Günümüzde dünyada yaklaşık 500 milyon budist bulunduğu tahmin edilmektedir. Sırf Amerika’da yaklaşık 2.5 milyon olduğu düşünülmektedir. İster Budist olun ister olmayın asağıda sıralayacağım sorulara bir de siz yanit vermeye çalışın lütfen.

1- Eğer ortada kişisel bir Tanrı yok ise ve bir kişi nirvanaya susuzluğu (tanha)/arzuları yok ederek ulaşabiliyorsa ki bu varlığın yok oluşu demektir, o zaman kişiliğe ne olmaktadır? Kişilik nedir ve ölüm sonrası nereye gitmektedir?

2- Kişisel bir Tanrı olmaksızın manevi standartlar neye dayanarak ortaya çıkmıştır? Gerçek ve Soylu gibi şeyler bizim için ne ifade etmektedir ve nerden kaynaklanmaktadır? Örneğin Dört Soylu Gerçek ya da sekiz aşamalı yoldaki (doğru görüşler, çözüm, konuşma, davranış, iş, gayret, farkına varma ve meditasyon ) doğruluk nerden ortaya çıkmıştır?

3- İsa’dan Önce altıncı yüzyilda ortaya çıkıp tek başınıza gerçeği ve serbest bırakılmayı temsilen öğretişte bulunuyorsanız, sizin bu aydınlanma öğretiniz öncesi yaşamış olan milyonlarca insanlara ne oldu? Onca insanın arasında nasıl oluyor da bir tek siz böyle bir aydınlanmaya sahip oluverdiniz?

4- Söylentiye göre nirvana “iyi ve kötünün ötesinde” bir şeydir demişsiniz öyleyse Hitler ile mother Theresa ya da ihtiyar birine karşıdan karşıya geçerken yardım edip sonra da arabayla çiğnemek arasında hiç bir fark yok.

5- Thich Nhat Hanh, bodhisavatta (kutsal adam) ve Living Budha, Living Christ (1995 Riverhead books yayinlari ) adlı kitabin yazarı Hristiyanlıkla Budizmi türdeşleştirmeye çalışmıştır. İsa Mesih’i hiç tanımamış olmanıza rağmen, bir insanın “ Hristiyan Budist” olabileceğini iddia etmeniz olası kılınmış. Hristiyanlıkla Budizm arasında rekarnasyon, günah, kurtuluş konusundaki birbirinden tamamiyle zıt görüşler bulunurken bu nasıl olası olabilir? İsa Gerçek Benim dedi. Kutsal Yazılar “ Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” (Elc Isl. 4:12) der.

6- Yıllar geçtikçe öğretilerinizin bir sürü değişime uğramasi hakkında ne düşünüyorsunuz? Theravada (38%), Mahayana (56%), Tantrism ya da Vajranaya, Tibetan (6%, Dalai Lama) ve Zen Budhism hakkındaki goruslerinizi duymak isterim.

7- Chuck Stanford şöyle der: “ Bulanık su gibi aslında zihnimiz temiz ve saftır ama bazen çıkan fırtınalar düşüncelerimizi bulandırabilir. Tıpkı su gibi eger zihnimizi kurcalamadan bırakacak olursak eninde sonunda çamur dibe çökecektir. Bu gerçekleştiğinde kendi özümuze ulaşmaya başlayabiliriz. Bu öz sayesinde Budha insanların makul bir yaşam sürebileceğini ortaya çıkarmıştır. “ Ancak Sayın Gautama, ya bizim özümüz hakkında yanılıyorsanız? Kutsal Kitap hepimizin günahla doğduğunu yazar. Ya gerçekten bir gün hesap vereceğimiz kişisel bir Tanri varsa?? Sizin aydınlanmanız sadece bir rüya ise ne olacak halimiz?

8- Beyond Rangoon (Rangoonun otesinde) filminde Laura’nın rehberi Burmeselerin (Budist) sevinç yerine acı çekmeyi yeğlediklerini söyler. Sevinç geldiğinde bunu hediye olarak kabul etmeli ama bunun geçici olduğu unutulmamalıdır. Eger bir Budistin ümidi tekrar tekrar doğarak sonuçta Nirvanaya ulaşmaksa bu yaşamda haksızlığa itiraz etme ve iyiyi yapmaya calışma motivasyonu nerde kalır?

9- Dalai Lama’nın “ her insan mutluluk yaratma konusunda potansiyele sahiptir” sözüyle sizin acıların insanın arzularından kaynaklandığı öğretiniz arasında nasıl bir uzlaşma bulabiliriz? Eğer bir insan arzularına karşı durursa bu arzuları mutluluk yaratmak için nasıl kullanabilir?

10- Kişisel sorular: gerçekten hiç bir incir yemeden yedi gün boyunca o ağacın altında oturdunuz mu? Sizin duygusal sevecen kişiliğiniz anne ve babanizdan gelmiş olamaz mı? Sizin “Yüce İlişkiyi Kesme” niz ve kendisini babasız büyümeye terk etmeniz konusunda oğlunuz ne düşünüyor?