yerde ? ) müslüman olmamış ?Bunlar magazinsel olgu ve yalanlar !Bırakalım böyle yalanları… Kimseyi aldatmayalım ! Gazeteciliğin alnında yazanları bilirim.İnkara gerek yok ! Magazinsel olguları atın bir yana . Siyasal olguların yanında yazılanlar yalandır. Magazinsel doğrular nedir ? sorulabilir. O da ispatlanabilr olanlardır. Resim ya da cd değil ! Bunların devri de geçti.Çünkü magazinsel kişiler, her şeylerini açıkta yapıyor…
Rab, sevgiyi bilmeyenlerin yüreğinde olsun.
Dünyayı kazansan ne yararı olur ?isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun
12. Ağustos 2008: 20:18 #30074AnonimPasifsayın çölgeçen..yazdığınız yorum gerçekten çocukca veryansından öteye gitmemiş. yani inanın daha yorumunuzu okumadan maddelere şöyle bir baktım ve gerçekten objektif olarak içerisi dolu bir yazıya benziyordu..ancak kelimeler ve tabiiki oluşan cümleleri okudukça aslında yazının bomboş olduğunun farkına vardım çok geçmeden.. Diyorsunuz ki ”55 yaşından sonra mı aklına geld?’ Bu sözü soylerken hıc dusunmedıgınız bellı oluyor. zira 55 yasından sonra da hrıstıyan olan kardeslerınıze haksızlık etmıor musunuz??..Bu çok komikti… ikincisi, neden arap ulkelerını secmemıs?.. Aslında bu daha da komik bır yorum. Sanırım sizın kadar akıllı değilmiş düşünememiş:))yoksa direkt Mekke’ye gider orada musluman olurdu..:) yani inanın diğer arkadaşların yorumlarını okurken bir anlam çıkarabıldım kendılerıne gore en azından bazı eleştiriler yapmışlar. Ancak sizinkisi:) tamamiyle komikti.
12. Ağustos 2008: 21:24 #29235AnonimPasif@fırat çölgeçen 8498 wrote:
Olay kandırmacanın ötesinde bir şey değil. Şimdi olayın ya da olguların sırasına bakalım:
1- Adam 55 yaşındanda. 30 yaşında ameliyat olduğunu ifade ediyor.Yalnış bir: 8 günlük iken ameliyat olmamış (İbrahim’in antlaşmasına göre ).
2- Fagot’un ne süre Türkiye’de olduğu ve kişliği belirgin değil. Yalnış iki:Amacı belli değil !
3- Fagot; bir Hristiyan değil. Olsaydı sünnetli sözüyle bir ameliyatı anlamazdı. Yalnış üç: yüreğinin sünnetsiz olmadığını bilmiyor.
4- Fagot: Ezanın türkçe olmadığını biliyorsa ki; o zaman neden Arabistan’a gitmemiş de Amasya’da huzur bulmuş. Yalnış dört: Sahtekarlık. Sadece duygusallık.
5- Fagot: Yaşamsal özellikleri bilinmiyor. Alkolik mi, yaşının özelliklerine yenilen biri mi, dünyasal yaşamda bitmiş biri mi, tutanacak bir dalı olmayan biri mi, sevgiyi bulamadığı bir insan ucubeti mi, yalnızlığının iskeletinde dolaşan biri mi, 55 yıldır bir noktaya sap olamamış biri mi,yaşının gelişinden korkup da bir yerlere sığınmaya çalışan biri mi !… Yalnış beş: Ölmekten kormak ve sevgisizlik…
6- Bütün müslüman ülkeleri gezen ( Habere göre ) bir insanın aklına 55 yaşından sonra mı geliyor inanç değiştirmek. Yalnış altı: Korku, ne yapacağını bilememe, iki yüzlülük ve de sığınacak bir yer arama.
7- Bu haberi var gibi ortaya koyma ya var olanı abartarak gösterme. Yalnış yedi: Magazincilik ve abartma.Gerçek inanlı olmayan birinin sığınmasına yardım etmek.
