KUMRAN’DAKİ MAĞARALAR :k-kitap:

1941 Yılında bir Arap çoban çocuk Ölüm Denizi yakınlarında yolunu şaşırdı.

Oralarda, Kumran Harabeleri yakınında çıplak kayaların birinde bir delik gördü. Kendini zorlayıp kaya kovuğunun içine girdi. Bu delik, keşfedilmemiş bir mağaranın giriş kapısı olmalıydı. Ama sonra orda bir dizi küpün ve küplerin içinde de deriden kitapların olduğunu gördü. Daha sonra, savaş tehlikesinden korumak için, yüzyıllar önce, bu değerli el yazılarının bu mağaraya getirilip konulmuş olduğu anlaşıldı.

Çoban çocuk kitap tomarlarından bir tane aldı ve arkeologların bunlarla çok ilgilendiklerini hayretle gördü. Para canlısı Araplar ver bilginler kitap tomarlarına karşı vahşice bir saldırıya geçtiler. Birkaç yıl içinde bu bölgede çeşitli kitaplıklar bulundu. Kitap tomarlarının ücretleri milyonlara yükseldi. Ölüm Denizi yakınlarında bulunmuş olan kitap tomarları bilginlerin dünyasını harekete geçirdi ve bugüne dek halen yazılar üzerinde incelemeler yapılmaktadır.

Bizim için Yeşaya Kitabı’nın rulosu en önemlisidir. Kudüs kentindeki üniversite kitaplığında saklanmaktadır. Modern fizikte kullanılan bir ölçme aletiyle ölçülmüş olan Yeşaya rulolarının zamanımıza göre 70 yılından önce yazıldığı tesbit edilmiştir.

Kutsal Kitap’a birçok yanlışlar var diyen bilginlerin iddialarının ne denli yersiz olduğu ıspatlanmıştır. Onlar, ‘bu eski el yazılarıyla Yeşeya Kitabı’nın doğru olmadığı ortaya çıkacaktır’ diye düşünmüşlerdi. Ama itinalı, özenli araştırmalar sonucunda ne çıktı?

Bu, Kutsal Kitap’ı okuyan herkes için çok önemlidir. Bugün elimizde olan Kutsal Kitap’ın, o zamanki Kutsal Kitap’la aynı olduğu ve hiç değiştirilmemiş olduğu bu eski belgelerle de kanıtlanmış oldu.Tanrı’nın Sözü kaya gibidir, yıkılmaz.

‘Gök ve yer geçecek, fakat Benim Sözlerim geçmeyecektir’ (Matta 24:35).