Düsman Olan Seytan Ve Kaybedilenleri Kazanmak

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24038
    klaus
    Anahtar yönetici

    DÜŞMANIMIZ OLAN ŞEYTAN ve KAYBEDİLENLERİ KAZANMAK

    Kutsal Yazı, Şeytan’ın varlığının ve etkisinin açık bir gerçek olduğunu öğretir. Pavlus İblil’ten söz ederken şöyle yazar:


    ‘Tanrı’nın görüntüsü olan Mesih’in yüceliğini bildiren müjdenin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir’ (2.Korint. 4:4).

    Yuhanna şöyle diyor: ‘Biliyoruz ki, biz Tanrı’danız, bütün dünya ise kötü olanın denetimindedir’ (1.Yuh. 5:19).

    Kutsal Yazılar, Şeytan’a ilişkin çok açık ayrıntılara girmez. Ama O’nun eskiden bir melek olduğu, sonradan
    Tanrı’ya baş kaldırdığı ve diğer melekleri de kendisine katılmaları için ikna ettiği bellidir. Şeytan Tanrı’dan açıkça nefret etmekte ve O’na karşı koymak için her şeyi yapmaktadır. Tanrı’nın yaratılışını yıkmaya ve her insanı kendisiyle birlikte sürüklemeye kararlıdır. Çok uzun bir zaman önce Aden bahçesinde ilk ana babamız olan Şeytan’ın yalanlarına kulak vermişlerdir. Sonuç olarak dünyaya günah girmiş ve insanlığı Şeytan’ın köleleri yapmıştır. İnsanlık tarihi, ölüm ve kötülüğe karşı tatmin olmayan bir şehvet duyan İblis’in katliam gücüne sahne olmuştur.

    Ne var ki Baba, Şeytan’ın egemeliğini ve kötü işlerini yok etmesi için İsa’yı göndermiştir (Yuhanna 12:31); 1.Yuhanna 3:8). Tanrı’nın her şeyi kendisiyle barıştırması için İsa’nın Şeytan’ı yenmesi gerekliydi.

    Şeytan, İsa’yı çarmıha çivilediği zaman Tanrı’yı alt ettiğini sandı. Oysa aslında Baba Tanrı’nın tasarısı Şeytan’ı çarmıhta alt etmekti. İsa ölümden dirildiği zaman Tanrı’nın seçilmiş halkının, kutsal bir ulusun ilk doğanı oldu. Bu halk artık Şeytan’a köle olmayacak, sonunda da o. nu ayakları altında ezecektir (Romalılar 16:20). Böylece dünya asıl Yöneticisine ve Kralına kavuştu. Ancak Şeytan’ın tümüyle yok edilmesi için Mesih’in geri dönmesi gerekmektedir (Matta 13: 36-3 4).

    Koleseliler 2:15’de şöyle yazılıdır:

    ‘Yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi’.

    Yönetimler ve hükümranlıklar kötü meleklerdir. Buradaki benzetme eski bir Roma uygulamasından alınmadır. Romalı bir general, zaferinin kanıtı olarak tüm vatandaşların görmesi için tutukluları kentin sokaklarında gezdirirdi.2.Korintliler 2:14’te Pavlus bu benzetmeye bizi de dahil ediyor:

    ‘Bizi her zaman Mesih’in zafer alayında yürüten, O’nu tanımanın hoş kokusunu her yerde aracılığımızla yayan Tanrı’ya şükürler olsun!’


    Burada Pavlus yine zaferli Romalı generalinin geçit alayına işaret etmektedir. Bu zaferli alaydaki savaşçılar bizleriz. İsa’ya iman ederek zaferli çarmıh alayına katılıyoruz. (Efesliler 2:8-10) Şeytan bu yüzden imansızların zihinlerini körleştirerek onları, İsa’nın çarmıhta kazandığı zaferi bilmekten alıkoyuyor. İsa’nın kendisni alt ettiğini kimsenin bilmesini istemiyor.

    Çarmıh, Şeytan’ın üzerinde kazanılan inanılmaz zaferin simgesidir. Bizi kötülüğün hükümranlığından kurtarıp Tanrı’nın egemenliğine aktaran dönüm noktasıdır. Mesih’e iman ettiğimizde aklanma ve yeniden doğma yoluyla Tanrı’nın gücü yaşantımıza gelir.


    Yeniden doğmak

    Birkaç yıl önce yeni bir imanlı, İsa’ya iman ettikten sonra yaşantısındaki değişiklikleri anlatmıştı. Yıllar boyunca işten sonra hep aynı bara takılır, hem bira içer hem de dostlarıyla zaman geçirirmiş. Pazar günü iman ettikten sonra her zamanki gibi bara gitmiş; arkadaşları, ‘Her şey nasıl gidiyor?’ diye sormuşlar. O da bira ısmarlamış ve İsa’ya nasıl iman ettiğini antatmaya başlamış. Dostları birden bire sessiz kalıp taş gibi suratına bakmışlar. Kendisini çok rahatsız hissetmiş. Sonraki günlerde sigara dumanından rahatsız olmuş. Bira eskisi gibi tat vermiyor, kaba saba sohbetler de kendisine yabancı geliyormuş. Hafta ortasında geldiğinde artık o ortama ait olmadığını anlamış. Çünkü o ruhta yeniden doğmuştu, yepyeni bir insandı artık. Yeni bir yüreği ve arzuları vardı ve bir daha eskisi gibi olamayacaktı Mesih’te yürüdüğü müddetçe.

    Yeniden doğuş düşüncesine baktığımızda, oğullukla ilgili yeni bir terim öğreniyoruz. Pavlus Tanrı’nın ailesine alınmaktan söz ederken, Yuhanna Tanrı’nın tohumuyla yeniden doğmak sözcüklerini kullanıyor:

    ‘Tanrı’dan doğmuş olan, günah işlemez. Çünkü Tanrı’nın tohumu onda yaşar. Tanrı’dan doğmuş olduğu için günah işleyemez’ (1. Yuhanna 3:9).

    Yeniden doğduğumuz zaman ‘Günah işlemeliyim’ diyen doğamız kökten değişmiştir. Günah işlemek için hala ayartılırz, ama yüreğimizde Tanrı’yı hoşnut etmek isteriz.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.