8- En büyük sıkıntı: Yalan. Neden Medine’de ( Eğer gittiyse ya da başka bir yerde ? ) müslüman olmamış ?Bunlar magazinsel olgu ve yalanlar !Bırakalım böyle yalanları… Kimseyi aldatmayalım ! Gazeteciliğin alnında yazanları bilirim.İnkara gerek yok ! Magazinsel olguları atın bir yana . Siyasal olguların yanında yazılanlar yalandır. Magazinsel doğrular nedir ? sorulabilir. O da ispatlanabilr olanlardır. Resim ya da cd değil ! Bunların devri de geçti.Çünkü magazinsel kişiler, her şeylerini açıkta yapıyor…
Rab, sevgiyi bilmeyenlerin yüreğinde olsun.
Dünyayı kazansan ne yararı olur ?isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun
Haklılık payınız oldukça yüksek. Bende basına ve yayınlara hiç bir zaman güvenmem. Ama burada önemli olan basının taraflı tutumu. Haberdeki kişi müslüman oldu diye yere göğe sığdırılamıyor. Ama aynı basının yıllardır ortada fol yok yumurta yokken misyonerliği bahane edip, Hristiyanlığa yaptıklarıda ortada.
13. Ağustos 2008: 7:20 #30117AnonimPasifTeşekkür ederim sayın burç. Zaten magazinel haberler ve yayınlar,insanları etkilediği için tv.lerde en çok o tür programlar yayınlanıyor. Ben bunu söylemiyorum.Kanallar ” kim ne yaptı, nasıl oldu,ne nerede kiminle, kolay para nasıl kazanılır ?” bu ve buna benzer proğramlarla dolu.
Sayın hiva, dünkü mutlu günümde sizi neşelendirdiğim için Rab’de mutluyum. Komik bulmak, bu da bir yorum ki; 5. maddedeki tümce şöyle ( İsterseniz bir daha içeriğine bakarak okuyalım. ): “… yaşının gelişinden korkup da bir yerlere sığınmaya çalışan biri mi ?… Yalnış beş: ölmekten korkmak ve sevgisizlik. ” Yani kişinin ölüm korkusuyla hristiyan olduğunu da açıklaması, sadece kendini kandırmasıdır. Önemli olan kişinin genç yaşta imana gelmesidir. Neyse ! Dinazor olmama rağmen hala espri yeteneğimi kaybetmemişim. Teşekkür ederim.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle 1
Dünyayı kazansan yararı ne olur ? jesus… tanri sevgidir
13. Ağustos 2008: 9:49 #30123AnonimPasif@BURÇ 8501 wrote:
Haklılık payınız oldukça yüksek. Bende basına ve yayınlara hiç bir zaman güvenmem. Ama burada önemli olan basının taraflı tutumu. Haberdeki kişi müslüman oldu diye yere göğe sığdırılamıyor. Ama aynı basının yıllardır ortada fol yok yumurta yokken misyonerliği bahane edip, Hristiyanlığa yaptıklarıda ortada.
isa su üstündehttp://www.meryemana.net/img/bilder/jesus.jEy bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar!
Bana gelin, ben size huzur veririm ( Mat.11:28 )pgk.tanrı hiç bir kimsenin imanlı yada imansız olmasını yada yaşamasını dikkate almıyor. ezan sesi yada çan yada horoz sesi bunların hiç birisine bakmıyor bizim horozun sesini anlamamız gerekiyor yani tanrı bir oğul gönderdi onu biz çarmıhta parçalarcasına karşıladık ve ona hakaretler ettik oysa bizi kurtaran kanını insanlara bir ibret olur diyerek fidye olarak sundu rab biz sana ne kadar hamdediyoruz ancak sana biz layık olmaya çalışıyoruz çünki isa mesihi çarmığa geren zihniyet malesef cahil ler değil bizat o devrin avam yani bilğin inanları ona bunu yaptılar.._hac5
10:8-17 de şöyle diyor. Aynı şekilde bizler eğer ailelerimizi, arkadaşlarımızı yada akrabalarımızı gerçekten seviyor ve onlarında kurtulmasını istiyorsak bir şekilde onlarla Tanrı’nın sözünü paylaşmalıyız. Paylaşmak için uygun zamanın gelmesini beklerken dikkat edelimde geç kalmış olmayalım. Eğer bu insanlardan imanlı olduğumuzu saklıyorsak bu kişilere nasıl Tanrı sözünü duyuracağız? Bu kişilerin Tanrı sözünü duymadıkça onların nasıl kurtulmalarını bekleyebiliriz? Bu yüzden Tanrı’nın onların yüreklerini ve bizi hazırlaması için belli bir süre bekledikten sonra en uygun zamanda