Duayla bilenelim…
- Bu konu 2 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş.
Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş.
Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuçta ikinci adamın çok daha fazla ağaç kestiğini görmüşler.
Birinci adam öfkelenmiş
-Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?
İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş ;
– Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.
Bilmem anlatabildim mi?..
Emeğinize sağlık, sayın oezjohn. Duanın inanlıların yaşamlarında belirleyici olduğunu;ama, süreklilik taşımadığını ortaya koyan güzel bir anekdot.
Duanın ne sıklıkta edilmesi gerektiği üzerine ; Yeni Antlaşma’da bir talimat yok. Ama; Tanrı’ya ulaşmanın sınırı tabi ki, yok. O; bir övgüyü ya da işimiz başımızdam aşkınken bile mırıldandığımız yardım çağrısını duymaya her an hazır.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
fırat kardeşim,
teşvik eden sözleriniz için teşekkür ederim.
yaşamımızı Tanrı ile birlikte yaşamanın işlerimizi kolaylaştırdığını düşünüyorum.
dua burda devreye giriyor. Mesih İsa’nın dediği gibi:
Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim! (Yuhanna 16:33).
bizde yeneceğiz…
Rab’de esenkalın…