İsa Dünyayı Nasıl Görüyordu ?
- Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
9. Nisan 2008: 19:36 #24812AnonimPasif
Birçok batılı imanlı, yaşamı ” doğal ” ve ” doğaüstü “ olmak üzere iki sınıfa ayırmış, doğaüstü sınıfını , günlük yaşantısından büyük ölçüde dışlamıştır. Olağandışı, beklenmedik deneyimler, “şans” ya da ” rastlantı “ diye geçiştirilir. Ne var ki Kutsal Kitap, ruhsal ve maddesel dünyalar arasında bir ilişki olduğunu öne sürmektedir. Örneğin, bazı hastalıkların doğrudan doğruya cinlerden , diğerlerinin ise bedensel nedenlerden oluştuğunu söylemektedir. Kutsal Kitap, batılı deneycilik ve doğulu animistlik gibi uçlara kaymaksızın, dünyasal deneyimlerle doğaüstü güçler arasında bağlantılar bulunduğunu mutlak bir koşul olarak değil, büyük bir olasılık olarak değerlendirir.
O halde , inanlıların dünyayı çağdaş hümanistlerden farklı görmelerini gerektiren nitelikler nelerdir ? Harry Blamires, ” Tanrı’nın çocuğu olarak imanlı düşünmenin, herşeyi, dolaylı ve dolaysız bir şekilde insanın sonsuz geleceği bağlamında kabul etmek “ olduğunu söylemektedir. Blamires’e göre imanlı düşünmek, imanlı bir dünya görüşüne sahip olmakla eştir. ” İmanlı Düşünüşü ” adlı kitabında, imanlı düşünce yapısının çeşitli unsurlarından söz eder.
1. İmanlı düşünüşü sonsuz bakış açısını içerir. Doğaüstüne eğilimlidir; dünyasal düşünceleri, cennet ve cehennem gerçeklerini içerir.İmanlı açık bir evrene, Tanrı’nın özgürce konuştuğu ve işlediği bir yeryüzüne inanmaktadır. Dolayısıyla, bu dünyanın tek gerçeklik olduğuna inanan batılılarla doğrudan doğruya çelişmektedir.
2. İmanlı düşünüşü, kötülüğün insan sahnesindeki gücüne ve yaygınlığına karşı duyarlı ve uyanıktır. Kötülük – dünya, benlik, iblis – Tanrı’nın halkına karşı sürekli bir saldırı durumundadır. İmanlıların kötülüğün farkında olması, kendilerini bir ordunun üyeleri olarak görmelerini sağlayacak, düşmanca bir ortamda yaşadıklarını ve şeytanla savaşa kilitlenmiş olduklarını hatırlatacaktır. Günah vardır. Kötü ruhlar yeryüzünde cirit atmaktadır. İmanlıların kötülüğün farkında olmaları, Kötü Olan’ı yenmek için Kutsal Ruh’un gücüne dayanmalarını gerektirecektir.
3. İmanlı düşünüşündeki gerçek, doğaüstü kaynaklıdır. Bu bağlamda her deneyim, tanrı’nın esinine göre değerlendirilir; oysa akılcı bir kişi için gerçek, öznel benlik tarafından değerlendirilmektedir. O halde imanlılar için nesnel gerçekler, Tanrı’ya ilişkin akılcı anlayışlar, yaratılış ve ahlaksallık vardır; bunlar sonsuzdur ve öğrenilebilir. Düşünüşümüzün her yönünü denetleyebilecek olan aşkın ahlaksal ölçütler bulunmaktadır
Blamires’in söz ettiği diğer unsurlar, imanlıların Tanrı’nın yetkisini kabullenmesi ve diğer insanların sahip olduğu yüksek değerdir.