onlara müjdeyi duyurmalıyız.Evet belki müjdeyi duydukları zaman yada bizim Hıristiyan olduğumuzu öğrendikleri zaman bize karşı gelecekler, yada bizleri reddedecekler, yada işimizden kovacaklar, yada bize baskı yapacaklar veya zulmedecekler. Bunların yanı sıra belki şöhretimizi kaybedeceğiz yada maddi olarak bazı kayıplara uğrayacağız ama size şunu sormak istiyorum. Tanıklığımız karşısında yaşayacağımız her ne olursa olsun yada kaybedeceğimiz her ne olursa olsun sizce İsa bunlara layık değil mi? İsa bizlere bu yaşamda sıkıntılar olacağını söyledi. O bizi çağırırken hiçbir zaman bize bu hayat içerisinde bir gül bahçesi vaat etmedi. Tam tersine bakın ne dedi? Matta 10:16-39 İsa’nın Elçileri Mesih uğruna tanıklık etmek için canlarını, mallarını ve sevdiklerini gözden çıkararak büyük bir cesaretle ve Mesih’ten aldıkları güçle yapılan tehditlere yılmadan O’nun adına her yerde tanıklık ettiler. Bununla ilgili Elç.İş. 4:1-31 bana çok teşvik veren bir bölümdür. Bunu da size okumak istiyorum.rabbe hamdolsun
ben sizi bir gün ziyaret edeceğim. :isa:13. Ağustos 2008: 13:53 #30128AnonimPasifevet dün doğum gününüzmüş.Dünya’ya çok farklı yerlerden bakıyor olsakta eğer bilseydim dün yazmazdım o yazıyı..bugun yazardım:) doğum gününüz kutlu olsun..beni neşelendirdğiniz içinde ayrıca teşekkürler..
13. Ağustos 2008: 16:17 #30129AnonimPasifSayın hiva; teşekkür ederim. Siz, beni tam tanımadığınız için bazı yazılımlar insanı yalnış tanıtıyor olabilir. Sayın maranata’nın da forumda yazdığı gibi ben esprili konuşmayı seven biriyim. Daha önce HF’da yazdığım yazılara bakarsanız; kimseyi kırmamışımdır. Ama; burada nasıl ifade kullanacağımı bazen şaşırıyorum.Zira; bazılarınız hemen alınıyor. Bir inanlı, hep güler yüzlü ve alçakgönüllüdür. Kimseyi kırmak ve darıltmak bir inanlıya yakışmaz. Eğer birilerini bilerek darıltıyorsa ve kırıyorsa, bir soru işareti doğar. Yüceltilecek bir kişi vardır ki; o da, RAB’dir. İnsanlar, her daim yanılgı içinde olabilir. Zira; yapısı günahlıdır. Neyse ! Yazılımı fazla uzattım. Burada bırakayım ki; daha sonra yazacak tümcelerim olsun.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan yararı ne olur ? isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun
13. Ağustos 2008: 18:15 #30130AnonimPasifŞahsen bugüne kadar, aranızdaki yazılımlara katılmasam da; hep sizlerin iletilerinizi izledim ve de okudum. Şu anda foruma katıldım. Neden ? Yaklaşık bir kaç saat önce; sayın nasıralı beni kameradan görmek isteyince onu kıramadım ve de göründüm.Bunun üzerine Rab’de ben de bir şeyler yazayım dedim. Eşim Fırat Çölgeçen, her daim Rab’de saygı duyulacak bir kişidir. Şu anda yazdığım tümce için; keşke yazmasaydın diyor ! Ama bazılarının gerçekleri yazması gerektiğini sanıyorum. Evet! Biz kadınlar, pastör ya da önder olamayız. Ama, Tanrı yolunda bazı gerçekleri de açıklamamızda da bir engel olamaz.Ben inanlı olmadığım zamanlarda bile İsa uğruna eşimin beni bile dinlemediğini biliyorum. Daha sonra onun düşünce ve davranışlarının nedenini anladım.Burada, bakıyorum da bazıları, eşime yazılarından dolayı kırılıyor ya da onu kuyunun en karanlık köşesine atmaya çalışıyor. Ama, o sizleri Rab’de çok seviyor. Ne denirse densin ya da ne derseniz deyin; onun yüreğinden Rab’bi sökemezsiniz ve de bir köpeğin kılı dahi olsa RAB’be hep güvenir.( Şu anda yazma diye bana söylüyor ki,anlaşılan bazılarınız onun yüreğini kırmışsınız ). Eşim Fırat olduğu için değil; gerçek bir inanlı olduğu için yanındayım.Bir pastör kardeşimiz dün geceki telefon konuşmasını bilir.Biz Rab’de biriz. Eşimin dediği gibi, neyse ! Sözü uzatmayayım. Rab, sizinle olsun . rabbe hamdolsun
