İlahiyatın profesör gurusu: Yoga kansere iyi geldi

Bugün bu başlıgı gazetede görünce biraz şaşırdım doğrusu başlıgın altına da bu profesörün kim oldugunu ve neden bahsettigini eklemişler :

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Salih Akdemir, üniversitede “yoga devrimi” yaptı.

Başlıktan anlaşıldıgı gibi bu kişi ilahiyat fakültesinde anabilim dalı başkanı,tefsir bölümü başkanıymış kendisi gerçi herhangi bir din hakkında tabiki birkaç söz söyleme hakkını kendinde görmüş olmalı Müslüman inanışı ve Yoga hakkında şöle baglantılar kurmuş bu profesör yazısında

‘Ben de, ’Yoga yapın, hiç hasta olmayın’ diyorum. Bir öğrencimin annesi kanserdi. Yoga yapmasını önerdim. Kendi halinde bir ev kadınıydı. Uzun süre dediğimi yaptı. Sonra hastalığını yendiğini söyledi.,

Bu profesör böyle birşeye inanabilir kendi bilecegi şey Hristiyan inancında ise tanrı İsrail halkına kendisini şifa veren Rab olarak tanıtıyor, kusura bakmasın ama biz bu yüceligi başkasın veremeyiz kendisi budistmidir müslümanmıdır nedir kime verirse versin kendisi bilir koca bir ilahiyat profesörü sonuçta akıl verecek degilim ona

Ben, Tanrınız RAB`bin sözünü dikkatle dinler, gözümde doğru olanı yapar, buyruklarıma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılar`a verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim dedi, “Çünkü size şifa veren RAB benim.”
Mısır’dan Çıkış 15:26

Şöle devam ediyor
-O kadar huzurluyum ki, yeni bir dünyanın oluşturulmasını gerçekleştirebileceğime inanıyorum. Bu yürüyüşün sonunda tanrısal tecellilere kavuşmak söz konusu. Namazla da huzur buluyorsunuz, yogayla da ama yoga namazın alternatifi değil.(sevgili profesör yani ikiside huzur veriyor diyorsunuz ikiside tanrısal tecellilere kavuşturyormuş(her ne demekse?) ozaman kusura bakmayın ama bunlar birbirlerinin alternatifi oluyor yani ha müslümanım ha yogiyim bu tam olarak bu anlama geliyor siz namazmı kılacaksınız yogamı yapacaksınız budayamı iman edeceksiniz kime iman edeceksiniz kendiniz karar verirsiniz artık .Oluşturacagınız yeni dünya ne demek onu şahsen hiç anlamadım dogrusu bir yorum yapmak isterdim bu konudada ama maalesef cahilligime verin)

Pavlus korintliler mektubunda tanrının bilgeligini kavramak için tanrı lütfu gerektigini anlatıyor yani tanrı kendisine çekmedikçe ister profesör olmuşsun ister atom fizikçisi boş sanki bu tip olaylar tanrı yüceligine tanıklık ediyor

Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti.
1. Korintliler 1:27

Hamdolsun Rabbe çok akıllı birisi dilim ama bana şifa veren Diri Tanrıya Rab İsa mesihe iman ediyorum boş düşüncelerle oraya buraya savrulan insanlar gibi dilim

Böylece artık insanların kurnazlığıyla, aldatıcı düzenler kurmaktaki becerileriyle, her öğretinin rüzgarıyla çalkalanıp öteye beriye sürüklenen çocuklar olmayacağız.
Efesliler 4:14

Bir profesör bile böle şeyler sölerse egitimsiz kişileri bile düşünmek istemiyorum bizim bir sözümüz var
İmam bilmem ne yaparsa cemat …. yapar diye tam buraya göre bir söz bu

Ve bu yazı müslüman inanışının Tanrı temelli olmadıgını nekadar güzel gösteriyor diilmi.Ha müslüman olmuşsun ha budist ha buna tapmışsın ha şuna hepsi aynı şey diyor adamlar:)adamların bir tanrıya ihtiyacı yokki şifa versinde kim verirse versin diyorlar:)

yazının linkini ekliyorum okumak isteyen varsahttp://www.hurriyet.com.tr/gundem/7137206.asp?gid=180&a=897986