Bu noktaların her birinde; imanlı görüşleri akılcı düşünüşe aykırı düşmektedir. Ancak birçok batılı imanlı, bu çelişkinin farkında değildir, çünkü düşünüşlerinde büyük ölçüde laikleşmişlerdir. Laikleşen dünya görüşümüzün gözle görülemeyen unsurlarını nasıl fark edebiliriz ? ( John WIMBER – Kevin SPRINGER )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:kitap:
17. Nisan 2008: 16:16 #28769AnonimPasifYaşantımızdaki tüm sorular gibi, bunun da yanıtı İsa’nın yaşamında ve hizmetinde yatmaktadır. İsa’nın bir dünya görüşü vardı. İsa, dünyayı Egemenliğin bakış açısıyla görüyordu; biz de aynı şekilde görebiliriz. Charles Kraft, Etkin Hristiyanlık adlı kitabında, İsa’nın yaşamında bulunan ve bütün imanlıların ana ölçüt olarak kabul etmesi gereken kanıları sıralıyor. Yazar, kitabında bulunan birkaç noktayı kullanmamıza izin verdi.
1. İsa, Tanrı’nın varlığını, O’nun doğasını ve etkinliklerini kabul ediyordu. Tanrı, çocukları üzerinde tam bir yetkiye sahip olan Baba’dır. Çocuklarından tam bir sözdinlerlilik ve bağlılık bekler ve onları her zaman sever. Tanrı, yaratılışını etkin bir şekilde elinde tutmaktadır, baskı yapanların karşısındadır; insanları dışta görünen davranışlara göre değil , niyetlerine bakarak karar verir.
2. İsa, ruhsal dünyanın varlığını kabul etmektedir. Bu dünya, melekleri, cinleri ve şeytanı içermektedir. Batılı ve laik görüşler, ruhsal dünyznın varlığını ya yadsımakta ya da iyi ve kötü ruhlar arasındaki farkı görememektedir. Aynı şekilde , Kutsal Ruh’un işleyişini de göremez.
3. İsa, Tanrı’nın ve şeytanın Egemenliği olmak üzere iki Egemenlik bulunduğunu kabul etmektedir.Bu egemenlikler birbirleriyle savaş halindedir. Tanrı’nın Egemenliğinin mutlak bir yengisi vardır.
4.İsa, iki Egemenlik arasında bir güç çatışması olduğunu kabul etmektedir. Bulunduğu her yerde , özellikle öğretirken ve iyileştirirken, şeytanla çayışmaktadır. Öğrencilerini gönderirken, onların da çatışmaya gireceğini söylemektedir.
5. İsa ve izleyicileri bütün güçlerini Kutsal Ruh’tan aldılar.Böylece bizim de Kutsal Ruh’un gücüne dayanmamız için örnek oluşturdular.
6. Yöneten hizmet etmelidir.Dünyadaki önderler, yönettiği kişiler üzerinde egemenlik kurarlar. Oysa Tanrı’nın egemenliğinde bu böyle değildir.
7. İsa yalnızca Babasının gökyüzünde yaptıklarını görerekbunları yerine getirdi.Böylece dünyanın vurguladığı kendimize dayanma ve denetleme özelliklerine karşı gelmiş oldu.
8. Tanrı’nın sevgisi, hem Tanrı’ya hem de insanlara verilecek en uygun karşılıktır. Dünyadaki sevgi hem koşullu hem de geçicidir; ya duygulara ya da başarılara bağlıdır.
9. Egemenliği izlemek ve Tanrı’ya bağlılık yaşanmaya değer tek hedeflerdir.Bunlar, dünyadaki bencilce ve geçici olan öz doyum ve zevk hedefleriyle çelişkidedir.
Yukarıdaki sıralanan maddeler, İsa’nın görüşüyle birçok dünya görüşü arasındaki keskin çelişkiyi gözler önüne süren yalnızca birkaç unsurdur. Bunlar yaşantımızın her alanını etkilerler. Burada bizi en çok ilgilendiren noktalar, İsa’nın Egemenliğe ilişkin görüşlerinin müjdeciliği nasıl etkilediği, özellikle etkin müjdecilik söz konusu olduğunda ruhsal gücün nasıl çözüleceğidir.İsa, mucizeleri, belirtileri ve harikaları, Tanrı’nın arada sırada dünya düzenine karışması olarak değil, normal ve sıradan olaylar olarak görüyordu.
O halde bizler, nasıl bir dünya görüşüne sahip olmalıyız ? İsa’nın dünyaya bakışının özünü almalıyız. Sevgiyle kuşanmış güç. ( J. W . – K. S. )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:elsalla:
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.