13. Ağustos 2008: 18:57 #30131AnonimPasifSevgili fırat ve emine kardeşlerim.
Görmekteyim ki bir acı ile boguşmaktasınız. Bir kırgınlık yaşamaktasınız.
Bu acının kesinlikle benlikten kaynaklandıgına inanmaktayım.
Eger böyle olmamış olsaydı, geçmiş yaşamı yani dün ve evveliyatını gündeme getirmemiş olurdunuz.
Affetmek, bagışlamak, tövbe etmek Rab’bin bizlere ögrettigi güzelliklerdir.
Özgürlügümüzün anahtarıdır bunlar.
Geçmiş karanlıktır. Herzamanda karanlık kalacaktır.
Işık ise önümüzdedir. İlerdedir. Yarınlarımızdadır.
Geçmişi unutamıyorsak eger, bagışlayamamışız demektir.
Konu nun özü her ne olursa olsun, hiç önemli degil.
Esenliginizi asla yitirmeyin.
Önemli olan Rab’le sizin birebir olan birlikteliginizdir.
Bu güzel ilişkiyi dünyasal düşüncelerle lekelememek gerekmektedir.
Acı çekmeniz, horgörünmeniz, dikkate alınmamanız, hatta ve hatta kuyunun en dibine atılmanız bile Rab’de size verilen bir övgüdür.
Size karşı istem dışı bir söylemim olduysa eger BENİ BAGIŞLAYINIZ .Özel mesaj yanıtları Yazmayı sevmedigimden dolayı, dogum gününüze dair bir açıklama getirmedim.
Bu vesileyle. DOGUM GÜNÜNÜZÜ EN İÇTEN DUYGULARLA KUTLAR, RAB’DE ESENLİK, LUTUF VE BEREKETLERİN AİLENİZİN ÜZERİNE DÖKÜLMESİNİ DİLERİM.
Sevgide kalınız. RAB SEVGİDİR.14. Ağustos 2008: 2:58 #30136AnonimPasifSevgili kardeşim halleluya;sabah saat 05.40. İletinizi yeni okudum. Teşekkür ederim. Sorun yok. İlginize Rab’de hayranım. Geçmişi düşünen ya da kırılan yok.Size ve inanlı kardeşlerime karşı bir yalnışlıkta yok. Sadece eşim ( Yazdığı ile konuşmuştuk. ), kendi duygularını dile getirmiş ki; ben de üzerinde durmadım. Düşüncelerini yazarken sizin gibi Rab’de inanlı kardeşler için değil; bazı gelen özel ileti ve yazılar için aktarım yapmış. Sizi Rab’de çok seviyoruz. Esasında yazıyı tekrar okuyunca gördüm ki, beni abartmış. Ben gariban bir Tanrı işcisiyim. Abartı da yalnış bir şey ! Evet İsa söz konusu olduğunda eşimi ya da çocuklarımı bile dinlemem. Bu doğru !Neyse ! Gönlünüz rahat olsun. Rab’de dualarım sizinle. Sanırım ki; daha sonra yazacağı yazıda o da gerekeni ifade edecektir. Geçmiş bitmiştir. Adı üzerinde. Sayın halleluya, Rab, sizi korusun. Rab’bin ışığının sarmalında kalınız.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan ne yararı var ? :elsalla: :elsalla: :elsalla: rabbe hamdolsun
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.